Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri, TEKSİF Sendikası Genel Başkanı Nazmi Irgat, Kestel'de faaliyet gösteren Atılım Tekstil'de işten atılan işçileri ziyaret etti. Irgat, "Sendikal hakkını kullandığı için işten atılmış, ekmeğine kan doğranmış insanların yanında olmak için, bu direnişe destek vermek için buradayız" dedi.
Haber Giriş Tarihi: 19.06.2021 10:48
Haber Güncellenme Tarihi: 19.06.2021 10:48
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri, TEKSİF Sendikası Genel Başkanı Nazmi Irgat, Bursa'da kurulu Atılım Tekstil'de işten atılan işçileri ziyaret etti. Ziyarete, TEKSİF 'in 16 şube başkanı ile Türk-İş'e bağlı sendikaların Bursa şube başkanları da katıldı.
İşletmede sendikalı oldukları için işten atılan ve bir ayı aşkın süredir de fabrika önünde işe geri dönme mücadelesi veren işçiler, Nazmi Irgat'ı "Türk-İş seninle gurur duyuyor" sloganlarıyla karşıladı. İşçileri selamlayan Irgat, burada yaptığı açıklamada, "Sendikal hakkını kullandığı için işten atılmış, ekmeğine kan doğranmış insanların yanında olmak için, bu direnişe destek vermek için buradayız" dedi.
'SENDİKA DEMEK İNSANCA YAŞAMAKTIR'
İşverenle diyalog kurmaya çalıştıklarını anlatan Irgat, sözlerine şöyle devam etti:
"Diyalog çağı diyorlar ya biz de onu denedik maalesef olumlu cevap alamadık. Ağalar beyler bu talebimizi ellerinin tersiyle ittiler. Burada işçilerin özgür iradesiyle örgütlenmiş bir yapı var. Bunu nasıl görmezden gelirsiniz? Biz burada çoğunluğu sağladık, yetkiyi aldık. Yasal olarak burada işçilerin adına söz hakkına sahibiyiz. Söz sahibi olmak demek 'Sizin fabrikalarınıza el koyuyorum' demek değil. Bu önyargılardan sıyrılın artık. Emek adına, üreten adına, hak ve hukuklarını mevcut kanunlar çerçevesinde gözetmek zorundasınız. Çalışma hayatı sadece İş Kanunu'ndan ibaret değil. Çalışma hayatı içinde Sendikalar Kanunu da var. Dolayısıyla insanlar bu yasaya bağlı olarak haklarını kullanıyorlar. Çalışma hayatını düzenleyen bu kanunlardan biri eksik olursa o bütünlüğün bir ayağı yok demektir. Biz sendikaları, sendikal hayatı işçilerin kendilerini ifade etme biçimi olarak görürüz. İşçilerin ucuz emek yerine insanca yaşayabileceği ve çalışabileceği için vardır sendikalar. Sendika demek insanca yaşamaktır, geleceğe güvenle bakmaktır, aynı zamanda o verimli çalışmalarıyla sektörü de korumaktır."
'DİYALOG KAPILARINI KAPATMAYALIM'
Irgat hiç kimsenin kendini kanunların üzerinde sayamayacağını belirterek, "'Ben güçlüyüm, ben işverenim istediğimi alırım, istediğimi satarım' diyemezsiniz. Hukukun kurallarına uymak zorundasınız. Kanunlara herkes uymalı. Biz de çalışanlar da daha fazla uymalı" ifadelerini kullandı. İşverene de seslenen Nazmi Irgat, şöyle konuştu:
"Biz düşman değiliz. Alnımızın teriyle üretip bu ülkenin gelişmesine, kalkınmasına emeğiyle katkı sunan güçveren insanlarız. Dolayısıyla bu işyerinde yetki alıyoruz. Yetki aldıktan sonra 5 gün geçti, itiraz ettiler. Moda oldu, bunu hak olarak görüyorlar. Biz aptal mıyız ki çoğunluğu sağlamadan Çalışma Bakanlığı'na müracaat edelim? Evet kanuni çoğunluğu sağlayarak bakanlığa başvurduk. Bakanlık yetki tespitini gönderdi. Şunu istiyoruz. Gelin diyalog kapılarını kapatmayalım. Yetki itirazını çekin, daha fazla gerilim olmadan, daha fazla insanlar üzülmeden, daha fazla işini kaybetmeden hele hele üretim aksamadan verimlilik kaybolmadan bir an önce çare bulalım. Hayırlısıyla bu işyerinde toplu sözleşme mutlaka yapacağız. Bundan geri dönüş yok."
NE OLMUŞTU?
