SON DAKİKA
Hava Durumu

Aydınlanma devriminin ışığı Köy Enstitüleri 81 yıl önce kuruldu

Eğitim Sen Bursa Şubesi'nin Köy Enstitülerinin 81. Kuruluş yıl dönümü dolayısıyla yayımladığı açıklamada, "Köy Enstitüleri'nin ilerici, demokrat ve aydınlanmacı geleneğine sahip çıktığımızı ifade ediyor, Köy Enstitülerinde olduğu gibi, toplumcu eğitim felsefesinin, aklın, bilimin, demokratik öğrenme ve öğretme ortamlarının tüm eğitim sistemimize egemen olması için mücadelemizi sürdüreceğimizin bilinmesini istiyoruz." denildi.

Haber Giriş Tarihi: 17.04.2021 15:04
Haber Güncellenme Tarihi: 17.04.2021 15:04
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
Aydınlanma devriminin ışığı Köy Enstitüleri 81 yıl önce kuruldu

Eğitim Sen Bursa Şubesi, 17 Nisan 1940 yılında dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç'un önderliğinde kurulan Köy Enstitüleri'nin kuruluş yıl dönümü dolayısıyla yazılı basın açıklamasında bulundu. 

Eğitim Sen Bursa Şube Başkanı Derviş Erdem imzasıyla yayımlanan açıklamada, toplumsal yaşamda yarattığı olumlu etkiler nedeniyle kısa süre içinde hedef haline getirilerek kapatılan Köy Enstitüleri'nin kuruluşunun üzerinden 81 yıl geçtiği anımsatıldı. 

Köy Enstitüleri, açıklamada şöyle anlatıldı:

"Köy Enstitüleri, 1930'lu yıllarda Türkiye nüfusunun yüzde 80'inin köyde yaşadığı, ülke nüfusunun yüzde 85'inin okuma yazma bilmediği bir ortamda, çağdaş köy kalkınma modeline uygun olarak yapılandırılan ve birçok ülkeye örnek olabilecek, üretime yönelik öğrenimi temel alan, "Eğitim üretim içindedir." şiarını ilke edinmiş eğitim kurumları olarak tanınmakta ve bilinmektedir.

Eğitim biliminin temel ilkesi olan karma eğitim sistemine dayanan Köy Enstitüleri'nde okutulan derslerin yüzde 50'si kültür, yüzde 25'i tarım, yüzde 25'i de teknik derslerden oluşmuş ve öğretim süresi beş yıl olarak belirlenmiştir. Öğrencilerin ilk üç yıllık başarı düzeylerine bakılarak en başarılılar öğretmenlik mesleğine, diğerleri ise köy hizmetlerine yönlendirilmiştir. Okullar aynı zamanda tarım işlikleri ve sağlık ocakları olarak toplumsal işlevler görmüş, çeşitli tohum ve tarım araçlarının ilk denemeleri Köy Enstitüleri gibi eğitim kurumlarında yapılmıştır.

Köy Enstitüleri sadece öğretmen yetiştiren kurumlar olmakla sınırlı kalmamış, bulunduğu çevreyi araştıran, geliştiren ve çevrenin kalkınmasını da ilke edinmiş kurumlar olarak işlev görmüştür. Bu anlamda Köy Enstitülerin eğitim sistemi ve toplumsal kalkınma açısından yerine getirdiği tarihsel işlevin önemi tartışılamazdır. Köy Enstitüleri kırsal yörede toplumsal, ekonomik ve kültürel kalkınmayı sağlamak; bu alanda ilgili gerekli elemanları yetiştirmek için kurulan temel eğitim kurumları olmuştur. Bu dönemde köy çocukları eğitildikten sonra köylerine tarımda, işte, sanatta, zanaatta ve sağlık alanlarında eğitmen ya da öğretmen olarak geri gönderilmişler, ülke kalkınması için yeni nesillerin yetiştirilmesinde önemli görevler almışlardır."

'Köy Enstitüleri, eğitimde aklın ve bilimin egemen olduğu model'

Köy Enstitüleri'nin benimsediği öğretmen yetiştirme ve eğitim modelinin önemine değinilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:

"Köy Enstitüleri'nin en önemli özelliklerinden birisi, günümüz Türkiye'sinin bir türlü kurtulamadığı eleştirmeyen, sorgulamayan, ezbere dayalı ve sınav merkezli eğitim sistemine değil, gerçek anlamda öğrenci merkezli, öğrencilerin yaparak ve yaşayarak öğrenme sürecini ilke edinen bir eğitim-öğretim ortamı yaratmayı hedeflemiş olmasıdır. Bugün yaşanan olağanüstü dönemde eğitimde aklın ve bilimin egemen olduğu, demokratik öğrenme ve öğretme ortamlarının hazırlandığı Köy Enstitüsü modelinin eğitimdeki ihtiyacı bir kez daha kendini hissettirmektedir. Ayrıca; Köy Enstitülerinin kuruluşunun üzerinden 80 yıl gibi uzun sayılabilecek bir süre geçmiş olmasına, dönemin zor koşullarındaki eğitimin niteliği ile günümüz Türkiye'si arasında olumsuz anlamda çok büyük farklar olması düşündürücüdür."

Köy Enstitüleri'nin soğuk savaş politikaları nedeniyle kısa süre içinde kapatıldığının hatırlatıldığı açıklamada, "Köy Enstitüleri'nin kapatılması, Türkiye'nin çağdaş, laik ve bilimsel değerlerle buluşması ve aydınlanma sürecinin ciddi anlamda kesintiye uğramasına neden olmuştur. Geçmişte Köy Enstitüleri'ni kapatan ve yarattığı tüm olumlu izleri silmeye çalışanlar, bugün laik bilimsel eğitime savaş açarak, karma eğitim uygulamalarını kaldırmak isteyerek eğitim sistemini dinselleştirmeyi ve ticarileştirmeyi hedeflemekte, eğitim sistemini iktidarın ideolojik hedefleri doğrultusunda biçimlendirmek istemektedir." denildi. 

'Eğitim sistemi yıllardır büyük bir kaos ve çürümenin içinde'

Köy Enstitüleri'nin ilerici, demokrat ve aydınlanmacı geleneğine sahip çıkılacağının, Köy Enstitülerinde olduğu gibi, toplumcu eğitim felsefesinin, aklın, bilimin, demokratik öğrenme ve öğretme ortamlarının tüm eğitim sistemine egemen olması için mücadele edileceğinin vurgulandığı açıklamada, "Bugün eğitim politikalarının, siyasi iktidarların siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda "tek merkezden" ve tüm topluma yönelik açık bir dayatma olarak gündeme getirildiği ve uygulandığı dikkate alındığında, Türkiye'de eğitim sisteminin yıllardır neden büyük bir kaos ve çürümenin içinde olduğu daha iyi anlaşılmaktadır. Geçmişte Köy Enstitüleri'ni kapatan ve yarattığı tüm olumlu izleri silmeye çalışanlar, bugün laik bilimsel eğitime savaş açarak, karma eğitim karşıtlığı ve dini değerler eğitimi dayatmasıyla eğitim sistemini kendi ideolojik hedefleri doğrultusunda biçimlendirmek istemektedir." ifadeleri kullanıldı. 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.