"Bir kereden bişey olmaz"

"Sayıların babası" olarak bilinen Pisagor, her şeyin matematikle ilgisini kurarken, sayıların nihai gerçek olduğunu, matematik aracılığıyla her şeyin tahmin edilebileceğini ve ölçülebileceğini , "Evren sayılardan ibarettir" derken, rakamlar arasındaki şaşırtıcı tesadüflerden rahatlatıcı anlamlar çıkarmayı başarırken anlatmak istediği "Bir kereden bişey olmaz" demek değildi.

Kutsal kitaplardaki kutsal sayılan rakamların yanı sıra şeytana atfedilen uğursuz sayılar hayatımızda yer alırken bile bu anlama gelen bir ize rastlanmamıştı.

Rakamlar ekonomik büyüme, kalkınma, eğitim, yetişmiş kalifiye eleman, iş gücü gibi verilerin dili olacakken bir istismar, taciz, tecavüz konusu içinde neredeyse hiçlik, yokluk, olmamışlık anlamlarına gelebileceğini idrak edemedik. Akıl sır erdiremedik.

Hani memleket olarak matematikle hep bir küs bir barışığız bunu anladık da, bir bakanın, bir insanın çocuk, büyük, kadın, erkek hiç fark etmez kimden kime karşı yapılırsa yapılsın tecavüzüne, tacizine böylesi bir anlayış!, affedicilik!, bi şeycik olmazcılık! gibi bir yüce gönüllülük!, bir ermişlik! mertebesindeymiş ifadelerini kavrayamadık.

Yapılanlar karşısındaki açıklamalar ise daha da ürkütücü, kan donduran cinsten. Eskiler "Oynadığı yetmiyor bir de çöküp kalkıyor" der böylelerine.

Pek çok dilde farklı yazılsa da; 1 = One (İngilizce) / 1 = Einer (Almanca / 1 = Uno (İtalyanca) /1 = En (İsveççe) bizim dilimizde ifade edilmiş şekli dışında hiçbir ülkede böylesi bir karşılığı yok.

Rakamların tarihine katkımızla gurur duymalıyız. Sadece saatlerin ileriye alındığı günlerden geçiyoruz.

Çocuklarını babasından, öğretmeninden, hocasından, kocasından, bakanından, yasasından koruyamaz bir ülkeyiz.

Artık saklayacak, üstünü örtecek neyimiz kaldı? Bütün pislikler ortada. Benim kalbimin ibresi ise hep incinmiş bir çocuğun kalbine doğru oldu.

Çok söz de anlamsız kılıyor gerçekleri biliyorum. Hiçbir sözcüğün gücü, o çocukların ruhlarına, içlerine işlemiş o kötü nefesin kokusunu silemez biliyorum.

Aynı aymazlık devam ediyor. Edecek. Çocuklarını o vakıflara emanet edenlerin seçtiği bakanlar görevde.

Bişeycik demiyorum artık. Sadece, "Bir kereden bişey olmaz" Bakanlığı kurulmalı.

Bunu şahsen, bizzat, ısrarla istiyorum. Bir liste yayınlarlar da biz de öğreniriz.

Bilelim de ona göre...