Sevdamız Bursa, sevdamız Türkiye…

Ergenekon, Amiraller, Balyoz, Askeri Casusluk, Kafes, Poyraz köy, İnternet Andıcı davaları…

FETÖ eliyle açıldı…

"Ergenekon’un savcısıyım" diyen zat davalara sahip çıktı.

Amaçları anayasal düzeni koruma ve kollama görevi olan Türk Silahlı Kuvvetleri'ni saf dışı etmekti.

Kısmen de başarıldı.

Generaller, amiraller, subaylar, astsubaylar bir cendereye sıkıştırıldı…

Kimi canından oldu, hepsi de özgürlüğünden…

Şimdi sıra Cumhuriyet Halk Partisi’nde ve CHP’li belediyelerde…

Çünkü lider Özgür Özel ve halka dokunan, çevreye can veren, kentiyle özdeşleşen belediye başkanları toplumda ciddi bir karşılık görüyor.

Dört bir koldan yapılan yanlı yansız tüm anketler pişmiş aşa su katarak keyifleri kaçırıyor.

Altın varaklı koltuk 8 şiddetinde sallanıyor.

Onun için de;

Goebbels’e taş çıkartacak yöntemlerle,

Düzmece delillerle, oluşturulmuş ve yetiştirilmiş gizli tanıklarla belediye başkanlarına, meclis üyelerine, bürokratlara, avukatlara, gazetecilere vuruyorlar…

Ne ki,

Onlar vurdukça ülke genelinde de Bursa özelinde de Cumhuriyet Halk Partisi güçleniyor.

Saflar sıklaşıyor, yan yana geliniyor.

Dün Merinos AKKM'de gerçekleşen İl başkanı Nihat Yeşiltaş önderliğindeki buluşmada birleşme ve bütünleşmenin fotoğrafını gördük.

Parti Meclisi Üyesi Canan Taşer, Bursa Milletvekili Kayıhan Pala ve önemli bir projeye katılmak üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bulunan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir dışında seçilmiş CHP’liler; İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, milletvekilleri Hasan Öztürk, Orhan Sarıbal, Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren, Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Şükrü Erdem ve Harmancık Belediye Başkanı Haşim Ali Arıkan biz gazeteciler aracılığıyla topluma birlik ve beraberlik mesajı verdiler.

Görünen o ki,

Sarayın ve şürekâsının tüm saldırı ve kısıtlamalarına rağmen başkanlar çalışıyor önce Bursa sonra güzel ülkemiz kazanıyor.

“Cumhuriyet Halk Partisi’nin Bursa İl Başkanı olmaktan gurur duyuyorum. Ne yaparlarsa yapsınlar başkanlarımız yürekli bir mücadele ortaya koyuyorlar ve mazeret ileri sürmeden taş üzerine taş koymaya devam ediyorlar” diyen Nihat Yeşiltaş,

Genel siyasete dair eleştirilerde bulunan milletvekilleri Hasan Öztürk, Orhan Sarıbal, Nurhayat Altaca Kayışoğlu,

Harmancık’ta yöre insanıyla kucaklaşarak yaşanılabilinir bir iklim yarattıklarını söyleyen Belediye Başkanı Haşim Ali Arıkan,

Yönettiği ilçede 81 ilden yurttaş olduğunu vurgulayarak kimseyi ötekileştirmediklerini, depremle ilgili çalışmalarını söylemden eyleme taşımak için çabaladıklarının altını çizen Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren,

“Rağmen belediyecilik yapıyoruz”diyerek CHP’li belediyelerin içinde bulundukları durumu çok geniş anlamlar taşıyan tek cümleyle anlatan Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç,

Çok uzun süredir siyasetin içinde olduğunu belirttikten sonra “Omuz omuza yürüyoruz. CHP’de çok huzurluyum” biçiminde konuşan Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Şükrü Erdem,

Göreve seçildiği andan itibaren 23 açılış yaptıklarını 10 da temel attıklarını belirten ve şikayet etmeden hizmet üretmeye çalıştıklarını kaydeden Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın,

Ve çeşitli mahfillerde fısıldanan dedikodulara dair bir soruyu;

“Gülüp geçiyorum işlerime bakıyorum ”biçiminde yanıtlayan ve 2029 seçimlerine dek görevinin başında olduğunun altını çizerek özgüvenini ortaya koyan,

“Doğumdan ölüme dek insana, kentte yaşayan yurttaşlarımıza fayda sağlayan hizmetleri önceleyerek sessiz, sakin ve birlikte yürüyoruz” diyen,

Ayrıntılarını arkadaşımız Pelin Akdemir’in haberinden okuduğunuz yangın, ulaşım ve suya dair önemli açıklamalarda bulunan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ülkemizin içinde bulunduğu durumun açık, net ve anlaşılır resmini çizdiler.

İktidar eliyle bilinçli ve sistematik olarak belediyelere ve dolayısıyla CHP’ye çekilen operasyona Bursa’dan çıkarılan ses daha da yükseltilebilir mi?

Evet…

Onun da yolu Bursa’da yaşayan tüm yurttaşlara sosyal,ekonomik,sanatsal,kültürel dokunuşların güçlenerek artmasından geçiyor.