'Türkiye'de Kürtler var, ben de Kürdüm' dediği için 12 Eylül döneminde yargılanan ve hapis yatan Kürt siyasetinin önemli isimlerinden Diyarbakır Milletvekili ve Bayındırlık eski Bakanı Şerafettin Elçi yaşamını yitirdi.
Haber Giriş Tarihi: 25.12.2012 21:04
Haber Güncellenme Tarihi: 25.12.2012 21:04
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
2011 Milletvekili Seçimleri'nde BDP'nin desteklediği blokta yer alan ve Diyarbakır'dan milletvekili seçilen Şerafettin Elçi, bir süredir Ankara Medicana Hastanesi'nde kanser tedavisi görüyordu.
Kürt siyasetinin önemli isimlerinden biri olan Şerafettin Elçi, Katılımcı Demokrasi Partisi'nin (KADEP) Genel Başkanlığı'nı da yapıyordu.
Elçi'nin ölüm haberinin ardından Bağımsız Milletvekili Leyla Zana, DTK Eşbaşkanı ve Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk, BDP Grup Başkanvekili ve Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ve BDP Muş milletvekili Sırrı Sakık hastaneye akın etti.
Şerafettin Elçi'nin, memleketi Şırnak'ın Cizre ilçesinde toprağa verileceği öğrenildi.
Elçi'nin vefatının ardından, damadı Mustafa Denizli'den Elçi'nin vefatıyla ilgili bilgi alan Erdoğan'ın, Elçi'nin aile bireylerine sabır, metanet ve taziye dileğinde bulunduğu öğrenildi.
Şerafettin Elçi kimdir?
1938 yılında Cizre'de doğan Şerafettin Elçi, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdikten sonra avukatlık yaptı. Üniversite ğrenciliği döneminde, 49'lar Davası diye bilinen "Kürtçülük Davası"ndan yargılanan Elçi, 12 Mart 1971 Muhtırası döneminde de, Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi sanıkları arasında Diyarbakır Askeri Mahkemesi'nde yargılandı ve 8 ay kadar tutuklu kaldı.
1977 Milletvekili Genel Seçimleri'nde Mardin milletvekili olarak parlamentoya girdi. 22 Aralık 1977'de Bülent Ecevit, İstanbul Florya'daki Güneş Moteli'nde daha sonra 11'ler olarak anılacak Adalet Partisinden ayrılan bağımsız milletvekillerden Enver Akova, Ali Rıza Septioğlu, Mustafa Kılıç, Mete Tan, Tuncay Mataracı, Güneş Öngüt, Orhan Alp, Ahmet Karaaslan, Hilmi İşgüzar, Oğuz Atalay ve Şerafettin Elçi ile görüşmüş ve yeni kurulacak hükûmetteki bakanlık koltuğu karşılığıyla Demirel hükûmeti aleyhindeki gensorunun desteklemesi konusunda anlaşmıştı. Şerafettin Elçi kurulan hükümette 1978-1979 yılları arasında, Bayındırlık Bakanı olarak görev yaptı.
12 Eylül darbesinden sonra tutuklanan Şerafettin Elçi, Bakanlık yaptığı dönemde, "Türkiye'de Kürtler var, ben de Kürdüm" şeklindeki açıklamalarından dolayı, Ankara Sıkıyönetim Mahkemesi'nce 2 yıl 3 ay cezaya çarptırıldı. Yine Bakanlığı döneminde, bazı Kürtleri işe aldı diye Yüce Divan'da yargılandı ve 2 yıl 4 aya mahkûm oldu. Bu cezalardan dolayı, 30 ay'ı aşkın süre cezaevinde kaldı. Bu cezaların bir sonucu olarak, 10 yıl kadar siyasi haklardan mahrum bırakıldı ve avukatlık mesleğini yapmaktan alıkonuldu.
1992'de, 98 kürt aydını ile birlikte Kürt Hak ve Özgürlükler Vakfı'nı kurdu. Vakfın Kurucu Başkanlığı'nı yürüttü. Uzun bir hukuki mücadelenin sonucunda, sözkonusu vakıf, 1995'te Kürt Kültür ve Araştırma Vakfı olarak tescil edildi. Bu sayede, Cumhuriyet tarihinde ilk olarak, "Kürt" adı ile bir kurum resmiyet kazanmış oldu.
1994'te bir grup arkadaşıyla birlikte, Kürt Demokratik Platformu'nun kuruluşuna öncülük etti. Bu platformun sözcülüğünü yürüttü. Kürt Demokratik Platformu, 3 Ocak 1997'de kurulan Demokratik Kitle Partisi'nin oluşum faaliyetlerini yürüttü.
Demokratik Kitle Partisi'nin kuruluşu ile birlikte, Parti'nin Genel Başkanlığı'na getirildi.
Demokratik Kitle Partisi, 26 Şubat 1999 tarihinde Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı. Daha sonra 19 Aralık 2006 tarihinde kurulan Katılımcı Demokrasi Partisi'nin Genel Başkanlığına getirildi.
