SON DAKİKA
Hava Durumu

Kadınlar sokaktaydı; Emeğimiz, özgürlüğümüz için...

Bursa'da kadınlar 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlamak için sokaktaydılar. Kadınlar, "Emeğimiz, özgürlüğümüz, hayatlarımız ve bir birimiz için buradayız" dedi.

Haber Giriş Tarihi: 08.03.2021 21:51
Haber Güncellenme Tarihi: 08.03.2021 21:51
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
Kadınlar sokaktaydı; Emeğimiz, özgürlüğümüz için...

PELİN AKDEMİR / BURSAPORT

Bursa'da kadınlar, Bursa Kadın Platformu'nun çağrısıyla pandemiye rağmen Fomara Meydanı'nda bir araya geldi. Etkinliğe, Kadın Savunma Ağı, Kadın Meclisleri, İmece Ev İşçileri Sendikası, BATİS-BAMİS İşçi Sendikaları, CHP ve HDP Kadın Kolları, EMEK Partili kadınlar, KESK, Eğitim Sen üyeleri, Nar Kadın Dayanışması, Mor Çatı Kadın Dayanışması grupları katıldı.

Kadınlar, "Şiddete, eşitsizliğe, sömürüye, her türden gericiliğe karşı birliğimizi mücadelemizi büyütmekteyiz ve bunun içinde alanlardayız. Emeğimiz, özgürlüğümüz, hayatlarımız ve bir birimiz için buradayız." dedi.

29 Şubat 2020 tarihinde boşanma aşanmasındaki eşi tarafından katledilen Elif Aydın'ın kız kardeşi, "Bu ülkede biz kadınlarımızı koruyamıyoruz. Var olan yasaları bile uygulamaya aciziz. Ben ablamın yüzlerce kez alınmış uzaklaştırma kararı sonucunda vahşice katledilmesini izledim. Kadınların korunmaya ihtiyacı yok. Korunmaya ihtiyaç duymadıkları bir geleceğe ihtiyacı var. İstanbul sözleşmesini uygula, kadınları yaşat! Kadın doğursun, kadın baksın, kadın çalışsın, kadın hazırlasın, kadın öldürülsün. Susma!" diye konuştu.

Kadınlar, "Erkek adalet değil, gerçek adalet!", "Kadın, yaşam, özgürlük", "Dünya yerinden oynar, kadınlar özgür olsa!", "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz", "Görünmeyen emek, sesini yükselt" gibi çeşitli sloganlar atarak Kent Meydanı'na yürüyüş gerçekleştirdi.

"Kadınlar ve çocuklar için çok zor bir eğitim öğretim yılı geçti"

Kent Meydanı'nda Bursa Kadın Platformu adına basın açıklamasını Funda Eylem Sancarbarlaz okudu. Tüm dünyada kadınların pandeminin ağır etkileri altında 8 Mart'ı karşıladığını söyleyen Sancarbarlaz, "Kamusal sağlığın özelleştirilmesi sağlık hizmetine erişiminin önünde aşılması mümkün olmayan bir bariyere dönüşmüş durumdadır. Bilimsel bilginin metalaşması yüzünden, milyarlarca insan salgından kurtuluş için en büyük umut olan aşıya ulaşamıyor. Bu dönem asgari düzeyde bir eğitime ulaşmak bile o kadar zorlaştı ki bir nesil eğitim hakkından yoksun hale geldi. Kadınlar ve çocuklar için çok zor bir eğitim öğretim yılı geçti." dedi.

"Kısmi çalışma, geçici istihdam, ücretsiz izin belirli süreli sözleşme gibi neoliberal esneklik ve sosyal güvencesizlik politikaları bir yandan yaygınlaşırken bir yandan da kitlesel işsizliğe dönüştü." diyen Sancarbarlaz, açıklamasına şöyle devam etti:

"Bir bütün olarak işçi sınıfının kıdem tazminatı, emeklilik ve işsizlik fonu gibi tarihsel kazanımlarına saldırılar yoğunlaşırken, kadın işçilerin analık izni gibi hakları fiilen ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. Emek süreci üzerindeki denetim daha ezici hale gelirken, işçiler patronların üretim hedeflerini tutturmak üzere nefes almadan çalıştırılıyor. Kadın işçiler işyerinde daha çok mobbing, taciz ve aşağılamaya maruz kalırken kod 29 la yüz kızartıcı suç nedeniyle işten atılmalar gerçekleşiyor. Kısacası, kadınlar kapitalizmin krizi ve sözde pandemi yönetiminden sadece "ev köleleri" olarak değil, aynı zamanda "ücretli köleler" olarak da etkilendi."

