Keke

Yoksul Kürt köylüleri yaşamak için ne yapar? Adı üstünde yaşamak için, çocuklarına kuru bir ekmek bir paket makarna götürmek için ne yapar?

Evinde sıcacık dünyasında oturanlar bazen bunu anlamaz ama sınır ötesine geçip çay, kahve, sigara ya da ne bulursa getirip üç kuruşa satmak için "kaçağa gider".

Çok içmişizdir çaylarından.

Ne bilsinler kaçağa giderken başlarına bomba yağdırılacağını.

Ne bilsinler zalimliğin, zulmün bu kadar büyüyeceğini.

Yoksulluk işte. Ne bilsinler bir karlı dağı aşarken o vadilerde yanarak öleceklerini.

Lanet olsun.

Artık onların tek adı vardır.

KEKE

Yaşamlarına, umutlarına, öykülerine, geride kalanlara türküler yazılmıştır.

Servet Kocakaya hem Kürtçe hem Türkçe "33 kurşunu"  hatırlayarak yıllar önce yazmış ağıtlarını.

Dinledikçe içim yandı.

Yüreğim ezildi.

Lanet olsun.

Keke
Ser ciyaye Bingol Kahveci keke
Pista wida cay u sekir nan keke
derd u keder te ba dike can keke
sewq a hesret li ser me ye wer keke
hestiren cavem mina ferat wer keke

Biranina lice siyaye do
bihuriya te pagije
ew kendalan te ban dikin
sewq a hesret li ser me ye wer keke
hestiren cavem mina ferat wer keke

keke seref keke namus
keke heval keke bavmin
keke denge te hat ji min
ez mizanin
dege ki bu
denge te bu
Söz-Muzik: Servet Kocakaya

Bingöl dağlarında kahveci keke
Sırtında bir çuval şeker çay keke
Uçurumlar seni çeker vay keke
Sırtın yere gelmesin tez dön keke
Demli çayın canım çeker dön keke

Keke şeref, keke namus
Keke babam, keke paşam
Keke sesini duymuşam, yoksa keke
Sen mi geldin, tez mi geldin
Sen mi geldin, hay keke

Yollarına kurtlar çıksa dert değil
Üzerine çığlar düşse dert değil
Yüreğine hasret düşse vay keke
Sırtın yere gelmesin tez dön keke
Demli çayın canım çeker dön keke

Bu kez dönemedi Keke'ler, başlarına bombalar yağdı.

Şimdi Uludere dağlarında katırların sırtında gencecik bedenleri yanmış olarak geliyor.

Bizi bir parça yeni bir hüzün ve Barış'a duyulan koca bir özlemle bırakıp gittiler.

Lanet olsun.