Yoğun iş temposunun nedeni plansızlık olabilir mi?  

Özel veya iş hayatımızda oluşan hataların, işleri yetiştirememenin veya işlerimizdeki eksikliklerin nedenlerini derhal yoğun iş temposuna bağlarız.

Yalın bakışta hatalar, işleri yetiştirememe, işlerdeki eksiklikler israf olarak nitelendirilir. İsraf akla parayı çağrıştırsa da bu israflar paradan daha önemlidir, hele yaptığımız iş sağlık ise… 

Sağlık Bakanlığı’nın hastanelerde Hizmette Kalite Standartları:

1) Sağlık hizmetleri 2) Destek hizmetleri 3) Kurumsal hizmetler 4) Gösterge yönetimi 5) Hasta ve çalışan odaklı hizmetlerinden oluşmaktadır.

Yani sağlıkçının işini yaparken sunduğu iş modeli, bu standart ve ölçütlere dayalı olmalıdır. Olmadığında saptanan sapmalar ise yapılacak yalın iyileştirme projeleri ile gerek çalışanların gerekse sunulan hizmetin gelişimini sağlamaktadır. Yani yalın hayatın, olmazsa olmazlarından olan standartlar bizim bir yerde anayasamızın maddeleridir. Onlara uyum şart. Uymazsak ceza mı var? Kesinlikle hayır! Uymazsak eğitim var. Eğitimde ise yapacağımız işlerin hatasız, eksiksiz ve zamanında olması için yalın bakış bize "iş planı" önerir. 

Yoğun iş temposu içinde verimsiz çalışmaktan, acil işlere öncelik verip diğer işleri ötelemekten ve sonra birikmiş işleri toparlamak için ekstra mesailer harcamaktan yorulduğumuz bir gerçek. Bunun ilacı ise "planlama"dır. Günlük, haftalık, aylık, yıllık ve hatta beş yıllık yapılacak planlama bu israfların önüne geçmenin ilacıdır. Araştırmalar planlamanın herhangi bir hedefe ulaşma şansımızı iki katına çıkarabileceğini gösteriyor. Hatta bizi verimli kılıyor. Hedefe ulaşmanın hazzını duymamızı sağlıyor. Ne güzel değil mi?

Yalın eğitimler hem kendimize, hem kurumumuza hem de çevremize katkı sağlıyor. Yoksa günü hatalarla, işleri yetiştirememek veya işlerdeki eksiklikler ile geçirip, nedenini yoğun iş temposuna bağlayarak yaşar gideriz.

Yaptığımız iş sağlık ise ve verimli bir sağlık hizmeti sunmak istiyorsak yalın sağlıkeğitimlerine eğilmek şart!