SON DAKİKA

Erkan Baş'ın Meclis'e damga vuran konuşması

TBMM'nin 100'üncü kuruluş yıl dönümünde özel oturumla toplanan Genel Kurul'da konuşma yapan TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Meclis'teki 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' yazısına değinerek, "Saray rejiminde egemenlik sayısı 70 milyonu bulan yoksulluk sınırındaki emekçi halkın değil, halkın sırtından trilyon dolarlık servete ulaşan asalakların, bir avuç parazit patronundur hakimiyet." diye konuştu.

Haber Giriş Tarihi: 23.04.2020 19:10
Haber Güncellenme Tarihi: 23.04.2020 19:10
Kaynak: Haber Merkezi
Erkan Baş'ın Meclis'e damga vuran konuşması

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu, TBMM'nin 100'üncü kuruluş yıl dönümü olması dolayısıyla 23 Nisan'da özel oturumla toplandı. Açılış konuşmasını TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un yaptığı özel oturuma, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan katılmadı.

Partisi adına konuşma gerçekleştiren Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş'ın konuşmasına AK Partili Milletvekilleri tepki gösterdi ancak özel oturum olması nedeniyle cevap verilmeyeceği ifade edildi. Erkan Baş'ın Meclis'teki konuşması sırasında televizyon kanallarının yayını kestiği görüldü. 

Türkiye Büyük Millet Meclisinin 100 kuruluş yıl dönümünü Türkiye İşçi Partisi adına kutlayarak konuşmasına başlayan Erkan Baş'ın konuşmasından alıntılar şöyle:

"Duvarın arkasında kocaman 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' yazıyor. Bu yazı buraya dekor olsun, önünden geçip bakmadan konuşalım, umursamayalım diye söylenmemiş. Hiç değilse 100 yıl kutlamalarımızda bu yazı üzerine konuşalım istiyorum. Bu yazının altında konuşurken Türkiye'de mevcut durumun orada ifade edildiği gibi olmadığını söyleyerek başlamak zorundayız. Bugün Türkiye'de bir saray rejimi hakimdir. Saray rejiminde hakimiyet bugün bile sarayından çıkıp buraya gelmeye tenezzül etmeyen tek adama aittir. Bugün hakimiyet salgında bile üç kuruş yevmiye için  inşaatta çalışmaya devam edip hayatını kaybeden işçi Hasan'ın değil, çıkarlarını korumak için seferber olduğunuz, vergi borçlarını sildiğiniz beşli müteahhit çetesindedir. Hakimiyet günde 14 saat tek bir maske ile hastaneleri temizlemeye devam eden asgari ücretlinin, hasta bakıcıların, hemşirelerin, doktorların değil, hasta garantili hastane ihalesi verdiğiniz patronlarındır. Ambulansı bir devlet malı olarak görüp, çizmesiyle kirletmeme özeni gösteren salgın günlerinde bile madende çalışırken göçük altında can veren maden işçisinin değil hakimiyet. Saraydan aldığı güçle madenci ailesine tekme atma cüreti gösteren o hainde bugün hakimiyet. Egemenlik suyu, kanalizasyonu olmayan tarlalarda, çadır alanlarında bir yevmiye için sağlığını tehlikeye atan tarım işçisinde değil, 'korona sürecinde Türkiye'de meyve sebze ihracatı arttı' utanmaz haberlerini yazan gazete patronlarında hakimiyet. 'Açım' diyen yurttaşa 'geber' diyen bürokratta hakimiyet. 'Beni düzeniniz öldürür' diyen tır şoförünü gözaltına attıranlarda hakimiyet. Hapisten çıkarttığınız mafya artıklarında, çete bozuntularında hakimiyet. Bunlar hapishaneden çıkarken, seçilmiş belediye başkanlarına, milletvekillerine hapis cezası verenlerde hakimiyet. Saray rejiminde egemenlik sayısı 70 milyonu bulan yoksulluk sınırındaki emekçi halkın değil, halkın sırtından trilyon dolarlık servete ulaşan asalakların, bir avuç parazit patronundur hakimiyet."

23 Nisan'ın aynı zamanda çocuk bayramı olduğunu da dile getiren Baş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"20 milyon çocuğun olduğu ülkede TÜİK'e göre 750 bin, gerçekte ise 2 milyon çocuk işçi çalışıyor. Hastalık kol gezerken 20 yaşından küçükler sokağa çıkmasınlar dediğimizde ama 'eğer sen işçiysen, çalışıyorsan çık, merdiven altı atölyeye, fabrikaya, tarlaya, sanayiye, hamallığa devam et' dediğiniz çocukların bayramı. Bu çocuklar büyüyünce ne olacak diye sormamız gerekmiyor mu? Nasıl bir gelecek sunuyoruz çocuklarımıza? 15-24 yaş arası her dört gençten birinin işsiz olduğu, ne eğitimde ne işte olduğu bir gelecek sunuyoruz. Eğer şanslı ise eğitime devam edenler, annelerinin babalarının parası varsa kolejlere gidebiliyorlar, parası yoksa yapabileceği tek şey İmam Hatip Liselerine gitmek. Çünkü devri iktidarınızda 18 senede 16 kere eğitim sistemini değiştiren bir düzen kuruldu. Birinci soru; Egemenlik gerçekten halkın mı? İkinci soru ise; Bu şartlarda çocuklar neyin bayramını kutlayacak?"

Erkan Baş, konuşmasının sonunda iktidar vekillerine seslendiğini belirterek, "Eğer egemenlik halkınsa burada oy kullanırken, elimizi indirip kaldırırken bizi seçen halk lehine, halk için kalkmalı o eller. Saraydan gelen talimat doğrultusunda değil. Eğer egemenlik halkınsa, işçiler, emekçiler sokağa çıkmak zorundayken sokağa çıkma yasağında bile özen izinle fabrikaları çalıştırmaya devam ederken Meclis tatile çıkamaz. Halkını korumak, halkın mücadelesinin en önünde olmaktır halkın vekillerinin görevi. 23 Nisan sadece bir kutlama günü değil. Hatta bugün 23 Nisan daha fazla bir mücadele günüdür. Adı meclis olan ancak maalesef neredeyse bütün yetkileri elinden alınmış bu mekan da halkın mücadelesinin bir alanıdır. Halkın sorunlarını haykırmak, halkın mücadelesine güç vermek için buradayız. 100 yılı kutlamayı hak etmek için egemenliğin saraydan alınıp yeniden halkın eline verilmesi gerekir." dedi. 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Bursaport.com En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.