Cumhuriyet Halk Partisi Bursa Milletvekili Sena Kaleli, Uludağ'ın geleceği ile ilgili acil eylem planı oluşturulmasını da içeren bir Meclis Araştırması açılması talebini Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sundu.
Haber Giriş Tarihi: 08.09.2011 20:06
Haber Güncellenme Tarihi: 08.09.2011 20:06
https://www.bursaport.com
Uludağ ile ilgili hala her kurumdan farklı bir ses çıktığını belirten Kaleli, "Uludağ'ın gelecek nesillere aktarılabilmesi için acil bir eylem planına ihtiyacı var. Tüm kurumlar bu konuda ortak bir hareket şekli belirlemeli. Belirlenen hareket şekli de Uludağ'ı yok etmeye değil gelecek nesillere taşımayı içermeli" diyerek planlı bir çalışmanın yürütülmesi gerektiğini savundu.
Konu ile ilgili Meclis araştırması açılmasını talep eden Kaleli; "Çok kısa bir süre önce basında yer alan ve Uludağ'daki çöp sorununu anlatan haberlerin de bizlere en büyük kanıtı Uludağ gibi önemli bir bölgenin ne denli korunamadığını göstermektedir" dedi.
Sena Kaleli'nin araştırma önergesi ise şu şekilde;
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Ülkemizdeki 41 Milli Park içinde ilk 10'un arasında yer alan Bursa'nın ve ülkemizin gözbebeği Uludağ, 2543 metre yüksekliği ile Türkiye'nin en büyük kış ve doğa sporu merkezidir. Antik çağın ilk tarihçilerinden Herodot'un (MÖ 490 - 420) yazdığı Herodot Tarihi isimli kitapta "Olympos" olarak geçen Uludağ, Marmara Bölgesi'nin en yüksek dağıdır. Roma İmparatorluğu'nda resmi din olarak Hıristiyanlık kabul edildikten sonra keşişlerin yaşamaya başladığı Uludağ'da 28 manastır kurulmuştur. Orhan Gazi'nin Bursa'yı almasından sonra bu manastırlardan bazıları Doğulu Baba, Geyikli Baba, Abdal Murat gibi Müslüman dervişlerin inziva yerleri olmuştur.
Uludağ'ın yüksek yerlerinde eski buzullara ait izlere rastlanmaktadır. Karatepe'nin kuzeyindeki Aynalıgöl, Karagöl ve Kilimligöl buzul gölleri bu izlerin en önemlileridir.
Etrafındaki çöküntü sahalarının çevresinde yükselen Uludağ'da tabakalar arasında yer yer maden ve maden damar yataklarına rastlanmaktadır. Türkiye'nin önemli volfram yatakları buradadır. İklimi yüksek dağ özelliğindedir. Uludağ'dan kaynaklanan derin vadiler içindeki pek çok dere, Göksu'ya ulaşır.
Uludağ, bitkisel zenginlik bakımından ülkemizin ender yerlerinden biridir. Özellikle orman kuşağının üzerinde yer alan ve pek çok kişi tarafından kıraç olarak bilinen dağda, çok zengin ve bu bölgeye özgü nadir bitki türleri yayılış göstermektedir.
1925 yılında Bursa Vilayeti Coğrafya Cemiyeti'nin girişimleri ve Osman Şevki Bey'in önerisiyle "Uludağ" adını bölge, Bursa'nın yanı başında olması nedeniyle dağ ve kış turizminin merkezi olmuştur. Doğu ve kuzey eteklerinin Bursa'ya yakın yerlerinde sıcak su kaynaklarının bulunmasından dolayı bölge kaplıca turizmi açısından da büyük bir cazibe merkezidir. Bursa'nın Çekirge semtindeki bu kaplıcalar, birçok hastalığa şifa olmaktadır.
Bütün bu tarihsel, kültürel ve coğrafi zenginliğinin yanı sıra Uludağ, Bursa'nın su kaynağı havzasını oluşturmaktadır.
Uludağ, bu zenginliklerine karşın her geçen gün önemini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Ulaşım ve yol sorunu başta olmak üzere, otel ve misafirhane yerleşkelerinin gelişigüzel yerlerde bulunması, kayak pistlerinin standardı, düzensiz kentleşme, teleferiklerin modernizasyonu ve ilavesi, yetki karmaşası Uludağ'ın zamanla insan eliyle yok olmasına neden olacaktır.
Bu bağlamda;
Bursa ve Marmara Bölgesi'nin ikliminin oluşumunda büyük önemi olan Uludağ'ın sahip olduğu doğal zenginliğin korunması ve bu kaynakların gelecek kuşaklara da aktarılabilmesi amacıyla acil eylem planının oluşturulması,
Tarih, termal ve kış turizmi potansiyelinin belirlenmesi ve bu potansiyelin ülke ekonomisine kazandırılması,
Uludağ'ın sahip olduğu volfram ile maden yataklarının ve rezerv durumlarının belirlenip ekonomiye katkı sağlar hale getirilmesi,
Ciddi yapılaşma ve gelişme tehdidine karşı önleyici tedbirlerin alınması,
Orman dokusu ve tarihi yapının korunarak, restore edilerek doğa ve tarih turizmine açılması,
Çevre kirliliğinin önlenmesi ve gelecekte ortaya çıkabilecek sorunların bugünden tespit edilerek gereken önlemlerin alınması amacıyla, Anayasanın 98. TBMM İç Tüzüğünün 104 ve 105. Maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kaleli: Uludağ'ı kim koruyacak?
