Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, kürtajla ilgili sözlerinden yüzünün kıpkırmızı olduğunu söyleyen Başbakan Bülent Arınç'a, "Bu ülkede 'namus bekçiliği' yapıldığı için günde 5 kadın öldürülüp, 15 yaşındaki kızlarımıza çoklu tecavüzler yapılırken, ensest diye adlandırdığımız aile içi çocuk tacizleri almış başını gidiyorken, kızarmayan yüz nasıl bir yüz ki şahsının tabiri ile zarif bir kadın hak araken kızarıyor" dedi.
Haber Giriş Tarihi: 13.12.2012 15:28
Haber Güncellenme Tarihi: 13.12.2012 15:28
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
Kadın derneklerinin Nazlıaka'ya destekleri sürerken, Arınç'a yönelik eleştiri okları Türkiye'nin kanayan yaralarıyla örneklendiriliyor. TKDF Başkanı Canan Güllü'ye göre, CHP'li Aylin Nazlıaka, Arınç'ın şiddetine uğradı. Federasyon başkanı Güllü'nün 'yüzler asıl ne için kızarmalı' başlıklı açıklaması şöyle:
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu olarak Sayın Arınç'a tekrar soruyoruz: Kadın vücuduna ait bir organı telaffuz etmek, onu telaffuz eden kişinin yüzünü kızartır mı? Kadın bedeni asla ağza alınmaması gereken bir tabu mudur? Yoksa bilakis, erkek egemen düzenin en büyük korkularından birini mi temsil etmektedir? Arınç, ataerkil roller çerçevesinde annelik-doğum ilişkisine indirgenen kadın bedeni ve kadınlığı annelik, çocuk doğurma, ev ve çocuklardan sorumlu olmayla sınırlayan algının sırtını sıvazlamakla, ne kadar ciddi bir yanlış içinde olduğunun farkında mıdır?
Yüce meclisi bu çeşit cinsiyetçi tartışmaların odağı haline getiren ve esas gündemden uzaklaşarak her gün medyatik konu başlıklarıyla bizlere akıl tutulması yaşatan zihniyete alet olmayacağımızı bir kez daha hatırlatıyor, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu olarak kadın düşmanlığı yapan Sn. Bülent Arınç'ı toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda bilinçlenmeye ve özür dilemeye davet ediyoruz.
Bu ülkenin kadınlarını günden güne sarıp sarmalayan muhafazakar zihniyet, bir yandan devlet eliyle kadın cinayetlerine, kadınlara "en fazla ölürsün" minvalinde telkinlerde bulunup ortak olurken, bir yanda da kadının toplumsal itibarının sıfıra indirilmesi çabalarını aralıksız sürdürüyor, her geçen gün niyetlerini belli eden yeni bir beyanatta bulunuyor.
Kadın bedeni gene muhafazakar zihniyetin, bu zihniyetin medyadaki yüzü erkeklerin ve eril kurumların "oyun alanı" haline getiriliyor.
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu olarak AKP Hükümetinin asli bir hedefi olarak görünen "kadını kamusal alandan tamamen silme" yönündeki endişelerimize eşlik eden son gelişmelere yönelik ciddi kaygılarımızı kamuoyu ile paylaşmak isteriz.
Bu konudaki en son örneklerden biri, bu ülkenin kadınlarını kendi ahlaki anlayışı doğrultusunda hizaya çekmeye pek hevesli olan Sn. Bülent Arınç'tan geldi. Sn. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın "Osmanlı sarığını bekleyen Bizanslı Hanımlar" sözünün mürekkebi daha kurumamışken Sn. Arınç, halkoyu ile seçilerek gelmiş olduğu TBMM kürsüsünde konuşan Ankara Milletvekili Sn. Aylin Nazlıaka'yı kastederek "Sayın Bakan Bülent Arınç" diyerek bana dönmeye gerek yok. Ben mahcup bir insanım. Zarif bir hanımefendinin ikide bir dönüp bana bakmasından, doğrusu, sıkılabilirim. Yoksa yani dönüp her defasında bakabilir, benim için bir eksiklik değil cümlesini kullanmıştır.
Ardından "evli bir bayan çocuğu olan milletvekili kendisi ile ilgili bir organını nasıl bu kadar açıkça konuşabilir? Nasıl yüzü kızarmaz?" diyerek geçmişte yaptığı bir konuşmayı gündeme getirerek cinsiyetçi bir ayrımla konuyu saptırmaya çalışmıştır.
