Bin turna kuşu

Koronavirüs salgını başladığından bu yana hayatımız alt üst oldu desek yeridir. Bugün ilk Covid-19 vaka tanısının İstanbul Üniversitesi'nde konulmasının üzerinden tam bir yıl geçti. Bugüne kadar görmediğimiz yaşamadığımız kadar zor günler geçirdik, birçoğumuz için ve özellikle sağlık çalışanları için  hayat çekilmez hale geldi. İşte bu çekilmezlik hali içerisinde bile sağlık çalışanlarını mutlu eden olaylar olmuyor değil. Bugün bizlere kendimizi çok özel hissettiren bir olaydan ve başrol oyuncularından bahsetmek istiyorum.

Bursa Sağlık ve Eğitim Gönüllüleri Derneği kısa adıyla BUSADER sağlık ve eğitim hizmetlerinin etkinleştirilmesi ve geliştirilmesi, bina, malzeme temini ile katılan tüm unsurların daha iyi hizmet almalarını, yaşam kalitelerini artırmayı sağlamak ve bu konuda çalışmalar yapan kişi ve kuruluşlara destek vermek amacı ile kurulan bir dernek.

Hem sağlık hem de eğitim alanında inanılmaz güzler projelere imza atıyorlar. Bu projeler arasında, ihtiyacı olan köy okullarına kütüphane kurmak da var, eğitim seminerleri ve down sendromlu çocuklara eğlenceler düzenlemek de. Üstelik projelerini sadece Bursa'da yapmıyor ülkenin her noktasına ulaşmaya çalışıyorlar. Ezcümle faaliyete geçtikleri günden bu yana onlarca projeye başarı ile imza atmışlar.

Benim bahsetmek istediğim projeleri ise son projeleri olan Turna Kuşu Projesi. Pandemi dönemi boyunca büyük fedakarlıklar yaparak başkalarının sağlığını kendi sağlığından önde tutan sağlık çalışanlarına olan minnettarlıklarını göstermek için tam bin adet turna kuşu katlamışlar. Neden turna kuşu diye soracak olursanız güzel de bir hikayesi var.

Japon kültüründe turna kuşu, barış ve umudu temsil ediyor ve 1000 turna kuşu katlandığında dileklerin gerçek olacağına inanılıyormuş. Bu inanıştan yola çıkarak dernek üyeleri sağlık çalışanlarına teslim edilmek üzere 1000 turna kuşu katlamış ve pandeminin bir an önce bitmesini, Covid-19 nedeni ile daha fazla insanımızı kaybetmemeyi dilemişler.

Katladıkları turnaları güzel niyet mektupları ile birlikte çalışanlarımıza ulaştırmak üzere ziyaretimize geldiler, turna kuşunu ve hikayesini anlattılar. Hissettiğimiz mutluluk tarif edilemez. Bir hekimin yaptığı işi severek yapmaya devam etmesine neden olacak tek şeyin verdiği emeğin boşa gitmediğini ve değer gördüğünü hissetmektir. Hekimlik sadece bir iş olarak yapılabilecek bir şey değildir. Hayatla ölüm arasında o kısacık mesafede başrol oyuncusu olmak, çok hızlı ve doğru kararlar alıp, doğru sonuçlar alabilmek için ekip yönetmek ve bunu 7 gün 24 saat yapmak;  bir hastanın Allah razı olsun demesi, eline emeğine sağlık denmesi, kıymetli hissettirilmesi ile mümkün olabilir ancak.

Hekimlere ve diğer sağlık çalışanlarına kıymetli hissettirdikleri için BUSADER yetkililerine yürekten teşekkür ediyoruz.

Yaklaşan 14 Mart nedeniyle de tüm meslektaşlarımın Tıp Bayramını kutluyorum.