SON DAKİKA
Hava Durumu

'Çevre Bakanlığı çevre felaketine yol açıyor'

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın görevinin çevreyi korumak olmasına rağmen çevre felaketlerine yol açılmasına göz yumduğunu ileri sürdü.

Haber Giriş Tarihi: 26.11.2021 00:23
Haber Güncellenme Tarihi: 26.11.2021 00:23
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
'Çevre Bakanlığı çevre felaketine yol açıyor'

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO), Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın beton lobisinin egemenliği altında çalışmalar yaptığını ve çevre felaketlerine yol açtığını ileri sürdü.

Jeoloji Mühendisleri Odası'ndan Giresun-Şebinkarahisar'da işletilen kurşun-çinko maden işletmesi zenginleştirme tesisleri ile ilgili olarak yapılan açıklamada, ağır minerallerden oluşan binlerce ton çok tehlikeli atığın taşarak Darabul deresine oradan da yaklaşık 5 kilometre uzaklıktaki Kılıçkaya Barajı'na aktığı açıklandı. Açıklmada, "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı eliyle ülkemizin akarsuları, dereleri, denizleri, gölleri, vadileri, mağaraları, şelaleleri gibi zengin jeoçeşitliliğini oluşturan doğal varlıkları ile bunların üzerinde veya içinde gelişip yaşam bulan biyoçeşitliliğimiz ve yaşam alanlarımız yok edilmeye devam ediyor." denildi.

2003 yılından bu yana NESCO Maden Tic.ve Sanayi A.Ş. tarafından Giresun-Şebinkarahisar'da işletilen kurşun-çinko maden işletmesi zenginleştirme tesislerinde; 18 Kasım günü 2 nolu atık barajının gövde dolgusunun bir kısmının yıkılarak atık havuzu içinde bulunan binlerce ton çok tehlikeli atığın, 1 nolu atık barajından taşarak Darabul deresine oradan da Kılıçkaya Barajı'na ulaştığı aktarılan JMO açıklamasında, şöyle denildi:

"Giresun Valiliği tarafından yapılan açıklamalar ile Trabzon Şube Yönetim Kurulumuzun bölgede yaptığı incelemeler sonucu Odamıza ulaşan bilgilere göre, maden işletmesinde üretim süreçlerinin durdurulduğu, çevre felaketine neden olan atıkların temizlenmesi amacıyla öncelikle Derebul deresi sularının Kılıçkaya Barajı'na taşınımının engellenmesi amacıyla dere sularının hendek açılmak suretiyle başka bir noktaya drenajının sağlandığı, yine inceleme tarihi itibariyle yaklaşık 4500 tonu aşkın  atık malzemenin ise iş makinaları ile  temizlendiği belirtilmiştir."

'Bu ilk değil!'

Giresun Şebinkarahisar maden zenginleştirme tesislerindeki atık barajı yıkılmasının ilk olmadığına dikkat çekilen JMO açıklaması şöyle:

"Söz konusu firmanın işlettiği Kütahya Tavşanlı'da yer alan Eti Gümüş İşletmesi'nin atık barajının da 2011 yılında Kütahya Simav'da meydana gelen depremden kaynaklı olarak  hasar gördüğü ve Eti Gümüş İşletmesi'nin atık barajında yaşanan yırtılma sonucunda etrafa taşan kimyasallarla kirletilmiş, ağır metallerce zengin maden atıklarının Tavşanlı'da yeraltı ve yüzey suyu ile çevresel felakete neden olduğu bilinmektedir.

Günümüzde çevrenin korunması konusunda ülkemizdeki iş ve işlemleri yürütmekle görevli Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na bağlı Çevresel Etki ve Değerlendirme Genel Müdürlüğü ile Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü'nün madencilik gibi çok tehlikeli atıkların gerek işletme, gerekse işletme sonrası terk edildiğinde dahi on yıllar boyunca sıkı sıkıya korunmasını sağlayacak şekilde tedbirleri alması gerekirken, günümüzde bırakınız işletme sonrası on yıllarca korunmasını işletme esnasında veya Simav depreminde olduğu gibi tesise kuş uçuşu 40-50 kilometre uzaklıkta meydana gelen orta büyüklükteki depremlerde bile atık barajlarının ağır hasar alarak yıkıldığı görülmektedir.

