SON DAKİKA
Hava Durumu

MHP mitingi Bursa basınına nasıl yansıdı?

MHP lideri Devlet Bahçeli'nin dün Kent Meydanı'nda düzenlediği miting Bursa basınında kimi gazetelerde manşette kimi gazetelerde ise birinci sayfalarda daha küçük yer buldu.

Haber Giriş Tarihi: 31.05.2011 09:45
Haber Güncellenme Tarihi: 31.05.2011 09:45
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
MHP mitingi Bursa basınına nasıl yansıdı?

Devlet Bahçeli'nin Bursalılarla buluşması köşe yazılarına da konu oldu. Köşe yazarlarının hemen tamamının ortak görüşü, MHP'nin başarılı bir miting gerçekleştirdiği yönünde oldu.

İşte MHP mitinginin köşelere yansıması:
 

Yüksel BAYSAL (Yeni Dönem)

İnadına MHP, inadına milliyetçilik!

İktidar partisinin açık hava toplantısı yaptığı alanda miting yapmak cesaret isteyen bir karardı. MHP Bursa örgütleri bu anlamda sınavı pekiyi ile geçtiler.

Kaset skandallarıyla parlamentonun dışına itilmek istenen MHP'ye tabanı net bir şekilde sahip çıktığını gösterdi.

Görkemli kalabalık aynı zamanda müthiş coşkuluydu da...

XXXXXXX

Alan hesaplaması yaptırıyorum ya, hemen herkes bana rakamı sordu Yedikardeş Oteli'nin üzerinde...

Kent Meydanı civarındaki alanın toplamı brüt 13 bin, net 11 bin metre kare...

Yani 11 dönüm...

Metre kareye 3 kişi düştüğü hesabıyla AKP mitinginin 30 bin civarında olduğunu yazmıştım.

XXXXXXXX

MHP'ye gelince...

Dünkü mitingde Adalet ve Kalkınma Partisi toplantısına göre miting alanı daraltılmıştı.

7 bin metre kare alanın içinde toplanıldığı varsayımıyla hareket edersek, aşağı yukarı 20 bin civarında bir yurttaşın miting meydanında olduğu ortaya çıkmış oluyor.

XXXXXXXX

Onca yıl miting izleyen birisi olarak söyleyebilirim ki, AKP ve CHP nasıl kendi kalabalık rekorunu egale ettiyse, MHP de kendi tarihinin en görkemli mitingi yaptı.

Küskünler, dargınlar, köşede duranlar zor zamanında MHP'nin imdadına yetiştiler.

Ve birilerine ses verircesine, "İnadına MHP" dediler.

XXXXXX

Bu yazının dipnotu: MHP Nilüfer İlçe Başkanı Hakan Yürük, Nilüfer'den bir tek otobüs veya minibüs bile kaldırmadıklarını söyledi. AKP'nin bedava tren bileti dağıttığı düşünülürse, MHP'nin kalabalığının anlamı daha net ortaya çıkmıyor mu? 

 

Özlem YAĞMUR BUĞDAY (Olay Gazetesi)

Bursa ses verdi

Madde bir: MHP Bursa'da kendi siyasal tarihinin en geniş katılımlı ve de coşkulu mitingini yaptı. (Bu kesin...)

Madde iki: Buna rağmen (İddiaların aksine) katılım açısından bakıldığında, AKP mitingine ulaşılması söz konusu değildi! (Kanımca, birileri MHP'lileri gaza getirmeye çalışıyor.)

Madde üç: (CHP mitingini Gökdere'de yaptığı ve alanı tepe bir noktadan görme şansımız olmadığı için mukayese yapmak kolay olmamakla birlikte) Meydanı aynı yerden izlediğimiz gazeteciler arasındaki genel kanı, MHP mitingine katılımın CHP'ninkinden daha yoğun olduğu yönündeydi.

***

Buna bakarak,
MHP'nin Bursa'daki oyunu artırdığı söylenebilir mi?
Rahatlıkla söylenir.
Bu partinin, epeyce bir mitingini gerek alandan, gerekse de tepeden izlemiş-gözlemiş bir gazeteci olarak ben bunu söyleyebilirim.
Zira bu güne kadar ki MHP mitinglerinin ekseriyeti, alanda koca koca boşlukların dikkati çektiği cılız katılımlara sahne olmuştu.
Dün itibarıyla görüldü ki, bu kez durum farklı.
Üstelik dünkü katılım,
Bizatihi MHP'li olan ya da partinin direkt seçmeni konumundaki insanların iştirakinden ibaretti.
MHP'nin bir de, muhtelif sebeplerle kendisini ifşa etmeyen gizli seçmeni mevcut.
Bu güne kadar bu partiye asla oy vermemiş,
Vermeyi aklından dahi geçirmemiş,
Ama şimdilerde gördüğü lüzum üzerine söze, "Aramızda kalsın" diye başlamak suretiyle tercihini çaktırmadan ilan eden bir kesim mevcut.
Bu insanların ne ülkücülükle ilgisi var, ne MHP ile ne de sağ politikalarla...

İşte zaten sandıktaki sonucu da bu gizli seçmenin oyu belirleyecek.

***
Gelelim, MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin, vaatler bölümünü saymaz isek, baştan aşağı Başbakan Erdoğan ve AKP'ye yüklendiği dünkü konuşmasına...
Hatırı sayılır bölümü klasik muhalif anlayışın tezahürüydü...
Rant ekonomisinden, ülkedeki yoksulluk ve açlık sınırının altında ezilen insanların sayısal oranına kadar, hemen her mitingde tekrarlanan yaklaşım Bursa'da da günde geldi.
Lakin,
Bahçeli'nin konuşmasında en sıkı alkışı alan şu bölüm gerçekten dikkat çekiciydi:

"Sayın Başbakan bütün geçmişi yok sayıyor.

Cumhuriyetin kazanımlarını yok sayıyor.

O'na göre Atatürk dönemi yok.

İnönü, Bayar, Menderes, Demirel ve Ecevit yok...

Hatta, yetiştiği ocak olan Erbakan dönemi bile yok!"

***
MHP Lideri'nin alanı hareketlendiren bir diğer yaklaşımı ise Başbakan Erdoğan'a yeni anayasa hususunda gıyaben sorduğu şu soru oldu:

"Anayasa değişikliği istiyorsan, nasıl bir anayasa istediğini gel millete açıkça anlat.

12 Haziran'dan sonra millete anayasa dayatma!

İlk üç madde hakkındaki yaklaşımın nedir?

Özerklik ve federasyon konusundaki görüşün nedir?

Sürekli yeni Türkiye diyorsun...

Var olan Türkiye'nin suyu mu çıktı?.."

***
Bahçeli konuşmasının sonunda, damardan girmek suretiyle Bursalılar'dan iktidar vizesi istedi:

"Aziz Bursalılar...

Sizi karşılıksız, sizi ölesiye seviyoruz.

Ama artık MHP'ye destek veriniz. Çünkü MHP iktidar olmak istiyor."
Bakalım, "Ölesiye sevilen aziz Bursalılar" bu talebe nasıl bir yanıt verecek?...
 


Aysın KOMİTGAN (Meydan)

Kaset mağduru MHP'ye Bursa tam destek verdi

MHP baraj altı kalır mı? Bu soru sürekli gündemde tutulmaya çalışılıyor...

Dünkü...

