SON DAKİKA
Hava Durumu

AKP kaybetti !!!

Yazının Giriş Tarihi: 03.04.2014 03:52
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.04.2014 03:52

Sonuçta seçim dediğimiz hadise bu ülkede yaşayan yurttaşların siyasal tercihlerini gösterdikleri ve sandığa yansıttıkları bir durum. Yurttaşların tercihlerinde değişik dinamikler rol oynamakta ve toplumsal dinamiklerde ve algılarda önemli bir değişiklik olmazsa tercihler sonuçta çok değişmiyor.

Seçim değerlendirmesi sandıktan çıkan oyların sayımı ve neticesi ile yapılacaksa eğer durum gösteriyor ki AKP seçimde kaybetti. Ne kaybetti? Tabiki oy kaybetti.

Bir önceki seçime göre seçmen sayısı arttığı halde AKP bir önceki seçime göre daha az oy almıştır. Ortamı sayılara boğmak istemem ancak rakamlar ortada.

Rakamlara baktığımızda, AKP 2011'de 21 milyon 466 bin oyu vardı. 2014'te 19 milyon 198 bin oy aldı. (2 milyondan fazla oy kaybetti yani.)

Yine Bursa rakamlarına bakalım; 2011 seçiminde AKP Bursa'da 871.381 oy alırken 2014 te aldığı oy 775.859 dur. Üstelik seçmen sayısı da artmıştır.

Neyse rakamları uzatmayalım ama durum yazının başlığındaki "AKP kaybetti" gibi olmasa da "AKP büyük zafer kazandı" gibi de değildir. Ortada tek gerçek vardır, AKP bu seçimden birinci parti olarak çıkmış ve çok sayıda belediye kazanmıştır.

Mutlaka daha incelterek birçok seçim analizi yapılabilir ancak benim kabaca değerlendirmem partiler açısından şöyledir:

AKP

AKP özellikle son iki yılda gittikçe otoriterleşti, baskı politikalarını arttırdı. Gezi Direnişi, 17 Aralık yolsuzluk operasyonu, sürekli yayınlanan ses kayıtları, Başbakanın ve AKP'li yetkililerin muhalifleri sürekli aşağılayan söylemleri seçimler yaklaşırken siyasette kutuplaşmayı iyice arttırdı.

Bu kutuplaşma, bu seçimleri AKP açısından bir güven oylamasına dönüştürdü. Seçim sonuçları son bir yılda epeyce prestij yitiren AKP ve önemli ölçüde karizmayı çizdiren Recep Tayyip Erdoğan açısından büyük bir motivasyon sağladı.

Başbakanın eli güçlendi. Siyasi rakipleri karşısında son aylarda yapmayı beklediği tüm hamleleri için yapmasına engel olacak bir durum yok artık. Balkon konuşmasındaki fotoğraf ve üslup bunun da ipuçlarını ortaya çıkarttı. Özellikle Ankara ve İstanbul'u tekrar elinde tutması önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerde AKP'ye büyük kolaylık sağlayacak diye bir değerlendirme abartılı olmayacaktır.

(Kendi duygum açısından söylersem; mitinglerinde 15 yaşında polis fişeğiyle hayatını kaybetmiş Berkin Elvan'ın annesini yuhalatan ve yuhalattığı kitlenin oylarıyla birinci parti olan Recep Tayyip Erdoğan'ın yüzde 90 oy almasının bile hiç bir değeri yoktur.)

CHP

Seçimin sayısal sonuçlarına bakıldığında ana muhalefet partisi konumundaki CHP açısından bu seçim başarılı bir tablo yaratmamıştır.

CHP yönettiği Antalya, Mersin büyükşehir belediyeleri ve Artvin belediyesini kaybetmiştir. Aslında CHP'nin oylarını ciddi düzeyde artırması mümkünken sadece güçlü oldukları yerlerde güçlerini bir miktar daha artırmıştır.

Bu oy artışının bir diğer sebebi olarakta birçok ilde AKP karşıtlığının CHP'de toparlanması ve MHP oylarında kaymalar da görülmektedir.

Sağ seçmenin oyunu almak için sağa kayan CHP, sağ seçmenden tahmininden çok daha az oy almıştır. CHP'nin tabanında yer alan sol seçmenin bir kısmının da biraz mecburiyetle CHP'ye oy verdiğini, bunun uzun vadede CHP içerisinde ciddi tartışma yaratacağının ipuçlarını seçim öncesi verilen farklı demeçler ortaya koymuştur.

