İnegöl'de Alevi öğretmene hakaretler

TBMM'de düzenlediği basın toplantısı ile konuyu gündeme taşıyan CHP Bursa Milletvekili Aykan Erdemir, İnegöl'de yaşanan olayın 'bir nefret söylemi ve ayrımcılık' olduğunu söyledi.

Mağdur öğretmenin isteği üzerine tam adını kullanmayacağını ve kendisinden "Taylan Öğretmen" olarak söz edeceğini belirten Erdemir'in gündeme getirdiği iddiaya göre 2009-2010 öğretim yılında dershaneyle çalışmak üzere bir yıllık sözleşme imzalayan öğretmen dershanedeki diğer öğretmen ve yöneticilerin nefret söylemlerine ve ayrımcı davranışlarına maruz kaldı.

Dersanede bir öğretmenin "Taylan Öğretmen"e  "Tunceliler ş...siz oluyor, Alevi ve Kürt oldukları için isyan ediyorlar" dediğini aktaran Erdemir, şu iddiaları aktardı:

"Bir başka öğretmen ise 'Alevi ve Şiilerin hepsi sapık' sözleriyle sataşmış. Bir müdür yardımcısı ise 'Taylan Öğretmen'in çok başarılı bir öğretmen olduğunu ancak iş yerindeki huzuru ve öğretmenler odasındaki sinerjiyi bozduğunu, toplu sohbet ve toplu namazlara katılmadığını ve diğer öğretmenler ve işyeri müdürünün Alevi bir öğretmen ile aynı ortamda çalışmanın günahını artık taşımak istemediklerini belirtmiş.

MİLLİ EĞİTİM'DEN DERSANEYE KINAMA

'Taylan Öğretmen', haklarının bilincinde olan her sorumlu yurttaşın yapması gerekeni yapar ve inancı dolayısıyla maruz kaldığı sistematik ayrımcılık ve ötekileştirme nedeniyle Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne şikayet dilekçesi gönderir. Yapılan incelemeler sonucunda, Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nce dershane şubesine 'kınama' cezası verilir. İnegöl Savcılığı'na yapılan suç duyurusu ise 'Kovuşturmaya Yer Olmadığı' kararıyla sonuçlanır. Bu karara 5 Eylül 2011'de yapılan itiraza ise Yalova Ağır Ceza Mahkemesi henüz yanıt vermemiştir."

Dershanenin Genel Merkezi ve İnegöl şubesinin olayın basına yansımasını gerekçe göstererek 'Taylan Öğretmen'e 5'er bin liralık iki ayrı tazminat davası açtığını belirten Erdemir, "Biliyorum ki tüm bu yaşananlar nefret söylemini siyasetin bir aracı yapan ve kindar nesil yetiştirme çabası içinde olan Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın iktidarında hiç de şaşırtıcı değildir. Şaşırtıcı olan ise mağdur bir öğretmenin hakkını arama sürecinde başına gelenlerdir. Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı nefreti ve ayrımcılığı körükleyecek eylem ve söylemlerden uzak durmaya, sekiz yıldır sürüncemede kalan Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Kurulu'nu ve Ulusal İnsan Hakları Kurumu'nu hayata geçirmeye ve Nefret Suçları Yasası'nı bir an önce Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin gündemine getirmeye davet ediyorum" dedi.

Aykan Erdemir, dershane yönetimini öğretmenden özür dilemeye ve davayı geri çekmeye çağırdı.  

"Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'i eğitim kurumlarında sıklıkla yaşanan ayrımcılık, nefret söylemi ve ötekileştirme süreçleriyle kararlı bir şekilde mücadele etmeye ve gerekli önlemleri almaya davet ediyorum" diyen Aykan Erdemir, sözlerini şöyle tamamladı:

"Artık eğitim kurumlarımızda nefretin pedagojisi değil eleştirel akıl ve insancıl değerler rehber olsun. Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı nefreti ve ayrımcılığı körükleyecek eylem ve söylemlerden uzak durmaya, sekiz yıldır sürüncemede kalan Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Kurulu'nu ve Ulusal İnsan Hakları Kurumu'nu hayata geçirmeye ve Nefret Suçları Yasası'nı bir an önce Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin gündemine getirmeye davet ediyorum."