"İktidar, kadınlara güvencesiz ve sendikasız çalışma biçimlerini dayatmaya devam ediyor"

Kadınların çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve eşit değerde eşit işe eşit ücret talebi ile İstanbul Sözleşmesi'nin ve 6284 sayılı yasanın etkin uygulanması için mücadeleyi ısrarla ve inatla sürdürmeye devam ettiklerini aktaran Sancarbarlaz, "Covid-19 salgınının birinci yılında çalışma ve toplumsal hayatta derinleşen eşitsizliklere karşı sosyal politikalar geliştirmek yerine kadınların yaşadıklarını görmezden gelen iktidar, kadınlara güvencesiz ve sendikasız çalışma biçimlerini dayatmaya devam ediyor, şiddeti engellemek yerine kadınların haklarına dönük gaspları gündeme getiriyor." şeklinde konuştu.

Translar başta olmak üzere tüm LGBTİ+'lara yönelen devlet şiddetine ve devlet eliyle yerinden etmeye karşı birlikte direndiklerini ifade eden Sancarbarlaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Erkek-devletin homofobiyi, transfobiyi ve kadın düşmanlığını büyüttüğünü görüyoruz. Hayatlarımızı birlikte savunmak, özgürlüğümüzü birlikte kazanmak için dayanışmamızın esas olduğunu gösteriyoruz. Çünkü biz nefretin hedefi olmadığımız, özgürce kendimiz olabildiğimiz bir dünyayı kazanacağımızı biliyoruz! Tüm dünyada, özellikle de yaşadığımız Ortadoğu coğrafyasında ve ülkemizde kazanılmış haklarımıza dönük yoğun saldırılara ve dinselleştirme politikaları ile bizi toplumsallıktan kopararak yaşamımız üzerinde kurulmak istenen denetime karşı ''hayatımızdan ve haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz'' diyerek direniyoruz. Biz kadınlar Tutsak edilmeyle, çıplak aramalarla; erkek-devlet şiddetiyle sinmedik. Hayatın her alanında, her biçimiyle mücadele eden bizlere dayatılan kuşatmalara boyun eğmedik. Hayatımıza dayattığınız iki kötüden birini seçmeyi kabul etmedik, biz özgürlüğümüze giden yolu dayanışmamızla örgütlüyoruz!"

"İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasa uygulanmalıdır"

"8 Mart 2021,Kadınların dünya genelinde salgının ve krizin yıkıcı sonuçlarına, yoğunlaşan sömürü ve eşitsizliklere, emperyalizme, her türden gericiliğe, şiddete karşı ekonomik, demokratik-siyasi hak ve özgürlükler mücadelesini yükselttiğimiz ve örgütlülüğümüzü büyüttüğümüz yaşadıklarımızın hesabını soracağımız bir dönem olacaktır." diyen Sancarbarlaz, kadınların taleplerini şöyle sıraladı:

"*İstanbul sözleşmesi tartışmasına derhal son verilmeli, sözleşme ve 6284 sayılı yasa etkin bir şekilde uygulanmalıdır.

*Salgın döneminde artan kadın işsizliğini azaltacak istihdam politikaları hızla hayata geçirilmeli

*İşyerlerinde ve mahallelerde 24 saat açık ücretsiz nitelikli kreşler açılmalıdır.

*Eşit işe eşit ücret uygulanmalı

*Kadın istihdamının önünde engel olan bakım sorumluluğunun erkek devlet ve işveren tarafından paylaşılmasını sağlayan yasal düzenlemeler yapılmalıdır."

Özgürlüğümüzü kazanmak ve hayatlarımızı savunmak için 8 Mart'ta ve her günde bir aradayız! Alanları, sokakları doldurmaya devam edeceğiz.

Bursa Kadın Platformu'nun kadın milletvekillerine 6284'ün ve İstanbul sözleşmesinin uygulanması ile ilgili çalışmaların niçin mecliste gündeme alınmaması ile ilgili soruları içeren mektuplar yolladıklarını hatırlatan Sancarbarlaz, vekillerden cevap beklediklerini dile getirdi.

Etkinlikte Kürtçe basın açıklaması da okundu.

Açıklamaların ardından Eğitim Sen'li kadın üyeler, Sezen Aksu'nun 'Ünzile' şarkısını seslendirdi. 

Haber fotoğraflarını görebilmek için TIKLAYINIZ...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.