Tehlikeli atıkların korunması amacıyla inşa edilen atık barajlarının yıkılmasının temel nedeni, inşa edilen atık barajlarının vurdum duymaz bir tavır ile günümüz bilimsel ve teknik gereklerine uygun inşa edilmemesinden kaynaklandığı bilinmektedir. Günümüzde, atık barajlarının etüt ve projelendirme, inşa, izleme, kontrol ve denetim süreçlerinde yaşanan zafiyet Giresun Şebinkarahisar'da olduğu gibi büyük çevresel felaketlerin yaşanmasına neden olmaya devam ediyor. Atıklar toplanıp başka yere taşınsa bile ağır metal ve zenginleştirme esnasında kullanılan kimyasallarla kirletilmiş binlerce ton toprak ve malzeme atmosferik etkiler altında Balıkesir-Balya, Çanakkale-Çan Kömür İşletmeleri veya Kıbrıs-Lefke'de olduğu gibi on yıllarca, hatta yüz yıllarca 'Asit Kaya Drenajına' neden olacaktır. Asit kaya drenajı ile yüzey, yeraltı suyu ile toprağımızın kirletilmesi on yıllar boyunca devam edecektir. Yine bu bölgede yaşayan insanlarımız başta olmak üzere, asit kaya drenajı ile kirletilmiş sular veya toprakla doğrudan teması veya besin zinciri vasıtasıyla canlı yaşam zehirlenmeye devam edilecektir.

500'ün üzerinde aktif faylarla her an 7 ve üstü büyüklükte depremlerle karşı karşıya olan ülkemizde, çok sayıda atık barajının, sanayi bölgesi veya tesisinin aktif fay zonları üstüne yeterli jeolojik-jeoteknik araştırmalar yapılmadan oturtulduğu düşünüldüğünde büyük çevre felaketlerinin kapımızda olduğu unutulmamalıdır.

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası olarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığını ile MAPEG Genel Müdürlüğünü uyarıyoruz...

'Gerçekle örtüşmeyen ÇED raporları'

- Bugün meslek örgüleri, yöre halkı ve ilgili sivil toplum örgütlerinde kaçırılarak hazırlanan, gerçekle örtüşmeyen ÇED raporlarının hazırlanması süreçleri ile bunların izleme, kontrol ve denetim hizmetleri gözden geçirilmeli, meslek örgütleri, ilgili sivil toplum kuruluşları ile yerel idareler izleme, kontrol ve denetim süreçlerindeki etkinliği artırılarak yasal altyapıya kavuşturulmalıdır.

- Çok tehlikeli atıkları barındıran atık baraj yerlerinin yer şeçimi esnasında yapılması gereken jeolojik-jeoteknik çalışmaların uzman kişi ve kuruluşlar tarafından yapılması konusunda acilen çalışma başlatılmalı, Çevresel Etki Değerlendirilmesi Yönetmeliği ile Çevre Yeterlilik Tebliği, Maden Kanunu Uygulama Yönetmeliği, Atıkların Düzenli Depolanmasına Dair Yönetmeliği gibi mevzuat düzenlemeleri katılımcı bir anlayışla gözden geçirilmeli, eksiklikler acilen giderilmelidir.

- Giresun Şebinkarahisar maden zenginleştirme tesisinde olduğu gibi sadece bugünümüzü değil, gelecekte de etkileri on yıllar boyunca devam edecek atık barajların yapılması süreçleri kamusal izleme, kontrol ve denetimi altında inşa edilmeli, periyodik kontrollerin yapılması zorunlu hale getirilmelidir.

- Bugün Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığını Çevresel Etki Değerlendirilmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen izleme, kontrol ve denetimlerin uzman kişiler tarafından yapılmadığı, madencilik faaliyetlerine ilişkin ÇED Raporlarının usulüne uygun şekilde düzenlenmediği bilinmektedir. Madencilik gibi çok tehlikeli atıkları bünyesinde barındıran sektörel çalışmalara ilişkin raporların, konu hakkında yetkin meslek disiplinleri tarafından hazırlanması sağlanmalı, bu raporların izleme, kontrol ve denetimini yapan kurum personelinin de bu nitelikte olmasına özen gösterilmedir.

- Maden işletmelerinin denetimi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığını ile Enerji ve Tabii Kaynakları Bakanlığınca ortaklaşa yapılmasını sağlayacak düzenlemeler hayata geçirilmelidir.

- Günümüzde çevre felaketlerine neden olan ve bunu da alışkanlık haline getiren firmaların işletme ruhsatları derhal iptal edecek düzenlemeler Maden Kanunu ve Çevre Kanunu içinde işlevlendirilmelidir.

- TMMOB ve bağlı meslek örgütlerinin Çevre Kanunu içinde tanımlanan görevlerini yerine getirilmesinin önündeki engeller acilen kaldırılmalıdır.

- Sonuç olarak, derelerimiz, göllerimiz, akarsularımız, vadilerimiz gibi jeoçeşitliliğimizi oluşturan varlıklarımız Çevre, Şehircilik ve İklim değişikliği Bakanlığının gözetiminde Giresun Şebinkarahisar Maden zenginleştirme tesislerinde olduğu gibi yok edilmeye devam ediyor. Yıkılanın sadece atık barajı olmadığı,  gelecek on yıllarımızı da etkileyecek ve yeni çevre felaketlerine neden olacak bir yıkımı da beraberinde getirdiği unutulmamalıdır."

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.