Barış ve kardeşlik…
Hukukun üstünlüğü…
Toplumsal güven…
Demokrasi…
Hepsi de insana ferahlık ve umut veren anlamlı ve sıcak sözcükler…
Ama…
Fakat…
Hem dünyada hem de ülkemizde…
Ahlak sükût edince sosyolojik bozulma derinleşiyor ve toplumun tüm kesimlerine sirayet ediyor.
Dolayısıyla;
Dünyada akıl almaz olaylar gerçekleşiyor.
Dün Srebrenitsa’da…
Hiç çekinmeden söylemek gerekirse bugün Gazze’de yapılan soykırım…
Ortadoğu’da su ve petrol kaynaklı iç savaş kışkırtmaları…
Trump’ın dünyaya kafa tutan saçmalıkları…
Ya ülkemizde;
Giderek yok olan demokrasi, adalet, hukuk…
Bölünme ve ayrışma üzerine kurulan bir sistem.
Yetmiyor…
Atı alan Üsküdar’ı geçti denilerek iktidar sürdürülüyor.
Diploma çalınıyor, makam ve mevkiler ediniliyor.
Kimlik kartı çalınıyor, dolandırıcılık yapılıyor.
Şafak operasyonları şimdilik askıya alınmış ya da yeterli iftiracı bulunmamış olmalı ki bu kez de şantaj ve tehditle bir belediye daha ele geçiriliyor.
Gün geçmiyor ki birimiz ya da birkaçımız polis, savcı, hâkim müsveddeleri tarafından aranıp dolandırılıyor ya da girişimde bulunuluyor.
Talan, dolan, yalan üzerine kurgulanan hastalıklı bir yaşam.
Çürümüşlük, kötücülük toplumu esir almış.
Sevmeyen, saymayan, dinlemeyen vurdumduymaz bir toplum…
Hal-i pür melalimiz böyleyken;
Sevgili Okan Aras’tan bir ileti geldi sosyal medya üzerinden…
Öyle içten ki…
Etkilenmemek, etkilenip de üzerine birkaç söz söylememek olanaksız.
“Çocukken ne düşler kurardık seninle…
Masmavi bir dünya çizerdik seninle…
Mutluluk içinde, umut içinde, sevgi içinde…
Hatırlar mısın be arkadaş sınırı olmayan bir dünya yok mu?
Savaşsız, kavgasız bir hayat yok mu?
İnsanca yaşamak bu bize çok mu?
Söylesene be arkadaş
Konuşsana be arkadaş...”
Var be arkadaş…
Güneş her gün yeniden masmavi umutlarla doğuyor be arkadaş.
Canı pahasına emekçiyi, köylüyü, şehirliyi daha iyi bir yaşama kavuşturmak için, feodal ağalardan kurtarmak için;
Rönesans’ı,
Fransız Devrimi’ni,
Reformları,
Türk Devrimi’ni,
Aydınlanma devrimlerini gerçekleştiren insanoğlu…
Bilim ve mantıkla dünyaya barış ve mutluluğu da getirecek…
Ütopik gibi geliyor olsa da;
Hiç şüphesiz,
Dünya bir gün mutlu, sevinçli, sağlıklı, bilge insanlarla dolu mükemmel bir yer olacak.
Ben inanıyorum ve umudumu hep diri tutuyorum Sevgili Okan.
Tam da yazıya son satırları düşerken,
Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel’in “Borsa İBB”ye ilişkin belgeli kanıtlı açıklamaları dökülünce umutlarım daha da güçlendi…
Kim bilir belki de CHP Genel Merkezi’nden “ifşa” edilenler, “biriken cerahate neşter vurularak temizliğe” başlanmasının işaret fişeği olur.