SON DAKİKA
Hava Durumu

Gözüm varsa, gözüm çıksın!

Yazının Giriş Tarihi: 17.11.2011 14:04
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.11.2011 14:04

Depremin ertesi günü 20 kişilik bir kurtarma ekibinin lideri olarak Van'a hareket ettik. Hızla depremin en yıkıcı olduğu ilçe Erciş'e geçtik. Bir hafta arama-kurtarma faaliyeti yürüttük. İki enkazda gece-gündüz, yağmur-soğukta durmaksızın çalıştık. Sonra geri döndük.

Van/Erciş gözlemlerimi yazmam konusunda epeyce bir basınca uğramama rağmen, bu konuda "yazı yazmak" isteği hiç oluşmadı bende. Bu tutum pasif-agresif bir tavır olarak da algılanabilir.

Kurtarma faaliyetlerini yarı enkaz-yarı medya önünde yürüten ekiplere karşı bir tepkinin iç güdüsel dalgalanması da olabilir bu "yazmama isteği".

Bir yanda sessiz ama etkili ve başarılı kurtarma çabası yürüten Zonguldak maden işçileri gibi etkin gruplar. Diğer yanda enkazın yanısıra canlı yayın aracı kurmuş medyanın uzattığı mikrofonları asla boş bırakmayan "medyatik ekipler". Mesela AKUT.

Ben hep Zonguldak maden işçilerini hayranlıkla izledim ve gözledim. Mütevazilik ve etkin çalışma anlayışları bende hep hayranlık uyandırdı. Medyatik grupların enkaz çalışmaları kadar ekranlara "hevesli" olma halleri bir tuhaf kaçtı deprem ortamında.

Neyse anlatmak istediğim esasen bu değil. Yazmaktan kaçınmamın nedeni olabilir diye bahsettim. Sonuçta son derece insani bir faaliyeti gidersin-işini yaparsın-dönersin-deneyimler çıkarırsın-hazırlanırsın biçiminde yürütmek gerekir diye düşünüyorum.

Yanılıyor olabilirim.

Sonuçta medyada görünür kılmaya çalışmakta ekipleri "motive eden" bir dinamik olabilir. Anlamak lazım. Neyse esasen konuda bu değil.

Peki neden yazdım, yazma gereği hissettim.

Sonuçta deprem büyük bir yıkım ve arkasında çok büyük acılar ve hüzünler bırakıyor. O acılara hüzünlere biraz da olsa el uzatmaya çalıştığınızda sizi de geride kalanların kötü yaşam koşulları kuşatıyor. Aklınızdan çıkmıyor geride bırakıp sıcak evinize döndüğünüz insanlar.

Soğuk, kar yagışı, barınma, ısınma, beslenme koşulları asgari düzeyden bile olsa sağlanamamışsa. Hele birde devletin tüm yetkili ağızları "sorun yok her olanak sağlandı" türünden gerçek dışı açıklamalar yapıyorsa. Hele birde siz gidip tüm yaşananlara tanık olmuşsanız. Yaşanan gerçekleri görmüşseniz. Geriye bu açıklamalar karşısında sadece "buruk bir tebessüm" kalıyor dudaklarınızda.

17 Ağustos depreminin yarattığı maddi-manevi yıkım henüz tamir edilmemişken, Van'da yaşanan deprem çürük sistemimiz yüzünden yeniden canımı çok sıktı. Yine sesimiz karanlık boşluklarda çaresizce yankılandı, orada kimse var mı diye! Aradan geçen 12 yıla, tek başına iktidar olma imkânını 9 yıldır kullanan bir hükümete ve bu süre zarfında tüm yurttaşlardan toplanan 44 milyon liralık deprem vergisine rağmen, yine değişen hiçbir şeyin olmadığını gördük. Erciş'e ulaştığımız ilk gün sıcak bir tas yemeği bile veremeyen bir devlet vardı orda. Sonrasında da çok göremedik ortalarda.

Hükümet yine organize olamadı. Kızılay yine çuvalladı. Dış yardım önerileri, kaç cana mal olacağı düşünülmeden, "önce kendi gücümüzü sınamak istiyoruz" denilerek hükümet tarafından geri çevrildi. Yurttaşlar ortak acıyı dindirmek üzere bireysel yardımdan yardım kampanyalarına, konserlerden gönüllü kurtarma ve çalışmaya kadar organize olurken, hükümetin valisi belediye başkanı ile ortak çalışmayı reddetti. Bütün bunların sonucunda depremzede Vanlılar/ Ercişliler iki haftaya yakın bir süreyi çadırsız ya da yazlık çadırlarda geçirdi. Bütün bir kışı nasıl geçirecekleri de ayrı bir muamma!

