SON DAKİKA
Hava Durumu

Sessiz soykırım

Yazının Giriş Tarihi: 31.05.2024 09:20
Yazının Güncellenme Tarihi: 31.05.2024 09:20

İsrail’in Gazze şeridinde yağdırdığı bombalar katliam sınırı aşarak bir soykırıma doğru gidiyor ne yazık ki! Yürekleri dağlayan bir trajedi yaşanıyor, masum insanların üzerine, kadın çocuk denilmeden bomba yağıyor. Gıdaya ve suya erişimde ciddi sıkıntılar yaşanıyor ve her gün ekranlarda izlerken insanlığımızdan utandığımız görüntüler bir film sahnesi gibi sergileniyor.

Yaşanan bu soykırım herkesin gözü önünde ve en çok da modern dünyanın müsaadesi ile gerçekleşiyor. Mehmet Akif’in tek dişi kalmış canavar diye tarif ettiği medeniyet işte tam olarak bu aslında. 1992-1995 yılları arasında Avrupa’nın göbeğinde Bosna’da yaşanan dram da çok farklı değildi. Filistin’de ve Bosna’da bizzat gözlerimizin önünde yaşanan ama Birinci Dünya Savaşı yıllarında Anadolu’da yaşanmadığı halde yaşanmış gibi gösterilen Ermeni olaylarına Batının yaklaşımına baktığınızda; aslında aldıkları tavrın temelinde dini inanışlar yattığı ve Müslümanların katledilmesinin sorun olarak görülmediği sonucuna varmak çok zor olmuyor.

Etrafı Müslüman dünyası ile çevrili olmasına rağmen, dağdan gelip bağdakini kovan Yahudiler günden güne sergiledikleri yayılmacı politika ile günümüz dünyasında savaşarak toprak işgal eden ve sınırlarını genişleten yegane millet olarak tüm dünyaya ya da aslında tüm Müslüman dünyasına kafa tutuyor. Karşılığında aldığı cevap ne derseniz; sıfır. Yaptığı hep yanına kar olarak kalıyor. Evet Avrupa’da, Amerika’da bu zulme dur denilmesi gerektiğini söyleyen, gösteriler düzenleyen ve kendi yöneticilerini protesto eden vicdan sahibi bir azınlık var ama bu eylemler modern dünyayı temize çıkartmaya ne yazık ki yetmez.

Avrupa’da birkaç ülkenin Filistin’i bir devlet olarak tanıyacağını söylemesi, Lahey Adalet Divanı'nda İsrail Başbakanı Netanyahu’nun savunma bakanı ile birlikte yargılanması ve insanlık suçu işlemek nedeni ile tutuklama talebinde bulunulması önemli bir gelişme ama tüm bu süreç esnasında Filistinli masumlar ölmeye devam ediyor. Daha fazla masumun kaybedilmemesi için artık bu katillere dur denmesi gerekiyor. Hamas liderinin 7 Ekim'de aldığı saçma sapan saldırı kararının nelere mal olduğunu da Filistinlilerin görmesi ve artık Hamas’ın İsrail’in ya da batının güdümünde bir yapı olduğunu anlaması gerekiyor.

1967'de yaşanan Altı Gün Savaşları sonrası Birleşmiş Milletler tarafından alınan kararların İsrail’e kabul ettirilmesi, işgal ettiği topraklardan tamamen çekilmesi, Filistin’in hür ve bağımsız bir devlet olarak tanınması, Hamas’ın ortadan kaldırılması ve Filistin halkını temsile tek yetkili olanın özgür Filistin devleti olması şart.

Diğer taraftan Gazze’de yaşanan dram nedeni ile Gazzeliler'in Türkiye’ye getirilmesi, göçe zorlanması hem Gazzeliler hem de Türkler için olabilecek en kötü senaryo olur. Yaşayan tüm halkın topraklarının dışına sürülmesi halinde Gazze’nin vatan toprağı niteliğini kaybedeceği çok aşikar olduğu gibi son 15 yılda taşıyabileceğinden fazla göç yükünü omuzlarında taşıyan ülkemize yeni bir göç dalgası yaşanması; toplumsal barışı tehdit edeceği gibi bölünmüşlüğü de kat ve kat arttıracaktır. Soruna yerinde çözüm bulunmalı, uluslararası baskı arttırılmalı, barış gücü oluşturularak bölgede İsrail’in katliamına dur denilmeli ve Gazzeliler'in kendi topraklarında güvenliği sağlanmalıdır.

Münferit olarak ülke yöneticilerinin yaptığı açıklamaların sonuca hiçbir faydası yok ne yazık ki. Çok konuşup hareket etmeyenler sessiz soykırımın gizli müsebbipleridirler.

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.