12 Haziran 2011 seçimlerinde Diyarbakır ilinden bağımsız milletvekili seçildi.
74 yaşında vefat eden Elçi, evli ve 7 çocuk babasıydı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Türkiye önemli bir Kürt siyasetçiyi kaybetti
'Türkiye'de Kürtler var, ben de Kürdüm' dediği için 12 Eylül döneminde yargılanan ve hapis yatan Kürt siyasetinin önemli isimlerinden Diyarbakır Milletvekili ve Bayındırlık eski Bakanı Şerafettin Elçi yaşamını yitirdi.
2011 Milletvekili Seçimleri'nde BDP'nin desteklediği blokta yer alan ve Diyarbakır'dan milletvekili seçilen Şerafettin Elçi, bir süredir Ankara Medicana Hastanesi'nde kanser tedavisi görüyordu.
Kürt siyasetinin önemli isimlerinden biri olan Şerafettin Elçi, Katılımcı Demokrasi Partisi'nin (KADEP) Genel Başkanlığı'nı da yapıyordu.
Elçi'nin ölüm haberinin ardından Bağımsız Milletvekili Leyla Zana, DTK Eşbaşkanı ve Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk, BDP Grup Başkanvekili ve Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ve BDP Muş milletvekili Sırrı Sakık hastaneye akın etti.
Şerafettin Elçi'nin, memleketi Şırnak'ın Cizre ilçesinde toprağa verileceği öğrenildi.
Başbakan Erdoğan'dan taziye
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Şerafettin Elçi'nin ailesine başsağlığı diledi.
Elçi'nin vefatının ardından, damadı Mustafa Denizli'den Elçi'nin vefatıyla ilgili bilgi alan Erdoğan'ın, Elçi'nin aile bireylerine sabır, metanet ve taziye dileğinde bulunduğu öğrenildi.
Şerafettin Elçi kimdir?
1938 yılında Cizre'de doğan Şerafettin Elçi, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdikten sonra avukatlık yaptı. Üniversite ğrenciliği döneminde, 49'lar Davası diye bilinen "Kürtçülük Davası"ndan yargılanan Elçi, 12 Mart 1971 Muhtırası döneminde de, Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi sanıkları arasında Diyarbakır Askeri Mahkemesi'nde yargılandı ve 8 ay kadar tutuklu kaldı.
1977 Milletvekili Genel Seçimleri'nde Mardin milletvekili olarak parlamentoya girdi. 22 Aralık 1977'de Bülent Ecevit, İstanbul Florya'daki Güneş Moteli'nde daha sonra 11'ler olarak anılacak Adalet Partisinden ayrılan bağımsız milletvekillerden Enver Akova, Ali Rıza Septioğlu, Mustafa Kılıç, Mete Tan, Tuncay Mataracı, Güneş Öngüt, Orhan Alp, Ahmet Karaaslan, Hilmi İşgüzar, Oğuz Atalay ve Şerafettin Elçi ile görüşmüş ve yeni kurulacak hükûmetteki bakanlık koltuğu karşılığıyla Demirel hükûmeti aleyhindeki gensorunun desteklemesi konusunda anlaşmıştı. Şerafettin Elçi kurulan hükümette 1978-1979 yılları arasında, Bayındırlık Bakanı olarak görev yaptı.
12 Eylül darbesinden sonra tutuklanan Şerafettin Elçi, Bakanlık yaptığı dönemde, "Türkiye'de Kürtler var, ben de Kürdüm" şeklindeki açıklamalarından dolayı, Ankara Sıkıyönetim Mahkemesi'nce 2 yıl 3 ay cezaya çarptırıldı. Yine Bakanlığı döneminde, bazı Kürtleri işe aldı diye Yüce Divan'da yargılandı ve 2 yıl 4 aya mahkûm oldu. Bu cezalardan dolayı, 30 ay'ı aşkın süre cezaevinde kaldı. Bu cezaların bir sonucu olarak, 10 yıl kadar siyasi haklardan mahrum bırakıldı ve avukatlık mesleğini yapmaktan alıkonuldu.
1992'de, 98 kürt aydını ile birlikte Kürt Hak ve Özgürlükler Vakfı'nı kurdu. Vakfın Kurucu Başkanlığı'nı yürüttü. Uzun bir hukuki mücadelenin sonucunda, sözkonusu vakıf, 1995'te Kürt Kültür ve Araştırma Vakfı olarak tescil edildi. Bu sayede, Cumhuriyet tarihinde ilk olarak, "Kürt" adı ile bir kurum resmiyet kazanmış oldu.
1994'te bir grup arkadaşıyla birlikte, Kürt Demokratik Platformu'nun kuruluşuna öncülük etti. Bu platformun sözcülüğünü yürüttü. Kürt Demokratik Platformu, 3 Ocak 1997'de kurulan Demokratik Kitle Partisi'nin oluşum faaliyetlerini yürüttü.
Demokratik Kitle Partisi'nin kuruluşu ile birlikte, Parti'nin Genel Başkanlığı'na getirildi.
Demokratik Kitle Partisi, 26 Şubat 1999 tarihinde Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı. Daha sonra 19 Aralık 2006 tarihinde kurulan Katılımcı Demokrasi Partisi'nin Genel Başkanlığına getirildi.
12 Haziran 2011 seçimlerinde Diyarbakır ilinden bağımsız milletvekili seçildi.
74 yaşında vefat eden Elçi, evli ve 7 çocuk babasıydı.
En Çok Okunan Haberler