Bu kadar beceriksiz bir kaymakam,vali ve kriz masasının nasıl yanyana getirildiği ise ayrı bir muamma! Tüm bu gerçeklerin üzeri  Başbakan düzeyinde yapılan açıklamalar ile kapatıldı. Başbakan "sadece ilk 24 saatte eksiklerimiz oldu" türünden bir özeleştiri ile geçiştirdi durumu. Bu konuşmasını il başkanları toplantısında yaptı ve "beceriksizlik defterini" kapattı. Oldu mu? Oldu!

Salt muhalefet olsun diye sürekli yakınıp eleştirmek gibi kötü bir huyum olabilir mi?.

Şimdi size bir devlet kuruluşunun yaşadığımız şu özel günlerde verdiği başka bir hizmeti satırbaşları ile özetleyeceğiz. (Münafıklar okusun da utansın).

* (Diyetisyenlerin kontrolünde) sabahları çorba, akşamları üç çeşit olmak üzere 60 bin kişiye sıcak yemek, (bu arada, insanların tarhanadan yaprak sarmasına kadar özel isteklerinin dahi not edilip karşılanması),

* Bu yemekleri mahalline taşımak için 15 kamyon,

* Salt bu yemek hizmeti için tahsis edilmiş 780 personel,

* Kadınlara hizmet için 299 özel kadın görevli,

* Toplamda tam 4580 personel,

* Yaşlı ve hastalar için tam 5000 kişi kapasiteli klimalı çadırlar,

* Toplam 420 personelli, biri 50, diğeri 150 yataklı iki hastane,

* Her an hizmete hazır 25 ambulans,

* Yaşlı ve hastaların bir yerden bir yere gidebilmesi için 250 otobüs,

* İnsanların özel eşyalarını taşımak için her biri 23 tonluk 50 TIR,

* İnsanları aydınlatıp ferahlatmak için farklı programlar içeren 400 eğitim toplantısı,

* Ve hatta yöreye gelen özel konuklara hizmet etmek için papyonlu garsonlar...

Vs., vs., vs.

Hizmetin kapsayıcılığını ve büyüklüğünü iyice kavramak için şu verilen rakamlara bir kez daha göz atar mısınız, lütfen.

Tek başına bu büyüklüklerde bir hizmeti organize ve seferber eden bir kuruluşumuz olduğu için iftihar etmez misiniz ?

Böyle bir hizmet Van'daki, Erciş'teki insanların yaralarının sarılmasına katkı sağlamaz mı ? Sağlar.

Tabiî eğer Van'a, Erciş'e (ya da benzer felâketler yaşadığında ülkenin herhangi bir yerine) verilebilseydi...

Bunlar Diyanet'in Arabistan'a gidenlere, hacılara sağladıkları.

Bu gerçeğimizi bilmezden gelelim, dert etmeyelim.

Tüm samimiyetimle söylüyorum eğer gözüm varsa gözüm çıksın. Elbette Hac görevini yerine getirmek isteyenlere bu olanaklar sağlansın.

Ama depremzedelerden de esirgenmesin be gözüm.

Toplamı 70 bin olan bir Erciş'e de bir tas sıcak yemek çıkarılabilirdi.

NOT : Yukarıda verilen rakamlara inanmayanlar çıkacaksa. Aşağıdaki kaynaklara göz gezdirdikleri takdirde doğruluğunu kendi gözleri ile göreceklerdir.

* http://www.iha.com.tr/NewsDetail.aspx?nid=145153&cid=4

* http://www.risalehaber.com/news_detail.php?id=82111

* http://www.habervaktim.com/haber/206650/haci_adaylari_kutsal_topraklara_alisiyor.html

* http://aa.com.tr/tr/kategoriler/yasam/100514-son-kafile-bugun-kavusuyor

* http://www.haber3.com/haci-adaylarini-duzensiz-klima-ve-asiri-sicak-carpiyor-1056824h.htm

* http://www.risalehaber.com/news_detail.php?id=124486

* http://www.milliyet.com.tr/2007/12/21/siyaset/axsiy02.html

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.