Cumhuriyet Halk Partisi Bursa Milletvekili Sena Kaleli, Uludağ'ın geleceği ile ilgili acil eylem planı oluşturulmasını da içeren bir Meclis Araştırması açılması talebini Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sundu.
Uludağ ile ilgili hala her kurumdan farklı bir ses çıktığını belirten Kaleli, "Uludağ'ın gelecek nesillere aktarılabilmesi için acil bir eylem planına ihtiyacı var. Tüm kurumlar bu konuda ortak bir hareket şekli belirlemeli. Belirlenen hareket şekli de Uludağ'ı yok etmeye değil gelecek nesillere taşımayı içermeli" diyerek planlı bir çalışmanın yürütülmesi gerektiğini savundu.
Konu ile ilgili Meclis araştırması açılmasını talep eden Kaleli; "Çok kısa bir süre önce basında yer alan ve Uludağ'daki çöp sorununu anlatan haberlerin de bizlere en büyük kanıtı Uludağ gibi önemli bir bölgenin ne denli korunamadığını göstermektedir" dedi.
Sena Kaleli'nin araştırma önergesi ise şu şekilde;
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Ülkemizdeki 41 Milli Park içinde ilk 10'un arasında yer alan Bursa'nın ve ülkemizin gözbebeği Uludağ, 2543 metre yüksekliği ile Türkiye'nin en büyük kış ve doğa sporu merkezidir. Antik çağın ilk tarihçilerinden Herodot'un (MÖ 490 - 420) yazdığı Herodot Tarihi isimli kitapta "Olympos" olarak geçen Uludağ, Marmara Bölgesi'nin en yüksek dağıdır. Roma İmparatorluğu'nda resmi din olarak Hıristiyanlık kabul edildikten sonra keşişlerin yaşamaya başladığı Uludağ'da 28 manastır kurulmuştur. Orhan Gazi'nin Bursa'yı almasından sonra bu manastırlardan bazıları Doğulu Baba, Geyikli Baba, Abdal Murat gibi Müslüman dervişlerin inziva yerleri olmuştur.
Uludağ'ın yüksek yerlerinde eski buzullara ait izlere rastlanmaktadır. Karatepe'nin kuzeyindeki Aynalıgöl, Karagöl ve Kilimligöl buzul gölleri bu izlerin en önemlileridir.
Etrafındaki çöküntü sahalarının çevresinde yükselen Uludağ'da tabakalar arasında yer yer maden ve maden damar yataklarına rastlanmaktadır. Türkiye'nin önemli volfram yatakları buradadır. İklimi yüksek dağ özelliğindedir. Uludağ'dan kaynaklanan derin vadiler içindeki pek çok dere, Göksu'ya ulaşır.
Uludağ, bitkisel zenginlik bakımından ülkemizin ender yerlerinden biridir. Özellikle orman kuşağının üzerinde yer alan ve pek çok kişi tarafından kıraç olarak bilinen dağda, çok zengin ve bu bölgeye özgü nadir bitki türleri yayılış göstermektedir.
1925 yılında Bursa Vilayeti Coğrafya Cemiyeti'nin girişimleri ve Osman Şevki Bey'in önerisiyle "Uludağ" adını bölge, Bursa'nın yanı başında olması nedeniyle dağ ve kış turizminin merkezi olmuştur. Doğu ve kuzey eteklerinin Bursa'ya yakın yerlerinde sıcak su kaynaklarının bulunmasından dolayı bölge kaplıca turizmi açısından da büyük bir cazibe merkezidir. Bursa'nın Çekirge semtindeki bu kaplıcalar, birçok hastalığa şifa olmaktadır.
Bütün bu tarihsel, kültürel ve coğrafi zenginliğinin yanı sıra Uludağ, Bursa'nın su kaynağı havzasını oluşturmaktadır.
Uludağ, bu zenginliklerine karşın her geçen gün önemini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Ulaşım ve yol sorunu başta olmak üzere, otel ve misafirhane yerleşkelerinin gelişigüzel yerlerde bulunması, kayak pistlerinin standardı, düzensiz kentleşme, teleferiklerin modernizasyonu ve ilavesi, yetki karmaşası Uludağ'ın zamanla insan eliyle yok olmasına neden olacaktır.
Bu bağlamda;
Bursa ve Marmara Bölgesi'nin ikliminin oluşumunda büyük önemi olan Uludağ'ın sahip olduğu doğal zenginliğin korunması ve bu kaynakların gelecek kuşaklara da aktarılabilmesi amacıyla acil eylem planının oluşturulması,
Tarih, termal ve kış turizmi potansiyelinin belirlenmesi ve bu potansiyelin ülke ekonomisine kazandırılması,
Uludağ'ın sahip olduğu volfram ile maden yataklarının ve rezerv durumlarının belirlenip ekonomiye katkı sağlar hale getirilmesi,
Ciddi yapılaşma ve gelişme tehdidine karşı önleyici tedbirlerin alınması,
Orman dokusu ve tarihi yapının korunarak, restore edilerek doğa ve tarih turizmine açılması,
Çevre kirliliğinin önlenmesi ve gelecekte ortaya çıkabilecek sorunların bugünden tespit edilerek gereken önlemlerin alınması amacıyla, Anayasanın 98. TBMM İç Tüzüğünün 104 ve 105. Maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.
En Çok Okunan Haberler