SON DAKİKA
Hava Durumu

Bursa Su Kolektifi, müsilaj için yetkililere seslendi

Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü önünde müsilajla ilgili basın açıklaması gerçekleştiren Bursa Su Kolektifi üyeleri, yetkililere seslendi: "Derin deniz deşarjına izin veren Atık Su Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği'ni ve Derin Deniz Deşarj Tesisi Onay Genelgesi'ni ne zaman iptal edeceksiniz? Sularımızın yasal olarak kirletilmesine göz yumma süreci daha ne kadar devam edecek?"

Haber Giriş Tarihi: 22.06.2021 23:26
Haber Güncellenme Tarihi: 22.06.2021 23:26
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
Bursa Su Kolektifi, müsilaj için yetkililere seslendi

Bursa Su Kolektifi üyeleri Marmara Denizi'nde yaşanan müsilaj kirliliği ile ilgili Bursa Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasının ardından Bursa Su Kolektifi 'Denizi Savun' etiketiyle başlattıkları kampanyada toplanan yaklaşık bin 500 kişinin imzaları Müdürlüğe teslim edildi. 

Basın açıklamasını Bursa Su Kolektifi üyesi Figen Ovat, yaptı. Ovat, "Doğayı ve yaşamı öncelik olmaktan çıkarıp her alanda  sermayenin sınırsızca büyütülmesi uğruna doğa talanına fırsat veren neoliberal kapitalist politikalar 80'li yıllardan itibaren Marmara Denizi'nin evsel, tarımsal ve sanayi atıklarının serbestçe salınımı ile bir foseptik çukuruna dönüşmesine neden olmuştur." sözleriyle konuşmasına başladı. 

Müsilajın deniz yüzeyinde 4 aydır yoğun olarak görüldüğünü hatırlatan Ovat, "Müsilaj, aşırı kirliliğin doğa tarafından suratımıza vurulan görüntüsüdür. Yıllardır bilim insanlarının, araştırmacıların ısrarlı uyarılarına rağmen yetkililerce inkar edilen bu kirlilik nihayet bir aydır yetkililerce de kabul edilmiş, işlenen suçlar itiraf edilmiş ve oluşturulan eylem planı ile Marmara Denizinin koruma bölgesi ilan edileceğinden söz edilmiştir. Müsilajın çok büyük bir hız ile yayılıp Karadeniz ve Ege'de de görülür hale gelmesine rağmen eylem planında oluşturulan bazı çözüm söylemleri ucu açık süreçler olarak bırakılmış hiçbir acil önlem hayata geçirilmemiştir." sözleriyle devam etti. 

Geçen zaman süresinde yetkililerce gerçekleştirilen tek icraatın denizin üzerinden bir miktar müsilajı temizlemek olduğunu söyleyen Ovat, halkın gözünde bir temizlik gerçekleşti algısı yaratmaya çalışmaktan öteye gidilemediğini belirtti. 

"Müsilaj, kirliliğin yarattığı sonuçlardan biri"

Müsilajın kirliliğin kendisi değil, kirliliğin yarattığı sonuçlardan biri olduğunu, müsilaj yok olsa dahi kirliliğin devam edeceğini ifade eden Ovat, "Kirliliğin sadece yüzeyde değil asıl önemli kısmının denizin 1170 metre derinliğine kadar inmiş olduğunu, çok düşük seviyelere inmiş olan oksijen miktarının tüm deniz canlılarının yaşamını yok ettiğini, artık Marmara'nın 124 çeşit ekonomik öneme sahip balık türünün tamamen yok edildiğini, mercanların, deniz süngerlerinin, kum midyelerinin kısacası tüm deniz canlılarını katlediyor" dedi.

Marmara'ya akan kirli olan akarsuların endüstriyel evsel, tarımsal atık sular ile giderek artan bir kirlilikle denize taşınmaya devam etmelerine göz yumulduğunu kaydeden Ovat, şöyle devam etti:

"Atık su arıtma tesislerinin gerektiği şekilde çalıştırılmadığını, denetlenmediğini üstelik deniz kıyısındaki arıtma tesislerinin pisliklerini derin deniz deşarjı ile denize akıtmaya devam ettiklerini biliyoruz. Göstermelik olarak bir kaç tesise ceza kesilmesinden öte kaçak kirletici tesislerle ilgili ciddi yaptırımların uygulanmadığını biliyoruz. Mevcut Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği ve Kentsel Atık su Arıtım Yönetmeliği atık suların kolektörlerle toplandıktan sonra arıtılmadan derin deniz deşarjına ve akarsulara verilmesine izin vermektedir, atık suların arıtılmadan denizlere ve akarsulara deşarjını yasaklayan değişiklikleri ilgili yönetmeliklerde ne zaman yapacaksınız? Ayrıca derin deniz deşarjına izin veren Atık Su Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği'ni ve Derin Deniz Deşarj Tesisi Onay Genelgesi'ni ne zaman iptal edeceksiniz? Sularımızın yasal olarak kirletilmesine göz yumma süreci daha ne kadar devam edecek?"

"Acil yasal düzenlemelerin yapılmasını talep ediyoruz"

Ölen bir Marmara ve tehlikede olan bir Karadeniz varken uzmanların tüm uyarılarına kulak tıkayarak Kanal İstanbul projesinde ısrar etmenin sebeplerini merak ettiklerini söyleyen Ovat, "Geri döndürülemez zararlar verecek Kanal İstanbul projesinin durdurulmasını ve kaynakların arıtma tesislerinin dönüşümü için kullanılmasını talep ediyoruz. Doğanın ve sularımızın, sanayinin, tarımın, evsel kirli suların alıcı ortamı olmadığı bilimsel gerçeğini kabul ederek bu katliamın durdurulması yolunda acil tedbirler alınmasını ve bu tedbirlerin hayata geçmesini sağlayacak acil yasal düzenlemelerin yapılmasını tüm yetkililerden talep ediyoruz" dedi.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.