Bursa mitinginde gördüğümüz net olarak MHP'nin baraj altında kalmasının mümkün olmadığı.

AK Parti mitingi kadar olmasa da ona yakın bir yoğunluk vardı alanda.

Belli ki...

MHP tabanı kaset olaylarından sonra partisine sımsıkı sarılmış...

Öyle ki...

Uzun zamandır partinin yolunu unutmuş MHP'lilerin miting alanında dolaştığını gördük.

Kent meydanı bayrak ve balonlarla süslenmişti.

16.00 olarak ilan edilen miting saatinde vatandaş kent meydanına akın ediyordu...

17.30 da başlayacağını biliyorduk MHP mitinginin.

Genel başkan Devlet Bahçeli sabah Çanakkale öğlen Balıkesir mitinglerini tamamladı.

Bursa'dan sonra da Eskişehir mitingine yetişecekti.

Yani...

Bir günde 4 miting...

Tam da bizlere söylendiği gibi 17.30 da geldi Bahçeli...

Gazeteciler için yine Kardeş otelin terası organize edilmişti.

Basından sorumlu il başkan yardımcısı Tugay Sait Seyhan'ın püskevit ikramı beğenildi.

Her mitingde gazeteciler arasında alanda kaç kişi var tartışmaları yapılıyor...

Herkes...

Kendince sayı veriyor, diğeri o sayıyı kabul etmiyor vs.

Bu işin çözümü basit...

Siyasi partiler miting alanında değişik noktalarına numaratörlü xray kapılar koyacaklar...

Kaç kişi gelmiş bu kapıdan girdiğinde net olarak belli olacak yorumunu yaptım...

Herkesin mantıklı bulduğu bu fikri Türk insanına uyarlamak ne mümkün...

İnanın o kapıdan birkaç kez geçerler ki sayı yüksek çıksın diye!

Aslında...

Alanlara kaç kişinin geldiğinden çok nitelikli kalabalıkları önemsemek daha doğru değil mi?

Yani...

O alana gelen binlerden kaçı sandığa gittiğinde partisine, ideolojisine sahip çıkıyor...

Baksanıza...

Yapılan anket çalışmalarında seçime 10 gün kalmış olmasına rağmen hala kararsızlar çoğunlukta.

Amaç...

O insanları kararlı hale getirebilmek olmalı...

Yoksa...

Miting alanına 100 bin kişi getirmişsiniz ama sandığa yansımamış ne fayda?

Türk insanını anlamak zor...

Bursaspor'un maçı olduğunda stadyumda boş yer kalmıyor...

Nerden baksanız 25-30 bin kişi gidiyor maça.

Fakat...

Hayatını her anlamda yönlendirecek siyasi seçimlere ilgisizliğini anlamak mümkün değil.

Futbol maçını, mitinge, seçim sandığına tercih ediyor.

Konumuza tekrar geri dönersek;

Haftanın ilk günü ve riskli bir saatte yapılan MHP mitingi hem Bahçeli'yi hem de teşkilatları memnun edecek düzeyde geçti.

Devlet Bahçeli'nin yorgunluğu sesine, performansına elbette yansımıştı.

Fakat...

MHP'li seçmenin ve teşkilatın yorulmadığı sloganlardaki ses tonunun yüksekliğinden net olarak anlaşılıyordu.

Bahçeli'nin hedefinde Başbakan Erdoğan vardı her mitingde olduğu gibi...

BDP-MHP koalisyon yapacak söylemleri öyle kızdırmış ki Bahçeli'yi açtı ağzını yumdu gözünü...

'Bu iftiraları AKP atıyor.

Yeni Türkiye diyorsun meydanlarda...

Mevcut Türkiye'nin suyu mu çıktı?

Senin için yeni Türkiye bölünmüş Türkiye'mi olacak?

Osmanlı döneminde lale devri vardı...

Bu dönemde Sülale devri yaşanıyor.

AKP sülale devrini yaşatıyor'.

Tıpkı...

CHP gibi MHP de iktidar hırsıyla yanıp tutuşan bir görüntü veriyor.

Hem...

Projeleri ile hem de saha çalışma performanslarıyla iktidarı zorluyor MHP.

Devlet Bahçeli konuşmasının sonundaki anlamlı sözleriyle alana gelenlere duygu dolu anlar yaşattı.

'Bursalılar biz sizi karşılıksız seviyoruz.

Daha da önemlisi ölesiye seviyoruz.'

Bakalım...

Bursalı MHP'liler 12 Haziran günü MHP'yi ne kadar sevdiğini gösterecek!


Mustafa ÖZDAL (Bursa Hakimiyet)

MHP'nin muhteşem Bursa mitingi

MHP, Bursa'da son yılların en kalabalık ve en görkemli mitingini yaptı.
Emniyetin rakamlarına göre katılımcı sayısı 25 bindi.
Katılım 25 bini bulmuş mudur bilmem ama MHP'nin mitingi, CHP'ninkinden daha kalabalıktı.
Aynı meydanda miting yapan AKP'ye ise yaklaştılar.
Üstelik, CHP ve AKP, pazar günü miting yaparken, MHP'liler bir iş gününde yaptılar mitinglerini.
Böylesine bir mitingden 3 anlam çıkartabiliriz.
Kaset skandalları hedefine ulaşmamış hatta ters tepmiş, bu bir...
MHP, Bursa'da CHP'yi geçebilir, bu iki...
MHP'nin baraj sorunu yoktur, bu da üç...
MHP lideri Devlet Bahçeli'nin konuşmasıysa, mitingi taçlandırdı.
Etkili ve üslup bakımından son derece iyi bir konuşma yapan Bahçeli, iktidarı Kent Meydanı'ndan topa tuttu.
Bahçeli, Atatürk dönemi başta olmak üzere, Cumhuriyet hükümetlerinin tamamına sahip çıkarken, koyu milliyetçilik yerine ulusalcı bakış açısıyla kaygılarını dile getirdi ve sokağın asıl gündemi olan yoksulluğa karşı ekonomik projelerinden söz etti.
Mitingi tek cümleyle özetlemek gerekirse, MHP Bursa'dan öyle bir ses verdi ki rakiplerine korku saldı.


Yusuf KAYIŞOĞLU (Olay Gazetesi)

Ses de vardı görüntü de...

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de gelip geçti Bursa'dan...

