SON DAKİKA
Hava Durumu

Orhan Sarıbal: Bu kaza, kader değil cinayet

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Bartın Amasra’daki madende meydana gelen patlama sonrası yaşanan can kayıplarını “Bu kaza, kader değil cinayet. Alınmayan önlemlerin, denetimsizliğin, cezasızlığın yarattığı bir sonuç” dedi.

Haber Giriş Tarihi: 18.10.2022 23:16
Haber Güncellenme Tarihi: 19.10.2022 09:00
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
Orhan Sarıbal: Bu kaza, kader değil cinayet

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Mecliste düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. Açıklamasına Amasra’daki patlamayı değerlendiren Sarıbal, “AKP döneminde yani 2003-2021 yılları arasında taş kömürü ve linyit madenlerinde çalışan toplam 152 bin 698 kişi iş kazası geçirdiğini, bu kazalarda en az 921 işçinin yaşamını yitirdi. Son 20 senede sadece kömür madenlerinde yaşanan iş kazaları yüzde 97 arttı. Ne Soma’nın, ne Ermenek’in, ne Bursa Mustafakemalpaşa’nın ne Zonguldak Kilimli’nin ne de başka iş cinayetlerinin hesabı soruldu. ‘Kader’ deyip geçiştirilemez. Bu yaşananlar kaza değil. Denetimsizliğin, alınmayan önlemlerin, cezasızlığın sonucudur” diye konuştu.

"Pamuk üreticisi perişan"

Konuşmasında tarımda yaşanan gelişmelere de değinen Sarıbal, pamuk üreticisinin sorunlarına işaret etti. Pamuk üreticilerinin ürünlerini maliyetlerin altında satmak zorunda kaldığını belirten Sarıbal, “Pamuk üreticisi perişan” dedi. AKP döneminde pamuk ve pamuk türevlerinin ithalatına 28,8 milyar dolar para ödendiğini hatırlatan Sarıbal, şunları söyledi:

“AKP iktidarları döneminde 17 milyon ton lif pamuk, pamuk tohumu, tohumluk pamuk, ham yağ, rafine yağ ve pamuk küspesine 28,8 milyar dolar ödendi. İthalatına bu kadar para ödenirken üretimin devamı için çiftçimizi korumuyoruz, üstüne üstlük ekim alanlarını da daraltıyoruz.

AKP’nin iktidara geldi 2002 yılında 7,2 milyon dekar pamuk ekim alanı vardı. 2020 yılında %50 azalarak 3,6 milyon dekara, 2021 yılında ise %40 azalarak 4,3 milyon dekara düşmüştü. Bu yıl geçen yıl pamuk fiyatlarının biraz yükselmesi ile 5 milyon dekara kadar yükseldi. Yeniden eski parlak günlerine dönecek iken fiyatlar bu yıl yerlerde sürünüyor. Çiftçi pamuğun kilosunu 14-15 liraya mal ederken satış fiyatı 15 liradan gidiyor. İthalatına en çok para ödediğimiz, tekstliden yağına, tohumundan yeme kadar onlarca sektöre hammadde sağlayan pamuk üretimimizi artırmak varken yeniden batırıyoruz.”

Pamuk üretimini korumak için atılması gereken adımları da aktaran Sarıbal, AB ile yapılan gümrük anlaşması nedeniyle gümrük uygulanmayan pamuk ürünleri ithalatı için yeni koruma duvarları getirilmesi gerektiğini ifade etti. “Gerekirse hasat bitene kadar ithalatı durdurun” diyen Sarıbal, 1 lira 10 kuruş olan pamuk priminin 2 lira 50 kuruşa çıkartılmasını, pamuk alımı yapan birliklere ve küçük tüccara Ziraat Bankası üzerinden sıfır faizli kredi imkanı vererek piyasanın regüle edilmesini istedi. Sarıbal, “Çiftçi pamuğa küserse yeniden dönmez. Buradan bir kez daha çağrı yapıyorum. Gelin Beyaz Altın’ı karartmayalım. Çiftçimize sahip çıkalım” dedi.

"Hayvancılık can çekişiyor"

Sarıbal’ın konuşmasında yer verdiği bir başka konu ise hayvancılık sektörü oldu. Sektörün can çekiştiğini ifade eden Sarıbal, süt üreticilerinin ve besicilerin zarar ettiğini, süt üreticilerinin süt ineklerini kesime göndermek zorunda kaldığını söyledi. Sarıbal, “En son 11 Ekim 2022 günü Ulusal Süt Konseyi çiğ süt tavsiye alım fiyatını çiftçinin eline net olarak 8 lira 50 kuruş geçecek şekilde revize etti. Üstüne bakanlığın 50 kuruş prim desteği ile birlikte süt üreticisinin eline 9 lira geçecek. Girdi maliyetleri özellikle de yem fiyatları dikkate alındığında litre başına 9 lira fiyat süt üreticisinin beklediği fiyat değildir. Bugün süt üreticisinin 1 litre süt maliyeti 10 lira 50 kuruştur. Süt üreticisi her ürettiği litre başına 1,5 lira zarar etmektedir” dedi.

Süt üreticileri gibi besicilerin de zarar ettiğini kaydeden Sarıbal, “Bugün bir kilogram kırmızı etin üreticiye maliyeti 116 lira ila 120 lira arasında değişiyor. Ancak buna karşın kesim fiyatları 101 lira civarındadır. Besici her ürettiği et başına kiloda 15 lira ila 20 lira arasında zarar etmektedir” dedi.

Hayvancılığın sürdürülebilmesi için süt/yem paritesinin 1,5, et/yem paritesinin de en az 1/25 olması gerektiğini ifade eden Sarıbal, “Süte zam yapmak da çözüm değil. Çünkü süte yapılan her zam tüketicinin süt, peynir, yoğurt, tereyağı ürünlerine de zam demek. Süt üreticisinin 1 litre süt ile 1,5 kg yem, et üreticisinin 1 kilo et ile 25 kg yem alabileceği bir sistem oluşturulmalı. Bunun için de önümüzdeki Haziran ayına kadar yem fiyatları sabit tutulmalı. Yemdeki fiyat artışı hükümet tarafından finanse edilmeli. Para var. Bu yapılabilir. Geçilmeyen köprülere, tünellere, uçulmayan havaalanlarına, kur korumalı mevduata para var. Neden çiftçiye de destek olunmasın” görüşünü dile getirdi.

"Zeytinin kilosu 15 lira olmalı"

Hasadı başlayan zeytin ile ilgili de konuşan Sarıbal, üreticilerin Zeytin üreticisi geçmiş yıllarda yaşanan doğal afetler ve fiyatların düşüklüğünden dolayı çok sıkıntı çektiğini hatırlattı. Bu yıl zeytin fiyatının “çiftçiyi ayakta tutacak bir fiyat olması” gerektiğini ifade eden Sarıbal, bu yıl için yağlık zeytin için kilo başına 15 lira, dane zeytin için de baremine göre 20-25 lira fiyat verilmesi gerektiğini vurguladı.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.