Korona bahane yardımlaşma şahane

Gündemetre Türkiye'nin Gündemi Araştırma sonuçlarına göre;

100 hanenin 14'ünde salgın nedeniyle en az bir kişi işsiz kalmış,100 hanenin 22'sinde en az bir kişi ücretsiz izne,10'unda ise zorunlu yıllık izne çıkarılmış. Yine aynı araştırmaya göre her 100 hanenin 28'inde en az bir kişinin işyeri zorunlu olarak kapanmış.

Araştırma kapsamında "salgın sonrasında evinizin ihtiyaçlarını karşılamada, faturalarınızı ödemede sıkıntı yaşıyor musunuz?" sorusuna katılımcıların yüzde 37'si "yaşamıyoruz" derken, yüzde 63 'ü "karşılarken zorlanıyoruz ya da ödeyemiyoruz" yanıtını vermiş.

Hal böyleyken ve gerçekler insanın belini bükerken, yanı sıra Hazreti Muhammed Peygamber'imizin; "yanı başınızdaki komşusu açken tok olarak geceleyen kişi (olgun) mü'min değildir" biçiminde hadisi de varken özellikle muhalif olan belediyelerin yardım girişimlerini yasaklamak ya da hesaplarına bloke koymak hangi vicdana, hangi dine sığar.

Söz konusu olan yurttaş...

Kaldı ki belediyeler insanları siyasal, dinsel, etnik kimlikler üzerinden ayrıştırmaksızın yardım elini uzatıyor.

Oysa;

Yaşam bölüşünce güzel...

Önce korona ardından ramazan...

Yardımlaşmanın, dayanışmanın, bölüşmenin hazzının yaşandığı  günler.

Yurttaşlar, belediyeler, sivil toplum örgütleri, kamu kurumları adeta yarışıyorlar.

Erzak paketleri, ekonomik destekler, gıda yardımları muhtarlar, komşular, eş dost aracılığıyla belirlenen adreslere elden teslim ediliyor.

Bursa Valiliği,

Bursa Büyükşehir Belediyesi,

İlçe Kaymakamlıkları,

İlçe Belediyeleri ,

Kent Konseyleri ,    

Sivil toplum örgütleri kentte dokunulmadık insan bırakmamaya gayret ediyorlar.

İster misiniz korona bahane olur yardımlaşma alışkanlık yapar.

Yerel ölçekte yardımlaşma duyguları hep aktif.

Asıl olan dünyadaki oligarşik, acımasız ve adaletsiz düzenin bozulması.

Açlık sınırında olan hatta her gün aç yatan belki de milyonlarca insan var.

Oysa dünyadaki gelirler hakça bölüşülse aç insan mı kalır?

Korona çok sert biçimde hatırlattı bu gerçeği...

Önceki gün 3 saatliğine de olsa sokağa çıkarılan 65 yaş üzeri olgun gençlerle 20 yaş altı gençler yaklaşık 60 gündür evden dışarı adım atamıyor.

Kalan nüfus da zorunlu olmadıkça sokağa çıkmak istemiyor.

Bu durumda;

Kapıdaki en son model araç ne işe yarıyor?

Limandaki pupadan motorlu sandala kim binebiliyor?

Bilmem kaç odalı sarayda sahibinin bile oturmadığı iddia ediliyor.

Onun için olması gereken daha alçakgönüllü, daha hoşgörülü, daha yalın, daha bölüşümcü bir yaşam...

Çünkü;            

Para, pul, mal, mülk, hırs. öfke, kin hepsi hikaye...

Esas olan sağlıklı günlerde barış içinde yaşamak.