En son 2009'da miting yapmıştı Bahçeli...
Şehreküstü'ndeki mitingi bugün Meclis'te olan Ak Parti'nin de, CHP'nin de çok gerisinde kalmıştı.
Bu kez Şehreküstü'nde değil, Kent Meydanı'nda seslendi Bahçeli...
Önce bir "karakter analizi" yaptı.
Analize tabii tuttuğu isim Recep Tayyip Erdoğan'dı...
"Atatürk dönemini yok sayıyor.
İnönü dönemini yok sayıyor.
Celal Bayar dönemini yok sayıyor.
Adnan Menderes dönemini yok sayıyor.
Süleyman Demirel dönemini yok sayıyor.
Ecevit dönemini yok sayıyor.
Ocağından yetiştiği Erbakan dönemini yok sayıyor.
Bu nasıl bir kibirdir" diyordu.
Erdoğan'ın çıraklık, kalfalık, ustalık tasnifine göndermeler yapıyordu.
Bahçeli'nin Bursa konuşmasında işverenlere dönük sözleri de dikkat çekiciydi.
Aslında...
Daha çok devlet, millet ekseninde konuşmalar yapan Bahçeli'nin ekonomik vurgulu bir söylemi öne çıkarmış olması bile başlı başına dikkat çekiciydi.
"İşsizlikle mücadelede işsizlere iş verenin elini öpmek MHP'nin görevidir.
İstihdama katkı sağlayan iş verenlerin yanındayız, ama haksız kazançla Türkiye'nin iliğini sömürenleri de mutlaka bundan vazgeçirteceğiz" diyordu.
Balıkesir mitinginden Bursa'ya gelen Bahçeli, kimi zaman miting yaptığı Bursa'dan bu kez hoşnut ayrılmış olmalı...
Zira, Kent Meydanı MHP açısından en kalabalık görüntüye şahit oldu.
Gerçi...
Miting öncesi MHP kanadında alanı ya dolduramazsak endişesi epey bir yaşanmış.
Birçok ilçe başkanı, il yöneticisi, "Bizim tabanımız işçi, memur, öğrenci...
Mesai saatinde gelemeyebilirlerdi" sözleriyle bu endişelerini dillendiriyorlardı.
Alandaki kalabalıkla epey rahatladıklarını söyleyebiliriz.
Dünkü miting şunu gösteriyor.
MHP'deki kaset depremi kenetlenme yaratmış.
Alandaki görüntü baraj sorunu olmayacağını işaret ediyor.
Velhasılı, MHP'nin "Ses ver Türkiye" sloganının Bursa'daki karşılığı, "Ses de var, görüntü de" diye yanıt buldu diyebiliriz.
Neticede, 12 Haziran seçimleri öncesi nasıl bir sonuç alacakları merak edilen üç partinin lideri dünkü Bahçeli mitingiyle Bursa'dan gelip geçmiş oldular.
Üç mitingin ortak bir noktası var ama...
Ak Parti de, CHP de, MHP de son dönemlerdeki en iyi mitinglerini yaptılar Bursa'da...
Muhtemeldir ki yeni dönemde de Meclis'te olacaklar.
Çıkardıkları milletvekili sayılarında artı eksi yönde değişiklik olabilir ama sıralama herhalde meydanlara yansıyan görüntüler gibi olacak.


Okan TUNA (Bursa Hakimiyet)

MHP'NİN AKP İLE KIYASLANAN BURSA MİTİNGİ BAKIN NASILDI?

Cevabı çok merak ediliyordu.
Acaba;
Israrla, Başbakan Erdoğan'ın halka hitap ettiği Kent Meydanı'nı isteyen MHP'nin mitingi nasıl olacaktı?
Dahası;
Pazartesi günü olmasına ve mitingin mesai saatine denk gelmesine rağmen miting alanında nasıl bir görüntü oluşacaktı?
Net olarak söylemek mümkün ki dün, liderleri Devlet Bahçeli'yi ağırlayan MHP'liler adeta şov yaptı.
Öyle ki;
Bildiğimiz kadarıyla Bursa'daki en yüksek katılımlı mitinglerini gerçekleştirdiler Kent Meydanı'nda.
Üstelik yağmura rağmen.
Bursalılar'a kentin yeni miting alanından seslenen Bahçeli, öyle bir kalabalığa hitap etti ki, burada toplanan kitle, AKP'nin mitinginden biraz az, CHP'nin mitinginden ise çoktu.
Dün;
Hem miting öncesi hem de sonrasında şunu gözlemledik.
Ardı ardına yaşanan kaset skandalları ve sonrasındaki yoğun istifalar, MHP tabanını veya sempatizanlarını olumsuz etkilememişe benziyor.
MHP yönetiminin dağıttığı "püskevit" eşliğinde izlediğimiz Bahçeli ise dün 4 ilde birden miting yaptı.
Bu nedenle de;
Çanakkale ve Balıkesir'in ardından gelen, Bursa'dan sonra da Eskişehir'e giden Bahçeli'nin yorgunluğu açıkça görülüyordu.
Halkın;
İşsizlik ve yolsuzluktan kırıldığını, buna bir de bölücülüğün eklendiğini söyleyerek AKP iktidarını "Lale devri" ve "sülale devri"ne benzeten Bahçeli, Bursalılar'a da "12 Haziran günü sandığa mutlaka gidin" uyarısı yaptı.
Bursalılar'a;
Kılıçdaroğlu'nun yaptığı gibi "Kentinizde işsizlik var mı, yoksulluk var mı" diye soran MHP lideri, aldığı yoğun cevabın ardından bu kez de Başbakan Erdoğan'a yüklendi.
Erdoğan'ı;
"Kimyası bozulmuş, çıldırmış bir Başbakan" olarak niteleyen MHP lideri, AKP'lilerin çocuklarının geçiminden, seçim propagandasındaki harcamalara değin paranın milletten karşılandığını söyledi ve "Aldatma ve kandırma partisinin ve başındaki Recep Tayyip Erdoğan'ın artık gitme vakti gelmiştir" dedi.
Yanı sıra;
Bahçeli'nin, Başbakan Erdoğan'a hitaben söylediği "Yeni anayasa istiyorsun. Peki gel anlat bakalım nasıl bir anayasa istediğini herkes görsün şimdiden. Mesela, anayasa'nın ilk 3 maddesi hakkında yaklaşımın ne, ana dilde eğitime ne diyorsun, demokratik özerklik, federasyor ve Türkiye'nin yeniden şekillenmesi için görüşün nedir. Yeni bir Türkiye diyorsun, şimdiki Türkiye'nin suyu mu çıktı, yeni bir Türkiye acaba senin için bölünmüş bir Türkiye midir?" sözleri de alandaki kalabalığı iyice coşturan sözlerindendi.
Bu miting sonrasında MHP kurmaylarının birbirlerini kutladıklarını da aktarmış olalım.


Selahattin ADIGÜZELLER (Olay Gazetesi)

Yağdı yağmur çaktı Bahçeli

Siyasi partilerin Bursa'daki miting serüveni, MHP'nin dünkü mitingiyle son buldu.

Şimdi sadece seçmenin mitingi kaldı!
O da 12 Haziran'ı bekliyor!
MHP Bursa İl Başkanlığı'nın, miting için Kent Meydanı'nı seçmesi bir cesaret...
Hele gün olarak da hafta başını seçmesi duble cesaretti!
Partililerin içini kurt gibi kemirdi, ister istemez o malum soru:
Ya Bursa, mitinge ilgi göstermez, apartta bekleyenlere gür ses ve kalabalık görüntü veremezsek?

*

MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin kürsüye çıkmasına dakikalar kala, Kardeş Otel'in terasından gördüğüm manzaraya bakarak şu yorumu samimi olarak yapabilirim...
Dağınık ama inançlı ve sakin bir kalabalık vardı alanda...
Aralarda uzun boşluklar göze çarpıyordu...
Oysa, polis barikatının dışında durmayı tercih edenler, alana girse o boşluklar hiç göze çarpmayacaktı.
Parti yöneticileri, bu boşlukların polis tarafından güvenlik önlemi için bırakıldığını söylediler.

