'Nilüfer zehir akıyor, Büyükşehir seyre bakıyor'

İYİ Parti TBMM Grup Başkanı ve Bursa Milletvekili İsmail Tatlıoğlu, Nilüfer Çayı'nın kirlilik içinde olduğunu aktararak "Bu kadar gözle görülen büyük sorunun inşallah bize kadar da temizlenmesi için insanımızla buluşturulması, doğamızla buluşturulması için gereğinin yapılmasını bekliyoruz" dedi.

Nilüfer Çayı'nın geçtiği Yolçatı Köyü'nde basın mensuplarına açıklama yapan Tatlıoğlu, kendisinin de Nilüfer ilçesinde ikamet ettiğini belirterek duyarlılığı dolayısıyla İYİ Parti Nilüfer İlçe Başkanlığı'na teşekkürlerini iletti.

Nilüfer Çayı'nın doğduğu bölgeden alınan içilecek kalitedeki berrak su örneği ile Yolçatı bölgesinden alınan simsiyah renkteki numuneyi kavanozlarda gösteren Bursa Milletvekili ve Meclis Grup Başkanı Tatlıoğlu, "Bu hazin görüntü maalesef Ak Parti Türkiyesi'nin nereden nereye geldiğini gösteren tablodur" dedi.

"Biz böyle bir Türkiye istemiyoruz"

Nilüfer Çayı'nın siyah aktığını belirten Tatlıoğlu, "Bugün dünyanın yeşil kalkınma projelerinde koştuğu, Avrupa'nın 2050 yılı için 'green deal' (yeşil mutabakat) hedeflerini tartıştığı bir dünyada bırakın içine girmeyi yanında geçmeyi bile tehlikeli bulduğumuz bir dereyle, su kaynağımızla beraberiz. Bunlar bizim Türkiye'miz ve biz Türkiye'yiz, biz böyle bir Türkiye istemiyoruz. Bunun sebebi çok belli tamamen AK Parti zihniyetinden kaynaklı, tamamen ilgili bakanlığın ve Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin ne halde olduğunu anlatmak için buraya getirmek yeter. Eğer biz de yapamazsak gerçekten gelsinler ve desinler ki, 'işte İYİ Parti bu deredir.' Bu kadar gözle görülen büyük sorunun inşallah bize kadar da temizlenmesi için insanımızla buluşturulması, doğamızla buluşturulması için gereğinin yapılmasını bekliyoruz." diye konuştu.

Tatlıoğlu, bir gazetecinin CHP ve İYİ Parti arasındaki ittifakın çatırdamaya başladığı yönünde iddialar olduğunu sorması üzerine, ittifakın devam ettiğini aktardı.

Millet İttifakı içinde bir sıkıntı olmadığını, bunun için bir neden de bulunmadığını kaydeden Tatlıoğlu, "Önümüzdeki dönem gerek cumhurbaşkanlığı adaylıklarıyla ilgili, gerek birliktelikleriyle ilgili genel başkanımızın vurguladığı, Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanlığı adaylığının, CHP'nin cumhurbaşkanlığı adaylığının hiçbir sıkıntısı olmadığını, tabi olarak kendisinin Türkiye için her türlü fedakarlığı yapacağını ama Türkiye'yi yönetme iddiasında olduğunu söylemektedir. Bu Kılıçdaroğlu için de geçerlidir. O nedenle herhangi bir problem yoktur. Bizim ve Genel Başkanımız Meral Akşener'in sadece Türk milletine borcu vardır. O borcu ödemek için de kendisi de yollarda biz de bugün buradayız." değerlendirmesinde bulundu.

"Çayımız, üzülerek ifade ediyoruz ki hayat kaynağı olma niteliğini yitirdi"

İYİ Parti Nilüfer İlçe Başkanı Levent Öncü ise Nilüfer Çayı'nın kentin büyük bölümünden geçtiğini, çayın durumunun iyi olmadığını aktardı.

Öncü, Nilüfer Çayı'nın şehir için yaşamsal bir önemde olduğunu kaydederek "İki milyondan fazla nüfusu barındıran ve binlerce sanayi, tarımsal tesisi kapsayan devasa bölgemizin bir zamanlar gerdanlığı olan çayımız, üzülerek ifade ediyoruz ki hayat kaynağı olma niteliğini yitirdi ve özellikle son 40 yıldır çok açık bir kirlilik kaynağı haline geldi. Baktığımızda, bu havzadaki noktasal kirleticiler, kentsel ve endüstriyel atık su deşarjları olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca, gübre ve böcek ilacı kullanımı gibi tarımsal çalışmaları, hayvancılık faaliyetlerini, arazi kullanımı ile atmosferik taşınımı, bölgedeki diğer yaygın kirlilik nedenleri olarak görüyoruz." ifadesini kullandı.

Nilüfer Çayı'nın doğduğu ve bittiği noktadan topladıkları numune suları da basın mensuplarına gösteren Öncü, doğduğu yerdeki suyun temiz olduğunu, bittiği yerdeki suyun ise iyi durumda olmadığını anlattı.

"BUSKİ'nin sitesindeki acı gerçekler yürek burkuyor"

BUSKİ'nin resmî internet sitesinde de Nilüfer Çayı'nı besleyen kollar üzerindeki çözünmüş oksijenin neredeyse doymuş seviyelerde bulunduğunu söyleyen Öncü, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bursa Ovası'nın ortasında yer alan Geçit'te ve Marmara Denizin'den önceki son durak olan Karacabey girişinde ise adeta sıfır seviyesine düşüyor. Bu durum tabii ki, doğal yaşamı doğrudan etkilerken, birçok canlı türünün yok olmasına sebep oluyor ve Nilüfer Çayı'nı özellikle yaz dönemlerinde tam anlamıyla bir 'Atık Kanalı' haline getiriyor. Çay'daki, Kimyasal Oksijen İhtiyacı ile Toplam Azot ve Fosfor (PO4-P) gibi organik kirleticilerin Marmara Denizi'ne dökülmeden önce ne kadar arttığı da yine BUSKİ'nin resmî sitesindeki tabloda gözlemleniyor. Bahsettiğimiz bu kirleticilerin, Marmara Denizi'nde sebep olduğu müsilaj problemini de zaten hep beraber yaşadık, halen de yaşıyoruz."