SON DAKİKA
Hava Durumu

Baharın ardından

Yazının Giriş Tarihi: 01.06.2020 00:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.06.2020 00:05

Hava, su, toprak birbirine karışıyor. Tohum toprağa düşüyor. Çiçek oluyor, meyve veriyor.

Ernesto Che Guevara, "Bir çiçeği katledebilirsiniz ama baharı asla!" demiş.

Baharın gelişini, uyanışını dalga dalga yayılışını durdurmak olanaklı mı?

Koronavirüse karşı verilen savaş sırasında her ne kadar 65 yaş ve üstü ile 20 yaş ve altı güneşle buluşmanın sevincini yaşayacak ve yaşamla bağlarını daha da güçlendirecekken evlerine kapatılmışlar ise de kentte, ormanda, ovada, dağda, bayırda, çayırda yaşam sürüyor. Dereler akıyor, çaylar nehirlere karışıyor. Deniz dalgalanıyor.

Mayıs ayında;

31 günlük zaman dilimine öyle çok olay sığdı ki...

Emekçi bayramıyla başladı. Anneler Günü, Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı, ramazan ve ardından bayramla son buldu.

Ama az sayıda insan cismen geri kalanı ise ciesemlen (GSM) andı veya kutladı bu özel günleri.

Tohumlar bile gözlerden ırak çiçeğe durdular, meyveye döndüler.

Leylekler mesela soğuk diyarlardan bizim buralara göç ettiler. Kelebekler renk renk havalarda uçuşuyor. Doğru dürüst gören yok.

Ama yine de doğa kendine özgü hareketliliğinden ödün vermiyor. İnsandan gördüğü zulme karşın olanaklarını esirgemiyor.

Mevsim çiçeklerinden yayılan kokular doğanın uyanışına dair işaretler verirken yeşilin binbir tonuyla bezenen dağlardan esen ılık rüzgârlar kente ferahlık katıyor.

Nazım Hikmet'in de dediği gibi;

Yaşamak ne güzel şey

Anlayarak, bir usta, kitap gibi

Bir sevda şarkısı gibi

Bir çocuk gibi şaşarak yaşamak...

Yaşamak birer birer ve hep beraber

İpekli bir kumaş dokur gibi

Hep bir ağızdan sevinçli sevinçli bir destan okur gibi

Yaklaşık üç aydır evlerine kapanan neredeyse bir aydır da gittiği illerde kısılıp kalan insanlarda buruk bir heyecan var.

Tedirginlikle karışık özgürlük duyguları.

Anasına, babasına, bacısına, kardaşına olan hasretin sona ereceğine dair bir sevinç.

Sadece insanlar mı?

Doğrudan insana dokunacak işletmeler de canlanma telaşında...

Yiyecek, içecek ve konaklama sektörü kontrollü olarak kapılarını aralıyor.

Martın ortalarından itibaren kapıları kilitlenen sektör binbir dertle yüklü.

Biriken kiralar, dağılan personel, uzaklaşan müşteri...       

Üstüne üstlük bir de alınması zorunlu önlemler ve uygulanması sorunlu kurallar.

Sabır ve umut daha çokta çaba gerektiriyor.

Koşullar ağır. Aşılmaz değil ama.

Kuralı koyan devlet desteğini de esirgemezse...

Yan baktın, çamura battın deyip, gözün üstünde kaş olduğunu tekrar tekrar hatırlatıp ceza yağdıracağına sürece uyum döneminde hoşgörürse hep birlikte yol alınır.

Belki eskisinden bile daha iyi olur.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.