*

Yine de, haftanın ilk iş gününde ve mesai saatleri içinde, taşımasız bu kadar kişiyi toplamak büyük bir başarıdır.
MHP mitingine katılım oranını, AK Parti ve CHP'nin pazar günleri yaptıkları mitingleriyle kıyaslamak, haksızlık olur fakat şurası bir gerçek, MHP'nin öyle söylendiği gibi seçim barajı sorunu görünmüyor.
Fakat birinci parti olmaları çok zor görünüyor.
Meydanın dünkü görüntüsü, Bursa'dan 3-4 vekil çıkarmayı garantiliyordu...
MHP'lilere söz veriyorum...
4'ten fazlası çıkarırsa, seçim sonrası ilk işim göz doktoruna görünmek olacak!
Gelelim Bahçeli'nin performansına...
Partisinin Bursa milletvekili adaylarıyla birlikte tam saatinde kürsüye çıktı...
Baştan sesi kısıktı, konuştukça açıldı...
Devlet Bey'in sesi açıldıkça da hava kapandı!

*

Diğer liderlerin yaptığı gibi onun konuşmasının formatı da, önceki mitinglerinden farksızdı.
İşsizlik-yoksulluk-yolsuzluk sorununun MHP iktidarıyla biteceğini ileri sürdü. Sosyal ve ekonomik projelerle gelir adaletsizliğini, bölünme endişelerini nasıl bitereceklerini anlattı.
Çılgın projeler peşinde koşan Başbakan'a Yüce divanı hatırlattı.
Bahçeli'nin yaptığı şu esprili tanım hoştu:
"Osmanlı döneminde Lale Devri vardı... Cumhuriyet döneminde de Sülale Devri yaşıyoruz!"

*

MHP Lideri, TOKİ konusuna Bursa'da da girdi...
Yalnız bu konu en az kaset kadar tehlikeli bir konu...
Neden mi?
TOKİ'den güçbela ev sahibi olan dar gelirli ailelerde yanlış anlamalara yol açabilir, "MHP iktidara gelirse evler elimizden geri mi gidecek? Mahkemelik mi olacağız?" tedirginliği yaşayabilirler.
Bahçeli, TOKİ konusunda daha hassas ve anlaşılır cümleler kullanmalı.
Ters tepebilir söyledikleri.

*

Kaset dedim de...
Devlet Bey, o konuya hiç girmedi. Fakat partililer hala tepkili ve kızgınlar.
Nereden mi anladım?
Miting alanına gelirken, Kent Meydanı altındaki soydaş pazarından geçiyorum...
"Abi son çıkan kasetlerimiz, CD'lerimiz var, ister misiniz?" diye seslenen el arabalı seyyar işportacıya, öyle bir pis bakışı vardı ki MHP bayraklı grubun...
İçlerinden biri dayanamayıp sıkılı yumruğunu göstererek sordu:
"Üzerinde Osmanlı turası olan yüzük de bulunur mu?"

*

Yazımın başında da dedim ya...
MHP Lideri'nin sesi konuştukça açıldı, o konuştukça hava kapandı...
Ve en sonunda yağmur başladı.
Partinin "Ses Ver Bursa" sloganı bir anda döndü "Şemsiye ver Bursa" sloganına...
Kendisini dinlemeye gelen kalabalığın daha fazla ıslanmasına gönlü razı olmayan Bahçeli de, yağmurlu mitinge gidecek bir romantizm kokulu final cümlesiyle konuşmasını noktaladı:
"Sizi karşılıksız seviyoruz Bursa! Sizi ölesiye seviyoruz Bursa! Siz de bizi seviyorsanız 12 Haziran'da sevginizi sandıkta gösterin!"
Bakalım dün yağan yağmur, seçimde MHP'ye oy bereketi getirecek mi?


Serkan İNCEOĞLU (Bursa Hakimiyet)

Bahçeli, tarihi Bursa mitingiyle meydana damgasını böyle vurdu, CHP'yi de böyle solladı!

1990'lardan bugüne...
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dün Bursa'da MHP'nin en büyük katılımlı mitingine çıkarken, başarılı bir performans ortaya koydu.

Yeni genel seçim sürecinde, CHP'nin mitingine göre çok daha fazla ve AK Parti'nin mitingine yakın bir topluluğa hitap etti.

Bahçeli, genel merkez yöneticilerinin bazılarını ait özel hayat ve tartışmalı açıklama görüntüleriyle sarsıldı belki, ancak gereği yapılmıştı.

Kent Meydanı'nda konuşan Bahçeli, önemseyen görkemli bir kentli buluşmasını gerçekleştirirken, coşkulu görüntü oluştu.

Bir gün önce...

CHP'nin mitingi vardı, ancak...

MHP, hem kendi miting rekorunu kırdı, hem de ana muhalefete kıyasla çok daha yüksek sesle çok daha büyük coşkuyu yaşadı.

Ayrıca...

Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'yla kıyaslanamayacak kadar da, üsluplu, özenli ve çok başlıklı konuşma yaptı.

CHP'nin mitinginde, Cumhuriyet, Laiklik, Atatürk'ün İlke ve Devrimleri gündeme gelmedi, başlıca sorun olan terör de konuşulmadı.

Oysa...

Bahçeli, AK Parti'nin, kendi iktidarına kadar, Cumhuriyet tarihinde yapılamayan hizmeti yapmakla övünmesini eleştiriyor.

Özellikle...

Cumhuriyet'in kurulmasından sonraki sürecin yokluk ve gelişim şartlarını anımsatıyor, Atatürk ve İsmet İnönü'nün hizmet ve emeğinin yok sayıldığını vurguluyor.

Daha da ötesinde...

Yine...

Türkiye'nin sıkıntılı yılları itibariyle Celal Bayar, Adnan Menderes, Bülent Ecevit ve Turgut Özal'ın da, AK Parti'nin yetiştiği Necmettin Erbakan'ın ocağının da yok sayıldığını söylüyor.

Osmanlı döneminin çöküş yıllarındaki gibi...

AK Parti'nin, artık kendi dönemindeki durumu için Lale Devri ve Sülale Devri ifadelerini kullandı, demokratik açılım politikasıyla teröre ve art niyetlere prim verildiğini savundu.

İktidardaki rakibinden "Sayın Başbakan" diye söz eden Bahçeli, vaat edilen yeni anayasa için de, "Nasıl bir anayasa istiyorsun, gel halkın önünde açıkla!" diye çağrıda bulundu.

İşsizlik ve yoksulluğu, Türkiye'nin terör kadar önemli bir sorunu olarak gösterirken, toplum için sosyal patlama endişesini dile getirdi.

Türkiye'deki geçim koşulları ve hayat standartlarının zorluğuna belge olarak, devletin istatistik kurumuna ait verileri gösterdi.

Ana muhalefetin Bursa'da gündeme getirmediği bazı konuları ele aldı, MHP'nin politikalarını ve düşüncelerini açıkladı.

Cumhuriyet ve Laiklik kavramları da bir yana, yılların terör konusunu bile gündeme getirmeyen CHP'nin, Genelkurmay'ın yetkilerini düzenleyen bir raporu yeni basına yansıdı.

Ancak...

MHP, tutarlılığını gözetiyor ve CHP gibi, kaçak güreşmiyor.

Bursa'da elde edilen kalabalık, AK Parti kadar organize olamayan MHP için önemli bir talep veya ilgidir, CHP'ye göre, yarışta var olabilmenin fotoğrafıdır.

AK Parti, 2007 yılındaki e- muhtıra sonrası, genel seçimde oy getirisi elde etti. Benzer bir durum, aksine MHP için de söz konusu...

İktidarın CHP liderine olağanüstü yüklenmesi ve MHP'nin de baraj sendromu yaşayabilmesi, AK Parti'nin hesabına alamet duruyor.


