Gövde gösterisi yaptıkları kongreleri lebaleb doldurup, spor salonlarının "karantinaya rağmen" doluluğu ile övündükleri günlerin ardından, kongreye bazen el mahkum, bazen da güle oynaya giden partililer bu ateşli sevdaları ile önce kendilerini, sonra da memleketi kırmızıya boyadılar.
Esnaf, öğrenci, öğretmen, emekli, turizmci, memlekette kim var kim yoksa herkesi yaktılar.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, düzenlenen Bilim Kurulu toplantısı ardından yapılan basın toplantısında vaka artışı için "Vakaların artmasından hepimiz sorumluyuz, 84 milyon!" demez mi!
Bunun üzerine ben kendim, "şahsım olarak" açık beyanda bulunmak istedim:
"Hastalanmamak ve hastalığın yayılmasına katkıda bulunmamak için bir yıldır evdeyim. Dışarıya maskesiz adım atmıyorum. Dışarıdan geleni de maske ile karşılıyorum. Vakaların artmasında zerre kadar sorumluluğum yoktur. C.E.Y. / 13 Nisan 2021"
Fahrettin Koca "84 milyon" derken "Cumhurbaşkanımız hariç" demediğine göre, bu rakamının içerisine Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı da mı kattı acaba diye düşünmeden edemedim ve sordum:
"Başarıların hepsi her şeyin karar vericisi olan tek adamın, başarısızlıkların hepsi tek adam haricindeki herkesin mi?"
Her şey öyle hızlı akıyor ki, hızına yetişemiyorum.
* Bugün itibarıyla yine başladı kapanma günleri.
* Aç kapa, aç kapa derken yalama olduk sonunda.
* Ne açılmak ile ekonomiyle başa çıkabiliyoruz, ne kapanmak ile virüsle.
* Aşılama deseniz, okullar yüz yüze eğitime açılmadan önce aşılanması gereken öğretmenlere aşı sırası daha yeni geldi.
* BioNTech aşısını tercih edenlerin randevularına gitmemeleri ve gidemeyeceklerini haber vermemeleri, sebebiyle açılan aşılar çöpe gitti.
* Aşıları tamamlanan 65 yaş üzeri insanlar evlerde, henüz aşı olmamış çalışan kesim sokaklarda.
* 7 Nisan 2021 tarihli habere göre, Türkiye, yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgınında nüfusuna oranla yapılan sıralamada dünyada vaka sayısında 66., can kaybı sayısında 76. sırada yer alıyor. Mutlak rakamlarda ise Türkiye, vaka sayısında 8'inci, can kaybında ise 19'uncu sırada bulunuyor. Dün 49 bin 584 vaka açıklayan Türkiye, en çok vaka açıklayan ülkelerde ise, Hindistan, Brezilya ve ABD'den sonra 4. sırada yer aldı.
* Dünyada birinciliğe koşuyoruz desek yalan olmaz.
* Aşı bize yetecek mi yetmeyecek mi, sıra bize ne zaman gelecek diye beklerken 150 bin aşı Cumhurbaşkanımızın talimatıyla Libya'ya hibe edildi. (Para verip aldığımız aşıyı mı, kendi ürettiğimiz(!) aşıyı mı hibe ediyoruz?) 12 Nisan 2021 tarihli habere göre: Libya Milli Birlik Hükümeti Başbakanı Abdülhamid Dibeybe ile ortak basın toplantısı düzenleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Libya'ya 150 bin doz Corona virüsü aşısının teslim edileceğini bildirerek Türkiye'nin salgınla mücadeledeki tecrübelerini de Libya'ya aktaracağını, bu amaçla Trablus'ta bir salgın hastanesini Türkiye'nin işleteceğini söyledi.
* 14 Nisan 2021 tarihli habere göre: Rusya, artan Corona virüsü vaka sayıları nedeniyle Türkiye'ye seyahati 15 Nisan'dan 1 Haziran'a kadar sınırlandırılmasına karar verdiğini duyurdu.
* Libya, n'aber?
* CHP'nin sorduğu 128 milyar dolar nerede sorusu üzerine billboard savaşları yaşandı. CHP Mudanya İlçe Başkanlığı'nın billboardlara astığı "128 milyar dolar nerede?" afişleri bir söküldü, sonra tekrar asıldı.
* Z kuşağı bir bu çocukça itiş kakışlara, bu dengesizliklere, bu adaletsizliklere bakıyor, bir dünyaya bakıyor, bir geleceğine bakıyor, kim bilir ki neler düşünüyor. 14 Nisan 2021 tarihli habere göre, AK Parti, Z kuşağı seçmenlerin aileleriyle bire bir temas kurmayı hedefliyor. İnsan "Bu temas nasıl olacak?" diye sormadan edemiyor.
* Bir çuval incir bir çuval patates fotoğrafı ile berbat edildi.
* Ramazan ve Pandemi sebebiyle yasaklanmayan futbol maçı esnasında oruç açıldı.
* İftarlar yasaklandı ama "Dakka bir gol bir!" Cumhurbaşkanlığı külliyesinde ramazanın ilk iftarı yapıldı.
* Alınan kararlara göre teravih namazı camilerde kılınmayacak. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ise teravih namazını yalnız kılmayın, cemaatle kılın diyor.
Daha fazla yazamayacağım.
Yoruldum...
Geldiğimiz noktada,
Ülke lebaleb virüs dolu.
Hastaneler lebaleb hasta dolu.
Mezarlıklar lebaleb covit kurbanı dolu.
Toplu taşıma araçları işine yetişmeye çalışan insanlarla lebaleb dolu.
Doktorlar ve sağlık ordusu lebaleb yorgun.
Esnaf lebaleb bitkin.
Öğretmenler ve öğrenciler lebaleb bıkkın.
Sanatçılar lebaleb ümitsiz.
Yorgunuz dostlarım yorgunuz, yorgun...