Bu durumda seçim stratejisi olarak CHP'de beş ayrı yaklaşım görülmüştür. İstanbul modeli, Ankara modeli, Hatay modeli, Hopa modeli ve Avanos modeli. Bu modellerin tek tek detaylarına girmeyeceğim ancak solda durarak ve solu kapsayarak gelen bir başarı olarak Avanos modelinin incelenmesini ve önemsenmesini öneririm. Bir kibir göstergesi olarak da Hopa modelinden uzak durulmasını şiddetle dillendirmek isterim.

MHP

MHP seçimin en başarılı partisidir!

Hiç bir şey söylemeden ve hiç bir duruş göstermeden oylarını artıran tek partidir.

Evet MHP oy oranını bir puan kadar artırdı ama yönettiği belediye sayısı azaldı. Adana ve Mersin büyükşehir belediyelerini kazanmaları MHP açısından oldukça önemli bir hava yarattı.
MHP'nin CHP'yle oy kaymalarının MHP'ye çok yaramadığı kimi iller de oldu. Bu illerde bu durumun MHP'yi çok aşağılara çektiği de görülüyor. Ayrıca MHP'nin geleneksel olarak güçlü olduğu yerlerde belediyeleri kaybettiği, tabanının AKP'ye kaydığını da atlamamak gerekli. CHP ve MHP arasındaki oy kaymaları büyükşehirlerde karşılık bulsa da taşrada karşılık bulmamış gibi görünmekte.

BDP/ HDP

Görünen bir durum vardır ki "Türkiye partisi" olma hedefiyle yola çıkan HDP Türkiye partisi olamamıştır. Batı illerinde almış oldukları oylar BDP'yi aşacak noktalara gelememiştir.

BDP ise Kürt illerinde büyük başarı yakalamıştır. Hem oy oranlarını yükseltmiş hem de yöneteceği belediyelerin sayısı çok arttmıştır. Ayrıca eş başkanlık ve kadın belediye başkanlığı konusunda özürlü ülke siyasetine çok önemli bir pratiği öğretmiştir.

DİĞERLERİ

Özellikle 17 Aralık ile başlayan hırsızlık, yolsuzluk ve rüşvet operasyonları AKP'de konsolide olan "samimi Müslüman seçmen" açısından bir kopuş yaratmıştır. Bu kopuşun ağırlıklı olarak MHP, Saadet Partisi ve BBP'de toplandığına dair bir çok emare mevcuttur.

Seçimin başka bir kaybedeni ise Gülen Cemaati'dir. Cemaat seçim sonuçlarıyla birlikte siyaseten daha da güç kaybedecek gibi görünmektedir. Hatta AKP tarafından düzenlenecek bir operasyonla karşılaşacaklarını da söylemek artık bir sır değildir Başbakan'ın balkon konuşması bu durumu iyice açığa çıkartmıştır.

ÖZEL BİR BAŞLIK OLARAK GÜRSU

Seçimler geride kaldı. Oy sayımları üzerine bazı tartışmalar sürse de çok büyük sayıda belediye başkanı kesinleşmiş oldu.

Bu seçimde hem katılım çok yüksekti hem de seçmenin oyuna sahip çıkma refleksi. Bu duyarlılık sürerse belli ki seçmen çevresine ve kentine sahip çıkmaya devam edecek. Bu nedenle artık kent ve kent suçları gündemin önemli başlıklarından birisi olacak.

Dün akşam Bursa TV'de her hafta yaptığımız ve moderatörlüğünü Ali Mollasalih'in yaptığı, Niyazi Pakyürek, Hilmi Tanış, Ümit Can ve nöbetçi solcu! kontenjanından benim katıldığım "Memleket Halleri" programının yayınına Gürsu'nun yeni seçilen Belediye Başkanı sayın Cüneyt Yıldız bağlandı diğer başkanlar gibi.

Yeni Başkan Cüneyt Yıldız tüm samimiyeti, içtenliği ve heyecanı ile değerlendirme yaparken soru Gürsu tarımsal alanları ve Bursa Ovası'na kadar geldi.

Cüneyt Yıldız çok güzel bir başlangıç yaptı ve "Ovanın bir metresinin bile tahrip edilmesine asla izin vermeyeceğim" sözünü verdi.

Bursa'da en önemli kent sorunlarından birisi olan ovanın tahribatı açısından yürekli bir başlangıç yapmış oldu.

Mutlaka ilerleyen zamanlarda başta kendi partisi ve sözde girişimciler tarafından Cüneyt Başkana başta arıtma tesisleri ve yeni sanayi kuruluşları ile ilgili "basınç" yapılacaktır.

Başkanın sözünü bir kenara not ettik. Bu cesareti ve samimiyeti sürebilirse bu kentti ve ovasını seven bir çok yurtaşın desteğide bu basınçlara karşı Cüneyt Yıldız'ın yanında olacaktır.

Umarım bu desteği hisseder ve hep böyle cesur kalabilir.

Yaşayıp göreceğiz.
 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.