'Çözüm yeri Glasgow, New York ya da Moskova değil TBMM'dir'
'Çözüm yeri Glasgow, New York ya da Moskova değil TBMM'dir'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD Başkanı Biden'la görüşmesini değerlendiren HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, "Çözüm ABD, Glasgow, New York ya da Moskova'da değil TBMM'dedir. Hukuk ve insan hakları sorunlarını, demokrasi sorunlarını çözecek merci siyasettir" dedi.
Haber Giriş Tarihi: 01.11.2021 19:22
Haber Güncellenme Tarihi: 01.11.2021 19:22
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD Başkanı Biden'la görüşmesine değinen Beştaş, "Büyük lobilerle ve harcanan paralarla sonunda Biden ile görüşme gerçekleşti. Bir saatlik görüşme için ne kadar çaba ve efor sarf edildiğini hepimiz biliyoruz. Ancak bir saatlik görüşmeyle yapısal sorunlar çözülemez" dedi.
"Türkiye'de hukuka dönülmesi lazım, yeni bir hukuk düzeninin yaşama geçirilmesi gerekiyor" diyen Beştaş, şöyle konuştu:
"Çözüm ABD, Glasgow, New York ya da Moskova'da değil TBMM'dedir. Hukuk ve insan hakları sorunlarını, demokrasi sorunlarını çözecek merci siyasettir. AKP iktidarına bu çağrıyı bir kez daha yapmak istiyoruz. Biden ile yapılan görüşmeyi süslü cümlelerle, eksik yanlış cümlelerle anlatmaktan ve halkı aldatmaktan vazgeçsinler."
"Zam yapılmayan tek şey emekçilerin maaşı"
Elektrik üreten santrallerin doğal tarifesine yüzde 47 zam yapıldığını hatırlatan Beştaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ekim ayında da yüzde 15 zam yapılmıştı. Zam yapılmayan tek şey emekçilerin maaşlarıdır. Elektriğe en az yüzde 15 zam gelecek. Çünkü bunlar birbirini tetikliyor. Doğalgaza yapılan zam, enflasyonu da tetikleyecektir. Merkez Bankası'nın enflasyon hedefi ile zam hedefi arasında açıkça bir uçurum vardır. Bu zamlar her yere yansıyacak zamlar olarak not edilmelidir. Emekçilere yapılan yüzde 3-5 zam, büyük şaşalı toplantılarla lütuf olarak sunuluyor ama Erdoğan'ın maaşı 100 bin TL'nin üstüne çıktı. Bu, yüzde 14 zam demektir. İşçiye, emekçiye ise 5,88 zam yapıldı. Onların adaletten anladığı budur."
"Pandemi iktidarın gündeminden çıktı ama bizim gündemimizde olmaya devam edecek"
Günde 200-250 insanın pandemide hayatını kaybettiğine de vurgu yapan Beştaş, "Bu rakamlar karşısında iktidar pandemiyi yönetemiyor, gerekli tedbirleri alamıyor. 3'üncü aşı neden ertelendi, 12 yaş altı çocuklara neden aşı yapılmıyor? Sağlık Bakanın görevi sadece tablo açıklamak değildir. Halkın sağlığını temin etmek, gereken tedbirleri almaktır." diye konuştu. Eğitim Sen'in hazırladığı son raporda 32 il, 127 ilçe ve 24 köyde COVID salgını nedeniyle 798 sınıfın kapandığını hatırlatan Beştaş, açıklamasına şöyle devam etti:
"Okullarda yaşanan vakalar ve kapanan sınıf bilgilerinin paylaşılmaması için eğitimciler uyarılıyor. İyi de bunlar açıklanmazsa, tedbir alınamaz. Milyonlarca veli endişeyle çocuklarını okula gönderiyor. Pandemi iktidarın gündeminden çıktı ama bizim gündemimizde olmaya devam edecek. SES ve Ankara Tabip Odası'nın çalışmasına göre 2021 sağlık bütçesinin yüzde 19'u 13 şehir hastanesine ayrılmış durumda. Sağlıksız bir bütçe ile bir müteahhit bütçesi ile karşı karşıyayız. 2021-2024'e kadar şehir hastanelerine ayrılan kira bedeliyle 39 şehir hastanesinin yapılması mümkün. SMA'lı hastaların aileleri her gün yardım kampanyası yapıyorlar. Ailelerin istedikleri para bunun yanında çok küçük bir rakam olarak kalıyor. Ama sosyal devlet orada yok. Şehir hastaneleri Sağlık Bakanlığının bütçesini kendisine çeken ama hizmeti azaltan bir sistem olarak orta yerde duruyor."
