'Uludağ'ın suyunu ticarileştirmek anayasal suçtur'

Suyun sesi olma şiarıyla su kaynaklarının korunması için mücadele veren Bursa Su Kolektifi, her ayın 22'sinde olduğu gibi bugün de Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü önünde bir araya geldi. Bursa Su Kolektifinin bu ay gündeminde Orhangazi ilçesinde İznik Gölü kıyısına yapılmak istenen Karavan Park, Bursa Su ve Paris İklim Antlaşması vardı.

Bursa Su Kolektifi üyeleri, basın açıklamasından önce Gemlik Körfezi'ndeki kirliliğe ilişkin Bursa Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne dilekçe verdi. Dilekçede, "Atık sularını Gemlik Körfezi'ne deşarj eden kaç fabrika ya da tesis bulunmaktadır? Bu atık suların miktarı ve deşarjdan önceki arıtma yüzdeleri nelerdir? Konu ile akalı bakanlık tarafından herhangi bir denetim ya da analiz raporu bulunmakta mıdır? BUSKİ'ye bağlı atık su arıtma tesislerinden Gemlik Körfezi'ne derin deniz deşarjında bulunan tesisler var mıdır? Var ise hangileridir? Bu tesislerdeki arıtma yüzdeleri kaçtır?" soruları yöneltildi. Ayrıca müsilaj eylem planında yer alan derin deniz deşarjlarında bulunan tesislere yapılacak olan revizyonların hangi aşamada olduğu soruldu.

'İZNİK GÖLÜ EKOSİSTEMİ ZARAR GÖRÜYOR'

Basın açıklamasını Şehnaz Bayraktar ve Ferhan Küçük okudu. İznik Gölü'nün Türkiye'nin beşinci Marmara'nın birinci büyük gölü olduğunu hatırlatan Bayraktar, gölde son yıllarda ciddi bir çekilme yaşandığını ve göl ekosisteminin zarar gördüğünü söyledi. Orhangazi Belediyesi tarafından İznik Gölü kıyısında yapımına başlanan Karavan Park'a değinen Bayraktar, Avukat Erol Cicek'in şu sözlerini hatırlattı:

"Tesisin sulak alan koruma bölgelerinden hangisinde kaldığı tespit edilmeden, gerekli izinler bile alınmadan bölgeye iş makinaları sokulmuş ve bölgenin ekolojik doğal yapısı ve kumulları bozulmuş, bitki türleri ve hayvan yuvaları tahrip edilmiştir. Bunların hepsi hukuka aykırı faaliyetlerdir. İşin kötüsü bu eylemde bulunan bir kamu kurumu olan Orhangazi Belediyesi'dir. Doğayı tahrip eden bu hukuka aykırı uygulamanın daha fazla yıkıma sebep olmadan en kısa sürede sonlandırılması gerekmektedir."

'SAYISIZ CANLI TÜRÜNÜN SUYA ULAŞIMINI ENGELLİYOR'

Uludağ Milli Parkı eteklerine kurulan su şirketlerine değinen Ferhan Küçük, "Özel şirketlerin yanı sıra suyun ticarileştirilmesinde kamu kurumları da rol üstleniyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi de bu kurumlardan bir tanesidir. Belediye iştiraklerinden olan Jeotermal A.Ş. oluşturduğu "Bursa Su" markasıyla 2021 yılında su kategorisinde en çok satanlarda üçüncü sıraya yerleşti" dedi. Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanı Alinur Aktaş'ın "Bursa Su" markasının en çok satanlar arasında olmasıyla övündüğünü aktaran Küçük, "Belediyenin görevi yurttaşların ve tüm canların su kaynaklarına ulaşımını engelleyip su kaynaklarını ticarileştirmek değil aksine; kaliteli ve sağlıklı suyu çeşmelerden içilebilir hale getirmektir. Uludağ milli parktır ve sularını ticarileştirmek anayasal bir suçtur sadece yurttaşların değil bu alanda yaşayan sayısız canlı türünün de suya erişimi engellenmektedir" diye konuştu.

'NEDEN HİDROELEKTRİK PROJELERİNE HIZ VERİLİYOR?'

Paris İklim Anlaşması gereği Türkiye'nin 2030'a kadar karbon salınımının iki misline çıkmasını ardından 2053'te ise net sıfır hedef olarak açıklandığını söyleyen Küçük, bu hedefin hangi çalışmaya, hangi rapora dayandığının bilinmediğini savundu.  Türkiye'nin karbon gazı salınımını en hızlı artıran ülkeler arasında en ön sıralarda olduğunu dile getiren Küçük, "2053 net sıfır hedefine gerçekten ulaşılmak isteniyorsa neden halen kömür kullanımı artırılıp hidroelektrik santral projelerine hız veriliyor? Karayolu ve havayolu ulaşım projelerine hız veriliyor? Yeni nükleer santral inşası planlamaları yapılıyor?" diye sordu.

Bursa Su Kolektifi, iklim üzerine çalışmalar yapan uluslararası bir yapılanma olan COP26 Türkiye Koalisyonu içerisinde yer aldıklarını duyurdu.