Ahmet Emin YILMAZ (Olay Gazetesi)

Bahçeli de kendi meydan rekorunu kırdı

MHP mitinginden iki gözlem: Bahçeli bugüne kadar Bursa'daki en kalabalık mitingini yaptı, MHP meydanda CHP'yi geçti. Bahçeli'nin konuşması da iyiydi. Bu arada CHP'de de, İl Başkanı Sevimli'nin havaalanında Kılıçdaroğlu'nu uğurlayanlar arasında olmaması konuşuluyor...

12 Haziran'da yapılacak milletvekili genel seçiminin 3 iddialı partisi var. Daha doğrusu, üç partinin seçim barajını aşıp parlamentoya girebileceği öngörülüyor.
O nedenle...
Seçim yarışı üç parti arasında geçiyor meydanlara üç partinin rekabeti yansıyor.
İddialı üç partiden Bursa'da önce AK Parti'nin mitingini izledik. Kent Meydanı'ndaki mitingde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 2002'deki kendi meydan rekorunu kırdı.
Pazar günü bu kez CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Gökdere Meydanı'ndaki mitinginin yağmurdan etkilendiğini gördük.
Dün de...
Kent Meydanı'nda bu kez MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin mitingini izledik. İlk iki izlenimimiz şu:
Bir...
Bahçeli bugüne kadar Bursa'daki en büyük mitingini yaptı ve kendi meydan rekorunu kırdı.
İki...
MHP mitingine katılım, bir gün önceki CHP mitinginden daha fazlaydı.
Yani...
MHP meydanda CHP'yi geçti.
Bir şey daha...
Kardeş Otel'in terasından mitingi birlikte izlediğimiz Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu'nun şu tespitine de aynen katılıyoruz:
"Bahçeli'yi meydanda bekleyen ve dinleyen kalabalık sıradan seçmen değil, inanmış MHP taraftarıydı."
Bu da...
Kaset komplolarının MHP camiasını hırslandırıp birbirine kenetlediğini gösteriyor.
Ayrıca...
Bahçeli'nin yağmur başlaması nedeniyle 38. dakikada kestiği konuşmasını da çok iyi bulduk.
Ayrıntılarını haber sütunlarında okuyabileceğiniz konuşmasında Bahçeli'nin; İsmet İnönü, Celal Bayar, Adnan Menderes, Süleyman Demirel, Turgut Özal ve Necmettin Erbakan'ı anarak Erdoğan'ı bu liderlere saygısızlıkla eleştirmesi dikkat çekiciydi.
Yine...
Erdoğan'ın artık tükendiğini, bu ülkeye yapacağı bir şey kalmadığını söyledikten sonra "Ve artık gitme zamanı geldi" dediğinde meydan coştu.
Bahçeli konuşmasını "Aziz Bursalılar sizi karşılıksız seviyoruz, sizi ölesiye seviyoruz, MHP'ye bir destek verin" diyerek bitirdi.


Hasan BOZTÜRK (Bursa Hakimiyet)

Bahçeli Bursa'da moral buldu. AK Parti ve CHP mitinlerinin kıyaslanması

Gördüğümüz bir şey var.
O da mitingin yapılış günündeki yanlışlık.
Öyle ki; miting günü olarak pazartesiyi seçmeleri önemli bir risk.
Mitinge katılım anlamında iddialı olan bir yönetimin pazartesi günü miting yapmasını anlamak mümkün değil.
Boş gün bulamamaları yönündeki savunmaları kabul edemeyeceğim doğrusu.
'Niye önce davranmadınız' diye sorarlar adama.
Dolayısıyla mitinge gelemeyenlerin bulunduğunu söylemek doğru olur.
Çok iddialıysanız ve iktidara yürüdüğünüzü düşünüyorsanız, tüm olumsuzluklara rağmen görkemli bir miting yapabilirdiniz.
Yani, alana gelecek olanlar tüm olumsuzlara göğüs gerilebilir.
'AK Parti'den fazla kalabalık toplayacağız' iddiasıyla yola çıkıyorsanız eğer, hem günü iyi seçmek durumundasınız hem de alanı tıka basa doldurmanın alt yapısını hazırlamakla yükümlüsünüz.
Hal böyle iken, dünkü miting için söylenebilecek tek şey; hiçbir partiyle kıyas yapmadan MHP adına olumlu bir görüntünün çıktığının ifade edilmesidir.
Bir başka deyişle, ne CHP ne de AK Parti mitingiyle kıyas yapılıp dünkü mitingin değerlendirilmesidir.
Çünkü, MHP mitinginin AKP mitinginin gerisinde kaldığını rahatça söyleyebiliriz.
Bu konuda çok detaya girmeye gerek yok.
Aksini İl Başkanı Tevfik Topçu'nun da savunacağını sanmıyorum.
Ancak bu demek değil ki, MHP mitingi kötü geçti.
Bilakis, yakın zamanda izlediğimiz MHP mitinglerine göre heyecanlıydı.
Üstelik, Kent Meydanı gibi geniş bir alanı seçmelerine rağmen.
Kalabalık göstermenin zorluklarına rağmen.
CHP mitingine göre kıyas yapma imkanı da gerçekçi olmayacak.
Miting alanları aynı olmadığı için yapacağımız yorumda yanılmış oluruz.
Mitingi izlediğimiz Kardeş Otel'in terasında MHP İl Başkan Yardımcısı Turgay Sait Seyhan'ın CHP mitinginin ötesinde oldukları yönündeki sözlerini de aktarmak istiyorum.
*
AKP mitinginde Erdoğan'ın Bursaspor kaşkolu takmadığı, CHP mitingindeyse tüm adayların boyunlarına astığı Bursaspor atkısı Bahçeli'de yoktu.
Konuşmasında da bu konuya değinmedi.
Başka şehirlerde yaptığı konuşmaların Bursa'ya uyarlandığı bir miting izledik.
Büyükşehirlerde en büyük sorun olun göç olgusuna ve beraberinde getirdiği olumsuzluklara değinmesiniyse önemsemek gerekiyor.
İnsan odaklı politikalar ortaya koyacaklarını söylemesi, işsizlikle mücadele sözü vermesi ve üretim öncelikli projelerle halkın karşısına çıkacaklarını anlatması son derece ilgi çekiciydi.
Bursalılar'a hitaben söylediği, 'Sizi ölesiye seviyoruz. Sizden isteğimiz MHP'ye destek vermeniz. MHP iktidar olmak istiyor.' ifadeleri bir hayli alkış aldı.
*
Başbakan Erdoğan'a yönelik eleştirel sözleriyse alanda yankı buldu.
Aynen aktarıyoruz:
"Ona göre her şey 2002'de başladı. Ona göre Atatürk dönemi yok. İnönü, Celal Bayar, Menderes, Süleyman Demirel, Ecevit hatta ocağında yetiştiği Erbakan bile yok. Türkiye'de her şeyi kendisinin yaptığını söylüyor."
*
Netice itibariyle diğer mitinglerin sonunda da kaleme aldığımız gibi mitinglerdeki katılımdan ziyade sandık sonuçlarını gördükten sonra en doğru yorumun yapılabileceğini söylüyoruz.

CÜNEYT KARLIK FARKINI GÖSTERDİ...

