Yargı bağımsızlığı ilkesinin çiğnendiğini öne süren Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcı Sencer Ayata, "Türkiye, adını ne koyarsanız koyun giderek otoriterleşen bir siyasi sistem tehlikesi ile karşı karşıya" dedi.
Haber Giriş Tarihi: 28.05.2011 15:00
Haber Güncellenme Tarihi: 28.05.2011 15:00
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
CHP Bursa İl Başkanlığında Genel Başkan Yardımcısı Sena Kaleli ve partililerle birlikte basın toplantısı düzenleyen Ayata, gündeme dair açıklamalarda bulundu.
CHP'nin halkçı kimliğiyle ön plana çıktığını belirten Ayata, "CHP, sosyal adaletçi kimliğini ön plana çıkarıyor. Halkla daha yakın iletişim kurmak istiyoruz. Bunun arkasında en çok ilham aldığı konu, 1970'ler ve Ecevit hareketidir. Tarihi bakımdan zengin olan bir parti, istediği örnekleri her an bulabilir. Bugün için de efsane lider Ecevit, halkçı hareket CHP'liler için yeniden bayrak olmuştur" diye konuştu.
"SİYASİ SİSTEM OTORİTERLEŞİYOR"
Türkiye'nin giderek otoriterleşen bir siyasi sistem tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu iddia eden Ayata, "Bu otoriterleşen siyasi sistemin çeşitli özelliklerini günlük hayatta görebiliyoruz. Bu nerede kendini gösteriyor? Söz, ifade, toplantı ve örgütlenme, hatta girişim özgürlüğünde yapılan baskılarla kendini gösteriyor" dedi. Ayata şöyle devam etti:
"Temel insan hakları diye düşünüyoruz. Bu hakların güvencesi olan bağımsız güçlü bir hukuk devleti ve o hukuk devletini ayakta tutacak olan, esas temel teşkil eden yargı bağımsızlığı ilkesi devamlı olarak çiğnenmektedir. Yargı bağımsız olmazsa, eğer güçler ayrılığı ilkesi korunmazsa içtiğimiz su ve yediğimiz yemek kadar temel haklarımızı korumamız da imkansız hale gelir. Yalnızca yurt içinde değil, yurt dışındaki gözlemcilerin paylaştığı unsur, Türkiye'nin demokratik sistemdir. Nereye gidiyor? Türkiye'de demokrasiyi yaşatmak mümkün olacak mı? Türkiye tam tersine Orta doğu ülkelerinde gördüğümüz gibi ters bir oluşumu ya da demokrasiden uzaklaşma oluşumunun içerisine mi girmektedir?"
"TÜSİAD YANLIŞ ANLAŞILDI"
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'un TÜSİAD'a yönelik açıklamalarını değerlendiren Ayata, "Bu açıklama, işveren örgütlerini de 'sana yakın olan, bana yakın olan' şeklinde ayırmanın bir başka uzantısıdır. Bunun başka yerlerde örneklerini gördük. İlgili işveren kuruluşu, bu konudaki rahatsızlığını zaten belirtmişti. Burada bunun ötesinde daha üzücü bir nokta var. Kesinlikle hepimiz çok iyi biliyoruz ki, ilgili işveren kuruluşunun sözcüleri, 'İnternetteki yasaklar kaldırılsın' dedikleri zaman belirli illegal kanalların ya da toplumun ahlakını bozan yayınları kast etmedi. Onlar düşünce, bilgi alma ve haberleşme özgürlüğünü kast ediyor. Onlara dönük olarak sanki onlar bunu düşünüyorlarmış gibi 'özel bir taciz' ifade eden demecin kullanılması ayrıca üzüntü vericidir" şeklinde konuştu.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
'Türkiye otoriter düzene gidiyor'
Yargı bağımsızlığı ilkesinin çiğnendiğini öne süren Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcı Sencer Ayata, "Türkiye, adını ne koyarsanız koyun giderek otoriterleşen bir siyasi sistem tehlikesi ile karşı karşıya" dedi.
CHP Bursa İl Başkanlığında Genel Başkan Yardımcısı Sena Kaleli ve partililerle birlikte basın toplantısı düzenleyen Ayata, gündeme dair açıklamalarda bulundu.
CHP'nin halkçı kimliğiyle ön plana çıktığını belirten Ayata, "CHP, sosyal adaletçi kimliğini ön plana çıkarıyor. Halkla daha yakın iletişim kurmak istiyoruz. Bunun arkasında en çok ilham aldığı konu, 1970'ler ve Ecevit hareketidir. Tarihi bakımdan zengin olan bir parti, istediği örnekleri her an bulabilir. Bugün için de efsane lider Ecevit, halkçı hareket CHP'liler için yeniden bayrak olmuştur" diye konuştu.
"SİYASİ SİSTEM OTORİTERLEŞİYOR"
Türkiye'nin giderek otoriterleşen bir siyasi sistem tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu iddia eden Ayata, "Bu otoriterleşen siyasi sistemin çeşitli özelliklerini günlük hayatta görebiliyoruz. Bu nerede kendini gösteriyor? Söz, ifade, toplantı ve örgütlenme, hatta girişim özgürlüğünde yapılan baskılarla kendini gösteriyor" dedi. Ayata şöyle devam etti:
"Temel insan hakları diye düşünüyoruz. Bu hakların güvencesi olan bağımsız güçlü bir hukuk devleti ve o hukuk devletini ayakta tutacak olan, esas temel teşkil eden yargı bağımsızlığı ilkesi devamlı olarak çiğnenmektedir. Yargı bağımsız olmazsa, eğer güçler ayrılığı ilkesi korunmazsa içtiğimiz su ve yediğimiz yemek kadar temel haklarımızı korumamız da imkansız hale gelir. Yalnızca yurt içinde değil, yurt dışındaki gözlemcilerin paylaştığı unsur, Türkiye'nin demokratik sistemdir. Nereye gidiyor? Türkiye'de demokrasiyi yaşatmak mümkün olacak mı? Türkiye tam tersine Orta doğu ülkelerinde gördüğümüz gibi ters bir oluşumu ya da demokrasiden uzaklaşma oluşumunun içerisine mi girmektedir?"
"TÜSİAD YANLIŞ ANLAŞILDI"
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'un TÜSİAD'a yönelik açıklamalarını değerlendiren Ayata, "Bu açıklama, işveren örgütlerini de 'sana yakın olan, bana yakın olan' şeklinde ayırmanın bir başka uzantısıdır. Bunun başka yerlerde örneklerini gördük. İlgili işveren kuruluşu, bu konudaki rahatsızlığını zaten belirtmişti. Burada bunun ötesinde daha üzücü bir nokta var. Kesinlikle hepimiz çok iyi biliyoruz ki, ilgili işveren kuruluşunun sözcüleri, 'İnternetteki yasaklar kaldırılsın' dedikleri zaman belirli illegal kanalların ya da toplumun ahlakını bozan yayınları kast etmedi. Onlar düşünce, bilgi alma ve haberleşme özgürlüğünü kast ediyor. Onlara dönük olarak sanki onlar bunu düşünüyorlarmış gibi 'özel bir taciz' ifade eden demecin kullanılması ayrıca üzüntü vericidir" şeklinde konuştu.
En Çok Okunan Haberler