Hemen soruyoruz; bu ülkede "namus bekçiliği yapıldığı için günde 5 kadın öldürülüp,15 yaşındaki kızlarımıza çoklu tecavüzler yapılırken, ensest diye adlandırdığımız aile içi çocuk tacizleri almış başını gidiyorken, çocuk gelinler sıralamasında ülkemiz bulunduğu coğrafyada ikinci sıradayken kızarmayan yüz nasıl bir yüz ki şahsının tabiri ile zarif bir kadın hak ararken kızarıyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Arınç'a kadınlardan tepki yağıyor
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, kürtajla ilgili sözlerinden yüzünün kıpkırmızı olduğunu söyleyen Başbakan Bülent Arınç'a, "Bu ülkede 'namus bekçiliği' yapıldığı için günde 5 kadın öldürülüp, 15 yaşındaki kızlarımıza çoklu tecavüzler yapılırken, ensest diye adlandırdığımız aile içi çocuk tacizleri almış başını gidiyorken, kızarmayan yüz nasıl bir yüz ki şahsının tabiri ile zarif bir kadın hak araken kızarıyor" dedi.
Kadın derneklerinin Nazlıaka'ya destekleri sürerken, Arınç'a yönelik eleştiri okları Türkiye'nin kanayan yaralarıyla örneklendiriliyor. TKDF Başkanı Canan Güllü'ye göre, CHP'li Aylin Nazlıaka, Arınç'ın şiddetine uğradı. Federasyon başkanı Güllü'nün 'yüzler asıl ne için kızarmalı' başlıklı açıklaması şöyle:
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu olarak Sayın Arınç'a tekrar soruyoruz: Kadın vücuduna ait bir organı telaffuz etmek, onu telaffuz eden kişinin yüzünü kızartır mı? Kadın bedeni asla ağza alınmaması gereken bir tabu mudur? Yoksa bilakis, erkek egemen düzenin en büyük korkularından birini mi temsil etmektedir? Arınç, ataerkil roller çerçevesinde annelik-doğum ilişkisine indirgenen kadın bedeni ve kadınlığı annelik, çocuk doğurma, ev ve çocuklardan sorumlu olmayla sınırlayan algının sırtını sıvazlamakla, ne kadar ciddi bir yanlış içinde olduğunun farkında mıdır?
Yüce meclisi bu çeşit cinsiyetçi tartışmaların odağı haline getiren ve esas gündemden uzaklaşarak her gün medyatik konu başlıklarıyla bizlere akıl tutulması yaşatan zihniyete alet olmayacağımızı bir kez daha hatırlatıyor, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu olarak kadın düşmanlığı yapan Sn. Bülent Arınç'ı toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda bilinçlenmeye ve özür dilemeye davet ediyoruz.
Bu ülkenin kadınlarını günden güne sarıp sarmalayan muhafazakar zihniyet, bir yandan devlet eliyle kadın cinayetlerine, kadınlara "en fazla ölürsün" minvalinde telkinlerde bulunup ortak olurken, bir yanda da kadının toplumsal itibarının sıfıra indirilmesi çabalarını aralıksız sürdürüyor, her geçen gün niyetlerini belli eden yeni bir beyanatta bulunuyor.
Kadın bedeni gene muhafazakar zihniyetin, bu zihniyetin medyadaki yüzü erkeklerin ve eril kurumların "oyun alanı" haline getiriliyor.
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu olarak AKP Hükümetinin asli bir hedefi olarak görünen "kadını kamusal alandan tamamen silme" yönündeki endişelerimize eşlik eden son gelişmelere yönelik ciddi kaygılarımızı kamuoyu ile paylaşmak isteriz.
Bu konudaki en son örneklerden biri, bu ülkenin kadınlarını kendi ahlaki anlayışı doğrultusunda hizaya çekmeye pek hevesli olan Sn. Bülent Arınç'tan geldi. Sn. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın "Osmanlı sarığını bekleyen Bizanslı Hanımlar" sözünün mürekkebi daha kurumamışken Sn. Arınç, halkoyu ile seçilerek gelmiş olduğu TBMM kürsüsünde konuşan Ankara Milletvekili Sn. Aylin Nazlıaka'yı kastederek "Sayın Bakan Bülent Arınç" diyerek bana dönmeye gerek yok. Ben mahcup bir insanım. Zarif bir hanımefendinin ikide bir dönüp bana bakmasından, doğrusu, sıkılabilirim. Yoksa yani dönüp her defasında bakabilir, benim için bir eksiklik değil cümlesini kullanmıştır.
Ardından "evli bir bayan çocuğu olan milletvekili kendisi ile ilgili bir organını nasıl bu kadar açıkça konuşabilir? Nasıl yüzü kızarmaz?" diyerek geçmişte yaptığı bir konuşmayı gündeme getirerek cinsiyetçi bir ayrımla konuyu saptırmaya çalışmıştır.
Hemen soruyoruz; bu ülkede "namus bekçiliği yapıldığı için günde 5 kadın öldürülüp,15 yaşındaki kızlarımıza çoklu tecavüzler yapılırken, ensest diye adlandırdığımız aile içi çocuk tacizleri almış başını gidiyorken, çocuk gelinler sıralamasında ülkemiz bulunduğu coğrafyada ikinci sıradayken kızarmayan yüz nasıl bir yüz ki şahsının tabiri ile zarif bir kadın hak ararken kızarıyor.
En Çok Okunan Haberler