Taban siyasetini iyi bilen üç beş isimden biri olduğunu söylemek sanırım yanlış olmaz.
Belediye başkanlığı döneminden bu yana tanıdığımız Cüneyt Karlık zaman zaman eleştirilse de hep halka yakın olmaya çalıştı.
Ve 1994 yılında belediye başkanı seçildiği günden itibaren değerlendirdiğimizde gündemden hiç düşmedi.
Dünkü mitingde de dikkat çeken isimlerdendi.
Şöyle ki; alana önceden gelen Karlık partililerle tek tek tokalaşmaya çalıştı.
Belki de, partililer nezdinde bu denli ilgi görmesinin nedeni de budur.


İhsan AYDIN (Olay Gazetesi)

MHP'ye moral veren meydan

Peşinen vurgulayalım ki, geçenlerde bu sütunlarda MHP'nin Bursa miting programını değerlendirirken, AK Parti'den sonra Kent Meydanı'nı tercihe cesaret edemeyeceklerini düşünmüştük. Yanılmışız.

MHP lideri Devlet Bahçeli Bursa'da aynı alanda, hiç de azımsanmayacak bir kalabalığa hitap etti.
Meydanın coşkulu görüntüsü Bahçeli kadar organizasyona imza atan MHP Bursa İl yöneticilerini de sevindirdi.
Vekil adayı listesiyle Bursa'da iyi bir avantaj yakalayan MHP'nin, meydan kalabalığıyla da bunu teyit ettiği anlaşılıyor.
Aday tanıtımına sıra geldiğinde 3. sıradaki Cüneyt Karlık ismine alandan yükselen baskın bir alkış dikkatlerden kaçmadı.
Yazarlar için tutulmuş Kardeş Otel'in terasında ise son günlerde Bahçeli ile özdeşleşen lokumlu "püskevit" ikramında bulunuldu.
Çanakkale ve Balıkesir'in ardından günün üçüncü mitingini Bursa'da gerçekleştiren Bahçeli'nin yorgun oluşu belirgin biçimde konuşmasına da yansıdı.
MHP lideri, günün 4. ve son mitingi için konuşmasını kısa tutup Eskişehir'e hareket etti.
Bahçeli de, tıpkı Kemal Kılıçdaroğlu gibi yağmurun azizliğine uğradı. Bursa'ya 1,5 saat rötarlı gelip, 37 dakika boyunca kürsüden hükümeti topa tutan Bahçeli'den farklı bir söz işitmedik.
Bahçeli her zaman olduğu gibi 12 Haziran seçimlerini Türk milleti için bir 'dönüm noktası' olarak adlandırdı.
Başbakan'ın 'tükendiğini', 'dağarcığını kuruduğunu' ve "gitme vaktinin geldiğini" anlattı.
Başbakan'a dönük ağır ifadeler de kullandı Bahçeli.
Kendisini 'yüce divandan kurtarmaya çalıştığını', 'Zırvanın zirvesine çıkıp MHP'yi BDP ile koalisyon yapmakla' suçladığına değindi. Erdoğan'dan yeni anayasa ile neyi amaçlandığını da halka iyi anlatmasını isteyerek, "Yeni Türkiye acaba bölünmüş bir Türkiye mi olacak" diye sordu.
MHP liderinin, Başbakan ve partisine yönelik en ağır suçlaması ise 'İmarlı işbirliği' iddiası oldu.
Bahçeli hızını alamadı, Osmanlı'daki lale devrinin Cumhuriyet Türkiye'sinde bugünkü iktidarla "lale sülale devri"ne dönüştüğünü ileri sürdü. Bahçeli, Başbakan'ın 'kimyasının bozulduğunu' ve 'çıldırdığını' da iddia etti. MHP lideri, göreve geldiklerinde bugünkü iktidar ile hesaplaşacaklarını söylemeyi de unutmadı
Bahçeli, MHP'nin vaatlerine sıra geldiğinde ise ülkenin 6 milyon işsiz, 13 milyon yoksuluna dikkat çekti, yılda yüzde 7 büyüme, 700 bin kişiye iş, yoksula ise hilal kart vereceklerini tekrarladı.
Emeklilere de 13. maaş ve intibak yasası vaadi Bahçeli'nin seçim kozlarının arasındaydı.
Bahçeli konuşmasını milletvekili adaylarını göstererek, "Bu kardeşlerimi Ankara'da bekliyorum. Bursa'da birinci parti olacağız. MHP'ye sizlerden destek istiyorum" diyerek tamamladı.
Başlıkta da vurguladığımız gibi kasetlerle bunaltılan MHP dün Bursa'da gerçekten moral buldu.
Fakat, bu tablo sandığa ne kadar yansır, onu da görmeye uzun bir zaman kalmadı.


Aysun KARLI (Gerçek Gazetesi)

Kuzu, lale, sülale...

Mitinge gitmeden son başlıklara göz atıyordum. 'Farklı Ülkücüler' ile, Başbakan'ın 'kuzu' söylemleri pişti olmuştu. Kardeşler Otel'in terasında, AK Parti mitingiyle kıyaslama yapıyorduk. Kent Meydanı'nı önemli ölçüde doldurmuştu MHP'liler...
Bahçeli gelmeden öce '25 bin kişi' deniyordu. MHP'li kurmaylar söylüyordu.
Meslektaşlara göre de bu rakam, 10-15 bin civarıydı.
Alandaki bozkurtlar pek de kuzu modunda değildi...
Anca Tarkan'ın 'Kuzu kuzu' şarkısına eşlik ederlerdi.
Ve günlerdir devam eden kaset siyaseti kimsenin de umurunda değildi...
Çünkü bizde bir konu bir anda flaş olur, sonra sürmenaj...
Ortamı keyiflendirense basından sorumlu yönetici Tugay Sait Seyhan'ın masalara bıraktığı pötibör püskevitlerdi...
E, bu durumda bizler de 'Bizim niye püskevitimiz yok' demedik...
Araya sıkıştırıp lokumu attık midelere...
Sonraki atışlar da baş püskevitçi Devlet Bahçeli'den geldi...
Alan ses veriyordu ama sandığı görmeli...
Listelerde en akılcı hamle Cüneyt Karlık olmuş.
Adaylar içindeki en yoğun alkışı alandı...
Ta ki Bahçeli kürsüye gelene kadar...
Daha önce de söyledim.
MHP'nin kesinlikle baraj altında kalacağını sanmıyorum.
Hele dünkü alanı gördükten sonra. Gerçi çok da alana itibar etmemeli, ama Bursa'da CHP karşısında sürpriz yaparsa kimse şaşırmasın.
Bozbey'e nasıl blok blok oylar Nilüfer'de aktıysa bu dönem tam tersi sağdaş CHP'den gelebilir.
Bazı bürokratları, CHP'li eski Osmangazi ilçe Başkanı Ahmet Memişoğulları'nı da Bahçeli'yi izlerken gördük...
MHP liderinin konuşması beni pek sürüklemedi...
Ama akılda kalıcı vurgular yapıyordu...
Özellikle rant ekonomisi eleştirisiyle iktidara çatarken 'lale- sülale devri' tanımı alkış aldı.
Tabi Başbakan'a yükseldikçe alandaki MHP'liler de seslerini yükseltiyordu...
"Dağarcığı kuruyan Erdoğan'dan, zırvanın zirvesi" sözleri sloganlarla kesildi hep...
Devlet Bahçeli, alana hâkim, etkisi yüksek fakat iyi bir hatip değil.
Kaset hikâyelerinin hiç birine değinmedi...
Sanırım şimdilik derin dondurucu da bekletiliyor...
Konuşmasını kaset siyaseti üzerine kurmadı yani...
'Asıl ameliyat seçimden sonra, şimdi cerrahi müdahale' söyleminde bulunan farklı ülkücüleri es geçti... Onları punduna getirirse derisini yüzeceği aşikâr...
Peki, ne farkındalık yarattı tüm bunların dışında MHP lideri?
Geçmiş dönemlere ilişkin Bursa'da daha farklı daha coşkulu daha kalabalık bir alana seslendi.
Görünen o ki, partililer sanal savaşları pek dikkate almıyor...
O da bunun farkında...
Ve yine eskiye oranla iş dünyasıyla daha barışık gördüm Devlet Bahçeli'yi...
'İşverenin elini öpmeye hazırız' dedi istihdama katkı koyacaklar için, fakat rant hesabı içinde olanlara da aba altından sopayı gösterdi...
Yağmur artınca alanı düşünüp uzatmadı sözcükleri...
CHP mitingiyle de kıyaslarsak sanayi kenti Bursa'da iyi bir miting yaptı Bahçeli...
Sandık çağrısı yanıt bulur mu?
Bana göre sandık yüzde 45-48 belki 50 arasında AK Parti, yüzde 24-28 CHP, yüzde 11- 14 MHP olur gibi...
Tabi müneccim değiliz.
Olası tahminler...
Yine de son haftaya bakıyorum...
Her sürprize hazır olalım. AK Parti, Kılıçdaroğlu'nun bir kolunu her an koparabilir.
Kadıköy Belediyesi sürecinden kalan yargı hesabıyla Gürsel Tekin'e atılacak bir gol CHP'nin tüm hesaplarını alt üst edebilir.
Bundan sonra çıkartılacak kasetleri o meydana toplananların hiç sallamadığını dün açıkça gördüm...
MHP mitinginden çıkan bana göre en önemli sonuç şu...
Asla baraj altı kalmaz... Üstünde ne yapar...
Ses verir mi? Dizayndaki volüme bakarız...