"Kamu Özel İşbirliği modeli ile yapılan şehir hastanelerine 3 milyar 43 milyon TL kira bedeli ödendiği ortaya çıktı. Bununla 3 hastane yapılabilir. Şehir hastaneleri iktidarın inşaat politikalarının bir başka versiyonu, bir hortumlama alanı olarak orta yerde duruyor. Yaşam ve sağlık hakkının bu şekilde ipotek altına alınması sosyal devlet ilkesiyle hiçbir şekilde bağdaşmıyor. Hastaneler insanı, yurttaşı yaşatmak üzerine inşa edilir, sermayeyi ve yandaşı yaşatmak için değil."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
'Çözüm yeri Glasgow, New York ya da Moskova değil TBMM'dir'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD Başkanı Biden'la görüşmesini değerlendiren HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, "Çözüm ABD, Glasgow, New York ya da Moskova'da değil TBMM'dedir. Hukuk ve insan hakları sorunlarını, demokrasi sorunlarını çözecek merci siyasettir" dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD Başkanı Biden'la görüşmesine değinen Beştaş, "Büyük lobilerle ve harcanan paralarla sonunda Biden ile görüşme gerçekleşti. Bir saatlik görüşme için ne kadar çaba ve efor sarf edildiğini hepimiz biliyoruz. Ancak bir saatlik görüşmeyle yapısal sorunlar çözülemez" dedi.
"Türkiye'de hukuka dönülmesi lazım, yeni bir hukuk düzeninin yaşama geçirilmesi gerekiyor" diyen Beştaş, şöyle konuştu:
"Çözüm ABD, Glasgow, New York ya da Moskova'da değil TBMM'dedir. Hukuk ve insan hakları sorunlarını, demokrasi sorunlarını çözecek merci siyasettir. AKP iktidarına bu çağrıyı bir kez daha yapmak istiyoruz. Biden ile yapılan görüşmeyi süslü cümlelerle, eksik yanlış cümlelerle anlatmaktan ve halkı aldatmaktan vazgeçsinler."
"Zam yapılmayan tek şey emekçilerin maaşı"
Elektrik üreten santrallerin doğal tarifesine yüzde 47 zam yapıldığını hatırlatan Beştaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ekim ayında da yüzde 15 zam yapılmıştı. Zam yapılmayan tek şey emekçilerin maaşlarıdır. Elektriğe en az yüzde 15 zam gelecek. Çünkü bunlar birbirini tetikliyor. Doğalgaza yapılan zam, enflasyonu da tetikleyecektir. Merkez Bankası'nın enflasyon hedefi ile zam hedefi arasında açıkça bir uçurum vardır. Bu zamlar her yere yansıyacak zamlar olarak not edilmelidir. Emekçilere yapılan yüzde 3-5 zam, büyük şaşalı toplantılarla lütuf olarak sunuluyor ama Erdoğan'ın maaşı 100 bin TL'nin üstüne çıktı. Bu, yüzde 14 zam demektir. İşçiye, emekçiye ise 5,88 zam yapıldı. Onların adaletten anladığı budur."
"Pandemi iktidarın gündeminden çıktı ama bizim gündemimizde olmaya devam edecek"
Günde 200-250 insanın pandemide hayatını kaybettiğine de vurgu yapan Beştaş, "Bu rakamlar karşısında iktidar pandemiyi yönetemiyor, gerekli tedbirleri alamıyor. 3'üncü aşı neden ertelendi, 12 yaş altı çocuklara neden aşı yapılmıyor? Sağlık Bakanın görevi sadece tablo açıklamak değildir. Halkın sağlığını temin etmek, gereken tedbirleri almaktır." diye konuştu. Eğitim Sen'in hazırladığı son raporda 32 il, 127 ilçe ve 24 köyde COVID salgını nedeniyle 798 sınıfın kapandığını hatırlatan Beştaş, açıklamasına şöyle devam etti:
"Okullarda yaşanan vakalar ve kapanan sınıf bilgilerinin paylaşılmaması için eğitimciler uyarılıyor. İyi de bunlar açıklanmazsa, tedbir alınamaz. Milyonlarca veli endişeyle çocuklarını okula gönderiyor. Pandemi iktidarın gündeminden çıktı ama bizim gündemimizde olmaya devam edecek. SES ve Ankara Tabip Odası'nın çalışmasına göre 2021 sağlık bütçesinin yüzde 19'u 13 şehir hastanesine ayrılmış durumda. Sağlıksız bir bütçe ile bir müteahhit bütçesi ile karşı karşıyayız. 2021-2024'e kadar şehir hastanelerine ayrılan kira bedeliyle 39 şehir hastanesinin yapılması mümkün. SMA'lı hastaların aileleri her gün yardım kampanyası yapıyorlar. Ailelerin istedikleri para bunun yanında çok küçük bir rakam olarak kalıyor. Ama sosyal devlet orada yok. Şehir hastaneleri Sağlık Bakanlığının bütçesini kendisine çeken ama hizmeti azaltan bir sistem olarak orta yerde duruyor."
"Hastaneler yurttaşları yaşatmalı, sermayeyi değil"
Beştaş, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Kamu Özel İşbirliği modeli ile yapılan şehir hastanelerine 3 milyar 43 milyon TL kira bedeli ödendiği ortaya çıktı. Bununla 3 hastane yapılabilir. Şehir hastaneleri iktidarın inşaat politikalarının bir başka versiyonu, bir hortumlama alanı olarak orta yerde duruyor. Yaşam ve sağlık hakkının bu şekilde ipotek altına alınması sosyal devlet ilkesiyle hiçbir şekilde bağdaşmıyor. Hastaneler insanı, yurttaşı yaşatmak üzerine inşa edilir, sermayeyi ve yandaşı yaşatmak için değil."
En Çok Okunan Haberler