Zehirlenen Barutçu Tekstil işçileri suç duyurusunda bulundu

PELİN AKDEMİR / BURSAPORT

Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Lütfü Barutçu’ya ait Barutçu Tekstil’de çalışan dokuz işçi, Öz İplik-İş sendikasına üye olduktan sonra işten çıkarıldı.

İşçiler, işe iade talebiyle fabrika önünde başladıkları eylemin 106. gününde (30 Ocak Pazartesi) zehirlenme şüphesiyle hastaneye kaldırıldı. İşçiler, eylem alanı yakınına park eden bir kamyonun arkasında bulunan amonyak nedeniyle zehirlendiklerini belirterek, bunun kasten patron tarafından yapıldığını öne sürdü.

İşçiler, konuyla ilgili suç duyurusunda bulundu.

KAMERA KAYITLARI İNCELENECEK

Her gün öğlen saat 12.00’den 16.00’ya kadar fabrika önünde bekleyen işçiler, 30 Ocak günü yine aynı saatte fabrika önüne geldi. Çevreden gelen ağır kokunun önce giderlerden geldiğini düşündüler. Saat 14.00’te sendika temsilcileri, fabrika önüne geldi. Kokudan rahatsız olan sendika temsilcileri, kokunun nereden geldiğini araştırmaya başladı. Sendikanın ses aracının yanında arkası açık kamyonetin park ettiğini gördüler. Kamyonetin içinde etrafı karton kutularla çevrili, kapakları açık iki tane 3’er tonluk amonyak tankının bırakıldığını fark ettiler.

Kokuya iki saatten fazla süredir maruz kalan kadın işçilerde mide bulantısı, göz yaşarması, baş ağrısı, öksürük gibi şikayetler başladı. Fabrikaya AFAD ekipleri, polisler ve ambulans çağrıldı. AFAD’ın ölçümlerinde havanın amonyak değeri 79 ppm çıktı. Amonyak 50 ppm (milyonda bir birimin kısa yazılışı) olduğundan gözlerde ve bronşlarda kalıcı hasara yol açtığı biliniyor. Zehirlenme şüphesiyle dokuz işçi, bir işçinin 4 yaşındaki çocuğu ve 2 sendika temsilcisi, şehirdeki farklı hastanelere sevk edildi. İşçilerin, hastanede gözleri yıkandı, kan değerlerine bakıldı, hava ve serum verildi. Gece 22.00’de tedavileri tamamlanan işçiler taburcu edildi.

Aracın kaç gündür veya ne zamandan beri orada bekletildiği, kamera kayıtlarının incelenmesinin ardından belli olacak.

‘İŞVERENİN TALİMATI OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ’

İşçiler, sendika avukatı Yusuf Muratoğulları ile dün (31 Ocak) savcılığa suç duyurusunda bulundu. Aynı gün, kadın işçilerin ve iş yerinde çalışan şoförlerin emniyette ifadeleri alındı. Muratoğulları, fabrikada çalışan şoförlerin, “İşçiler her gün eyleme gelmiyor, kapakların nasıl açık kaldığını bilmiyoruz. Biz işçilerin gelip gelmeyeceklerini bilemeyiz” şeklinde ifade verdiklerini aktardı. Muratoğulları, “Biz, fabrika sahibi Lütfü Barutçu ve işveren yetkilileri adına şikâyette bulunduk. Açık bir şekilde kadın işçilerin orada bulunmasını engellemek amacıyla böyle bir eylemde bulundular. İşverenin şoföre talimatı olduğunu düşünüyoruz” dedi. 

İşverenin ‘içeride koyacak yer olmadığı için kamyonetin dışarıda bekletildiği’ iddiasına ilişkin Muratoğulları, “İçeride geniş alana sahip dört fabrika var. Neden dışarıya bırakılıyor? Normalde bu araç içeride duruyordu. AFAD ekipleri ve polisleri görünce aracı bırakılan yerden kaldırmaya çalıştılar. İşçiler sahada, biz de mahkeme koridorlarında haklarımızı aramaya devam edeceğiz” diye konuştu.

‘PATRON CAMDAN OLAYLARI İZLİYORDU’

Altı yıldır fabrikada çalışan Emine Varol, “Bilinçli yapılan bir şey. Şimdiye kadar böyle bir koku duymamıştık. Patron camdan olayları izliyordu. Şoförü gönderip arabayı oradan kaçırmaya çalıştı. Biz aracın gitmesini engelledik. Eğer başkanlarımız gelmeseydi, o havayı solumaya devam edecektik” ifadelerini kullandı.

Öz İplik-İş Sendikası İl Başkanı Ekrem Saraçoğlu, “Polis memuru bile ‘bunun kasten yapıldığı apaçık ortada’ dedi. Arkadaşlar ‘fark etmeseydik sonumuz ne olurdu’ diye çok tedirgin oldular” dedi.

Olay anında fabrika önünde bulunan sendika temsilcilerinden Hasan Aydın ise “Resmen cinayet girişimi. Kadınların eylem yaptığı alana tankları gizlemişler. Daha yakın solunsaydı, öldürücü olabilirdi” diye konuştu.

İki gündür ulaşmaya çalıştığımız Barutçu Tekstil sahibi Lütfü Barutçu’nun fabrikada olmadığı gerekçe gösterilerek sorularımız yanıtsız bırakıldı.