Neslihan Çelik ALKOÇLAR (Gerçek Gazetesi)

Bahçeli'den iktidara yaylım ateşi

Pazar günü yapılan CHP mitingine farklı programlar yüzünden katılma şansım olmamıştı. Ancak ekranlardan ve basına yansıyanlardan anladığımız kadarıyla Kemal Kılıçdaroğlu'nun Bursa mitinginde etkisi olumlu olmuş.
Daha doğrusu görenler öyle söylüyor. Ancak herkesin birleştiği bir konu var ki, o da Kılıçdaroğlu'nun tüm konuşmasını AK Parti ve Başbakan eleştirileri ve kendi yorumunca yapılamayanlar üzerine kurması, okları üzerine toplamış. Zira insan sadece eleştiri değil yerel proje de görmek istiyor. Üstelik Kemal Kılıçdaroğlu'nun 9 yılda Bursa'da hiçbir şey yapılmadı sözleri sanırım sadece iktidarın değil, muhalefetin de tepkisini çekti.
Çok beklenen CHP mitingi de böylece bitmiş oldu.

Ve dün. Kardeşler Otel'deydik yine, basına ayrılan terasta.
Miting alanı Kent Meydanı olunca, bizim yerimiz de otomatikman Kardeşler Otel oldu artık, adres belli.
Hele bir de MHP İl Başkan Yardımcılarından, aynı zamanda Basın Sorumlusu Tugay Sait Seyhan'ın getirdiği püskevitler de yenince, daha bir şenlendi ortalık.
Sizin anlayacağınız Bahçeli'yi şen şakrak bekledik, hafif rüzgârlı terasta.
Doğruyu söylemek gerekirse, MHP, Pazartesi olmasına rağmen gayet iyi bir kalabalık toplamıştı. Aksini iddia etmek, gerçeği inkâr etmek olur ki, Pazartesi etkisini kenara koymak haksızlık olur.
Ayrıca televizyondaki diğer mitinglerden de gözlediğim ve dün şahsen gördüğüm kadarıyla MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin kullandığı platform çok güzel.
Ekranda da iyi görünüyor, canlı da.
Gerçi asılan bayrakların yönü itibariyle terastan sahneyi çok net göremesek de, yağmurla bayraklardan açılınca görünce, daha bir net oldu, platform son derece başarılıydı.

Bir önemli noktada görünen o ki kaset skandalı da MHP seçmenini etkilememiş. Bu neden iyi bir gelişme, çünkü bilinçli seçmen artık boş vaadin de, boş skandalın da farkında.
Bahçeli, 'Devletin Başına Devlet gelecek' sloganlarıyla karşılandı. Önce mutlaka sandığa gidip oy kullanmalı, bunu önemsemelisiniz diye başladı sözlerine. Ve cesaretle, özgüvenle oy kullanırlarsa, AK Parti'nin iktidarının değişeceğini söyledi.
Bahçeli, AK Parti'nin sürekli sanal açılış ve temel atma törenlerinde olduğunu ama kimseye iş vermediklerini, seçim propagandasından tutunda çocuklarının seçimine kadar her şeyi devletin sırtına yükledikleri söyledi.
Bahçeli yorgun bir ses tonuyla seslendi Bursalılara. Açıkçası yağmura rağmen dağılmayan kalabalık coşmaya hazırdı ancak, coşku belli cümlelere verilen tepki olarak kaldı.
"Recep Tayyip Erdoğan tükenmiştir, dağarcığı kurumuş, bu ülkeye yapacağı hiçbir şey kalmamıştır, gitme zamanı gelmiştir" dedi, Bahçeli.
Özellikle Başbakan'ın ağzından BDP ve MHP'nin koalisyon kuracakmış sözleri tepki alırken, anayasa değişikliği ile de ilgili istediğini halkla paylaşmamasını eleştirdi.
Bahçeli de Kılıçdaroğlu gibi hükümeti eleştirdi sürekli. Buna yoğunlaştı.
Konuşmasının sonunda biraz projelere değindi ki, o da yağmurun azizliğine uğradı.

PKK konusunda biraz taviz bir terör, diyerek, PKK ile AK Parti'nin gizli bir anlaşması olduğunu söyleyen Bahçeli, Türkiye'nin rant ve borç ekonomisi olarak ikiye ayrıldığını, bir tarafta lale ve sülale Türkiye'si, diğer tarafta yoksulluğa terk edilmiş garibanların Türkiye'si şeklinde konuştu.
Bursa'da işsizlik yoksulluk varken, büyüme nasıl sürsün diye iktidara seslendi Bahçeli, hatta abartıp Başbakanın ruhi dengesi ve kimyası bozulmuş hatta çıldırmış dedi.
Konuşmasının sonunda hilal karttan bahseden Bahçeli, hilal kartın ülkede yoksula aş, esnafa iş olacağının altını çizdi.
MHP mitingi hatırı sayılır bir kalabalıkla ama coşkusu az ve yoğun yağmurla erken bitti.
Şimdi gözler 'Sizi karşılıksız ve ölesiye seviyorum' diyen Bahçeli'nin, Bursa'dan 12 Haziran sonunda alacağı oylarda.


İhsan BÖLÜK (Meydan)

Topal ördek!

