COP26 Küresel İklim Adaleti eylemlerinin Bursa ayağı Orhaneli Termik Santrali önünde gerçekleştirildi. Ulusal ve uluslararası düzeyde şirketler ve onların hizmetinde olan devletlerin iklim krizinin gerçek sorumlularının olduğu belirtilen açıklamada, "İklim krizi, ülkelerin sınırlarını aşıyor. Bu nedenle mücadelemizi küresel düzeye taşımak bizim sorumluluğumuzdur" denildi.
Haber Giriş Tarihi: 06.11.2021 18:29
Haber Güncellenme Tarihi: 06.11.2021 18:29
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
İskoçya'nın Glasgow kentinde iklim krizine çözümler aramak amacıyla yapılan COP26 zirvesine karşı 'Sorunun kaynağı, çözüm olamaz' şiarıyla oluşturulan COP26 Türkiye Koalisyonu, 6 Kasım Cumartesi günü farklı illerde basın açıklaması gerçekleştirdi.
6 Kasım COP26 Küresel İklim Adaleti eyleminin Bursa ayağında Bursa Çevre Platformu (BUÇEP), Orhaneli Termik Santrali önünde basın açıklamasında bulundu. Ulusal ve uluslararası düzeyde şirketler ve onların hizmetinde olan devletlerin iklim krizinin gerçek sorumlularının olduğu belirtilen açıklamada, "İklim krizi, ülkelerin sınırlarını aşıyor. Bu nedenle mücadelemizi küresel düzeye taşımak bizim sorumluluğumuzdur" denildi.
Koalisyonun kurulmasına neden olan iklim krizinin nedeni, "insanın emek gücü de dahil, doğanın her parçasını metalaştıran kapitalizmdir" sözleriyle açıklandı.
'ORMAN VARLIĞIMIZ RANTA KURBAN EDİLMEKTE'
BUÇEP adına basın açıklamasını okuyan Hüseyin Gün, "Halkın sağlığına, tarımsal üretiminin yok olmasına, birçok bitki ve hayvan türünün yaşamının sonlanmasına, insanların köylerinden taşınmasına sebep olan bu ölüm bacalarıdır" dedi. DOSAB Termik Santrali'ne iki kez ÇED olumlu kararının verildiğini hatırlatan Gün, halkın direncinin DOSAB yönetimini termik santral yapımından vazgeçirdiğini aktardı. Bursa'daki çevre sorunlarına değinen Gün, İznik ve Uluabat Gölleri'nin sularının çekildiğini ve kirletildiğini vurguladı. İklim adaleti için herkesi mücadele etmeye çağıran Gün, "İklim krizine karşı elimizdeki en büyük gücümüz olan orman varlığımız da tükenmek bilmeyen metalaştırma politikaları sonucu ranta kurban edilmektedir. Bursa'nın birçok noktasına adeta ur gibi yayılmış olan taş ocakları, Kirazlıyayla'da yapılması planlanan atık barajı / zenginleştirme tesisi, gençleştirme adı altındaki ağaç kesimleri, yeşil alanlarımızdaki kent suçları ve yaşam alanlarımıza yapılmak istenen RES'ler, HES'ler ve biyokütle santralleri bizleri krize adım adım yaklaştıran unsurlardır" diye konuştu.
Basın açıklamasının ardından çevreciler, termik santrali protesto etmek amacıyla yürüyüş gerçekleştirdi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
'İklim krizi ülkelerin sınırlarını aşıyor'
COP26 Küresel İklim Adaleti eylemlerinin Bursa ayağı Orhaneli Termik Santrali önünde gerçekleştirildi. Ulusal ve uluslararası düzeyde şirketler ve onların hizmetinde olan devletlerin iklim krizinin gerçek sorumlularının olduğu belirtilen açıklamada, "İklim krizi, ülkelerin sınırlarını aşıyor. Bu nedenle mücadelemizi küresel düzeye taşımak bizim sorumluluğumuzdur" denildi.
İskoçya'nın Glasgow kentinde iklim krizine çözümler aramak amacıyla yapılan COP26 zirvesine karşı 'Sorunun kaynağı, çözüm olamaz' şiarıyla oluşturulan COP26 Türkiye Koalisyonu, 6 Kasım Cumartesi günü farklı illerde basın açıklaması gerçekleştirdi.
6 Kasım COP26 Küresel İklim Adaleti eyleminin Bursa ayağında Bursa Çevre Platformu (BUÇEP), Orhaneli Termik Santrali önünde basın açıklamasında bulundu. Ulusal ve uluslararası düzeyde şirketler ve onların hizmetinde olan devletlerin iklim krizinin gerçek sorumlularının olduğu belirtilen açıklamada, "İklim krizi, ülkelerin sınırlarını aşıyor. Bu nedenle mücadelemizi küresel düzeye taşımak bizim sorumluluğumuzdur" denildi.
Koalisyonun kurulmasına neden olan iklim krizinin nedeni, "insanın emek gücü de dahil, doğanın her parçasını metalaştıran kapitalizmdir" sözleriyle açıklandı.
'ORMAN VARLIĞIMIZ RANTA KURBAN EDİLMEKTE'
BUÇEP adına basın açıklamasını okuyan Hüseyin Gün, "Halkın sağlığına, tarımsal üretiminin yok olmasına, birçok bitki ve hayvan türünün yaşamının sonlanmasına, insanların köylerinden taşınmasına sebep olan bu ölüm bacalarıdır" dedi. DOSAB Termik Santrali'ne iki kez ÇED olumlu kararının verildiğini hatırlatan Gün, halkın direncinin DOSAB yönetimini termik santral yapımından vazgeçirdiğini aktardı. Bursa'daki çevre sorunlarına değinen Gün, İznik ve Uluabat Gölleri'nin sularının çekildiğini ve kirletildiğini vurguladı. İklim adaleti için herkesi mücadele etmeye çağıran Gün, "İklim krizine karşı elimizdeki en büyük gücümüz olan orman varlığımız da tükenmek bilmeyen metalaştırma politikaları sonucu ranta kurban edilmektedir. Bursa'nın birçok noktasına adeta ur gibi yayılmış olan taş ocakları, Kirazlıyayla'da yapılması planlanan atık barajı / zenginleştirme tesisi, gençleştirme adı altındaki ağaç kesimleri, yeşil alanlarımızdaki kent suçları ve yaşam alanlarımıza yapılmak istenen RES'ler, HES'ler ve biyokütle santralleri bizleri krize adım adım yaklaştıran unsurlardır" diye konuştu.
Basın açıklamasının ardından çevreciler, termik santrali protesto etmek amacıyla yürüyüş gerçekleştirdi.
En Çok Okunan Haberler