SON DAKİKA
Hava Durumu

Bir çocuk nasıl ölmelidir?

Yazının Giriş Tarihi: 04.09.2015 00:16
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.09.2015 00:16

Bir çocuk nasıl ölmelidir?

a) Araba kazasında
b) Ağaҫtan düşerek
c) Mülteci olmak üzereyken sahile vurarak!
d) Hiҫbiri

Doğru seҫeneği aramaktan vazgeҫtik ҫoktan. Biz insanlıktan sınıfta kaldık. Geҫemeyiz, bitiremeyiz, atıldık bu sıfattan artık. Bir ҫocuk öyle öldükten, sulara, kumlara karışmış ҫocukluğu, delikanlı sevgileri, gülüşleri ҫakıllara, bedeninin üzerinden geҫip giden, dalgalardan sonra kim hala "insan" kalabilir ki?

Başkalarının acısına tanık olmamak, görüyorken sorumluluk duymamak hangi kalbe yakışır?

İҫimizi acıtan o görüntüyle biz nasıl yaşayalım, bir denizi, yakamozu, kumsalı nasıl sevebilelim yeniden, o ҫocuk bedenini kalbimize mühürlemiş o tuzda nasıl kulaç atabilelim bir daha?

Gözümün önünden gitmeyen o kum, deniz, ҫocuk, ölüm varken ben nasıl, "anne" olayım, nasıl insan kalayım?



O ҫocuğu düşünüyorum, bitmemiş, henüz baṣlayamamış yaşamını. Elini tutsan bir uҫurtma ipi, gözlerine baksan bir haylaz oyun hayali, avuҫlarında neşeyle toplanmış karadut lekeleri, dudaklarında iҫi yaşam dolu gülümseme geliyor aklıma. Hele saҫları...

Belli ki annesinin sevgi dolu parmakları geҫmiş aralarından. Alnındaki dudak izinden anlıyorum ki son cümleleri, "Sakın terleme top oynarken!" diyen annesinin şefkatini saklıyor hala.

Böyle şeyler yazılsın istiyorum otopsi raporunda. Hem otopsi, nedeni bilinmeyen ölümler iҫin degil midir? Bile bile ölüme gönderilenler iҫin otopsi raporu yazanlar, katilleri aklayan cümleler arıyorlardır diyor kalbim.

Aslında hayatın ölüme, kadere karşı ne kadar aciz, insanın ne kötü, günlerin ne acımasız olduğunu bir kez daha hatırlatıyor belleğim bana.

O ҫocuk öyle ölmemeliydi, deniz kenarında kumdan kaleler yapmak varken. Hiç kimsenin acısına tanık olmadan, güzel günler yaşadıktan ve bütün dondurmalardan, şekerlemelerden tatmak duruyorken.

"Devrim, insanın yazgısına karşı koyması, hakkını istemesidir" diyor Albert Camus. İnsan ancak yaşamın iҫindeyken devrim yapabilir. Kuma, denize, sahile karışıp daha ҫocukken ölmek hangi yazgıya karşı yapılmış bir devrim sayılabilir?

Ölüm ҫağında yaşıyoruz. Durmadan ölüyor, öldürülüyor herkes. Ve artık ҫocuklar da...

Politika, güҫ, para bir ҫocuğun kalp atışından ҫok daha önemli. Ben tarihteki yerimi dünyanın vicdanı olmuş bir yazarın Eduardo Galeano'nun yanında yer alarak belirliyorum ve onun gibi matadordan değil boğadan yana oluyorum.

Dünyayı ele geҫirme kaygısından başka tutkuları olmayanlara son sözüm "Bir ҫocuğun kahkahalarıyla yankılanmayan bir dünya alın sizin olsun!"
 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.