"Türkiye'de milliyetçilik" denince benim aklıma önce Atatürk Milliyetçiliği geliyor. Kafatasçılık boyutunda olmayan, dil, kültür ve siyasi birliktelik değerlerine dayalı Ulus'u esas alan Atatürk Milliyetçiliği'nden sonra 1980'lerde ortaya çıkan Aydınlar Ocağı orijinli "Türk-İslam Sentezi"ni ikinci sıraya alabilirim. İçinde olduğumdan değil... Kendi kuşağımda oluşumuna ve eylemlerine tanıklık ettiğimden...

Bu ideolojiyi içinden çıkaran MÇP (Milliyetçi Çalışma Partisi) ile bugünkü MHP arasında ne fark var derseniz, arada dağlar, denizler var.

Dünyadaki olağanüstü değişimden payını alan bu keskin milliyetçiliğin bugün geldiği nokta, son yıllarda bazı Avrupa ülkelerinde hortlayan milliyetçilik kadar bile değildir. Kısacası Türkiye'de milliyetçilik "light" hale gelmiştir.

Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında Türkiye'ye biçilen "Ilımlı İslam" modeli başarıya ulaşmış, bu operasyon sırasında MHP'nin sarıldığı Türk-İslam sentezinden İslam'ı, 2000'li yılların başında BOP kapsamında ortaya çıkan AKP ele almıştır. O andan itibaren MHP'nin elinde sadece "Türklük" unsuru kalmıştır ki, bugün ülkede bölünme korkusu yaşatan Kürt sorunu nedeniyle bu unsur bile diken olarak gösterilmekte ve ne yazık ki böyle kabullenme durumuna gelinmiştir!

Bu nedenle MHP topal ördek gibidir. Emperyalist senaristlerin yazdığı, -kaset skandalları gibi- son oyunlar, topal ördeği tümden etkisiz hale getirmeye yöneliktir.

* * *

Kent Meydanı'nda dün MHP Lideri Devlet Bahçeli'yi beklerken aklımdan bunlar geçiyordu.

Bir de dün sabah bindiğim taksinin şoförünün söyledikleri...

Ne mi demişti?

"MHP'liyim ama mutlu değilim?"

Devlet Bahçeli'den memnun değildi. Bahçeli güven vermiyordu. Bir de, sürekli olarak yoksulluk diyordu. Oysa Türkiye yoksul bir ülke değildi. Ne Bahçeli'nin, ne de Kılıçdaroğlu'nun orta tabakaya hitap eden söylemi yoktu. Dahası lider özellikleri de yoktu. Tayyip Erdoğan gibi ikna edemiyorlardı.

Aslında Devlet Bahçeli, MHP'nin yumuşak karnıydı... Geçmişteki uygulamalarına bakarak rahatlıkla söylenebilecek tespit, tutarlı olmamasıydı!

* * *

Her partili, miting kalabalığı konusunda tahmin bekler... Bizden de bekleyen çıkar mutlaka... Sırf o beklentileri karşılamak için bir rakam sallamak gerekir mi diye düşünüyorum da... Hayır sallamayalım. Ama en azından şunu diyebiliriz. Miting kalabalığı MHP'nin üçüncü parti olduğunu tescil etti!

* * *

Bahçeli'nin sevdiğim sözlerine gelince...

Tayyip Erdoğan için: "Buna göre Atatürk dönemi yok. İnönü dönemi, Menderes dönemi, Demirel, Ecevit dönemi yok. İçinde yetiştiği Erbakan dönemi bile yok. Yeni bir Türkiye diyorsun. Var olan Türkiye'nin suyu mu çıktı? Bölünmüş bir Türkiye mi olacak? Recep Tayyip Erdoğan'ın gitme zamanı gelmiştir."


Mustafa GÜLTEKİN (Meydan)

Bursa ses verdi!

Hiç eğip bükmeye gerek yok. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "ses ver Bursa" dedi. Bursa da, Kent Meydanı'ndan o sesi verdi.

Nitekim,

Miting için seçilen zamanın mesai saati olması ve kötü hava koşulları ciddi bir dezavantajdı. Ancak bu iki önemli etkene rağmen ülkücüler, Kent Meydanı'ndan partilerine ve liderlerine sahip çıktıklarını açıkça ilan ettiler...

Görünen o ki;

Kurulan "Kaset Komploları" ülkücüleri, derin odakların arzu ettiği gibi ayrıştırmamış tersine daha da birbirlerine kenetlemiş. Bunun ilk işaretini dün verildi diyebilirim. Zira daha önceki MHP mitingleriyle kıyaslanmayacak bir kalabalık ve coşku hâkimdi Kent Meydanı'nda...

Bu mitingi de,

Tıpkı AKP'ninki gibi yine Kardeş Otel'in terasından izledik. Basın mensuplarına ikram edilen "püskevit" kuşkusuz ki; sadece ikram olmanın ötesinde de bir anlam içeriyordu...

Gazeteciler

Arasında miting boyunca devam eden en hararetli tartışma ise alandaki "kişi sayısı"ydı. Hemen herkes kendi bakış açısıyla bir rakam telaffuz etti fakat sanırım ortak karar 20 bine yaklaşan bir kalabalığın varlığıydı...

Tamam,

Bir kıyas yapılacaksa AKP'nin ulaştığı sayıya ulaşmadığı ortadaydı. Ancak girişte altını çizdiğim nedenleri de göz önünde bulunduracak olursak toplanan kalabalığın fazlasıyla önemsenmesi gerektiğini düşünüyorum...

Hani,

"Eğri oturup doğru konuşmak" diye bir söz vardır ya, eğer biz de doğruyu söyleyecek isek, MHP'nin topladığı kalabalığın, AKP'ninkinden daha da önemsenmesi gerektiği kanaatindeyim.

Bu önemseme,

Sakın ola, AKP'ye gönül verenlerin daha değersiz veya MHP'lilerin daha değerli olduğu şeklinde anlaşılmasın. Meramım, iki partinin imkânlarıyla ilintili bir kıyaslama ki; AKP'nin, iktidar olmasının verdiği avantajla daha rahat hareket ettiği gerçeğini sanırım hepimiz kabul ederiz...

Kent Meydanı'ndaki

Tabloya ait son değerlendirmem ise, "MHP'nin baraj sorunu yaşadığı" iddialarının fazlasıyla zorlama olduğudur. "Görünen köy kılavuz istemez" MHP söke söke o Meclis'e girecek.


Bahçeli yorgundu ama meydana da hakimdi!

Seçime

Sayılı günler kala liderler adeta sinekten yağ çıkarırcasına o ilden o ile koşuyorlar. Bir meydandan diğerine daha terleri kurumadan varıyorlar ki; bunun da liderlere aşırı bir yorgunluk verdiği aşikâr...

Öyle ki;

Devlet Bahçeli, Bursa'dan önce Çanakkale ve Balıkesir'de halka hitap etti. Sonra Bursa'ya geldi ve buradan da Eskişehir'e geçti. Yani, günde 4 ayrı miting yapmanın zorluğunu sanırım anlatmama gerek bile yok. Bundan ötürü, Bahçeli'nin yorgunluğu da ses tonuna yansıdı. Ancak bu durum meydana hâkimiyetinde bir olumsuzluk yaratmadı.

Ve hatta

O kendine has üslubuyla Bahçeli, Osmanlı'daki Lale Devri'ni hatırlatıp, "Cumhuriyet'in "Lale devri ve sülale devri"nin de AKP iktidarı olduğu şeklindeki benzetmeleriyle zaman zaman coşkunun tavan yapmasını bile sağladı... 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.