Bursa Kestel'de faaliyet gösteren ve 460 kişinin çalıştığı Atılım Desen Apre Boya Tekstil işletmesinde işçiler, işyeri yönetiminin düşük ücret politikasına ve psikolojik baskılarına karşı TEKSİF Sendikası'na üye olmuştu. Ancak işçilerin sendikalı olduğunu öğrenen işyeri yönetimi, 26 işçiyi işten çıkarmıştı. Tehdit ve baskılara rağmen sendika işyerinde çoğunluğu sağlayarak Çalışma Bakanlığı'na müracaat etmiş, Bakanlık da sendikanın toplu sözleşme imzalamak için gerekli şartları sağladığını taraflara bildirmiş, işveren de bu yetki tespitine itiraz etmişti. İşçiler de 17 Mayıs'tan beri fabrika önünde işe geri dönme ve toplu sözleşme masasına oturma mücadelesi veriyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Türk-İş'ten Atılım Tekstil işçilerine ziyaret
Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri, TEKSİF Sendikası Genel Başkanı Nazmi Irgat, Kestel'de faaliyet gösteren Atılım Tekstil'de işten atılan işçileri ziyaret etti. Irgat, "Sendikal hakkını kullandığı için işten atılmış, ekmeğine kan doğranmış insanların yanında olmak için, bu direnişe destek vermek için buradayız" dedi.
Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri, TEKSİF Sendikası Genel Başkanı Nazmi Irgat, Bursa'da kurulu Atılım Tekstil'de işten atılan işçileri ziyaret etti. Ziyarete, TEKSİF 'in 16 şube başkanı ile Türk-İş'e bağlı sendikaların Bursa şube başkanları da katıldı.
İşletmede sendikalı oldukları için işten atılan ve bir ayı aşkın süredir de fabrika önünde işe geri dönme mücadelesi veren işçiler, Nazmi Irgat'ı "Türk-İş seninle gurur duyuyor" sloganlarıyla karşıladı. İşçileri selamlayan Irgat, burada yaptığı açıklamada, "Sendikal hakkını kullandığı için işten atılmış, ekmeğine kan doğranmış insanların yanında olmak için, bu direnişe destek vermek için buradayız" dedi.
'SENDİKA DEMEK İNSANCA YAŞAMAKTIR'
İşverenle diyalog kurmaya çalıştıklarını anlatan Irgat, sözlerine şöyle devam etti:
"Diyalog çağı diyorlar ya biz de onu denedik maalesef olumlu cevap alamadık. Ağalar beyler bu talebimizi ellerinin tersiyle ittiler. Burada işçilerin özgür iradesiyle örgütlenmiş bir yapı var. Bunu nasıl görmezden gelirsiniz? Biz burada çoğunluğu sağladık, yetkiyi aldık. Yasal olarak burada işçilerin adına söz hakkına sahibiyiz. Söz sahibi olmak demek 'Sizin fabrikalarınıza el koyuyorum' demek değil. Bu önyargılardan sıyrılın artık. Emek adına, üreten adına, hak ve hukuklarını mevcut kanunlar çerçevesinde gözetmek zorundasınız. Çalışma hayatı sadece İş Kanunu'ndan ibaret değil. Çalışma hayatı içinde Sendikalar Kanunu da var. Dolayısıyla insanlar bu yasaya bağlı olarak haklarını kullanıyorlar. Çalışma hayatını düzenleyen bu kanunlardan biri eksik olursa o bütünlüğün bir ayağı yok demektir. Biz sendikaları, sendikal hayatı işçilerin kendilerini ifade etme biçimi olarak görürüz. İşçilerin ucuz emek yerine insanca yaşayabileceği ve çalışabileceği için vardır sendikalar. Sendika demek insanca yaşamaktır, geleceğe güvenle bakmaktır, aynı zamanda o verimli çalışmalarıyla sektörü de korumaktır."
'DİYALOG KAPILARINI KAPATMAYALIM'
Irgat hiç kimsenin kendini kanunların üzerinde sayamayacağını belirterek, "'Ben güçlüyüm, ben işverenim istediğimi alırım, istediğimi satarım' diyemezsiniz. Hukukun kurallarına uymak zorundasınız. Kanunlara herkes uymalı. Biz de çalışanlar da daha fazla uymalı" ifadelerini kullandı. İşverene de seslenen Nazmi Irgat, şöyle konuştu:
"Biz düşman değiliz. Alnımızın teriyle üretip bu ülkenin gelişmesine, kalkınmasına emeğiyle katkı sunan güçveren insanlarız. Dolayısıyla bu işyerinde yetki alıyoruz. Yetki aldıktan sonra 5 gün geçti, itiraz ettiler. Moda oldu, bunu hak olarak görüyorlar. Biz aptal mıyız ki çoğunluğu sağlamadan Çalışma Bakanlığı'na müracaat edelim? Evet kanuni çoğunluğu sağlayarak bakanlığa başvurduk. Bakanlık yetki tespitini gönderdi. Şunu istiyoruz. Gelin diyalog kapılarını kapatmayalım. Yetki itirazını çekin, daha fazla gerilim olmadan, daha fazla insanlar üzülmeden, daha fazla işini kaybetmeden hele hele üretim aksamadan verimlilik kaybolmadan bir an önce çare bulalım. Hayırlısıyla bu işyerinde toplu sözleşme mutlaka yapacağız. Bundan geri dönüş yok."
NE OLMUŞTU?
Bursa Kestel'de faaliyet gösteren ve 460 kişinin çalıştığı Atılım Desen Apre Boya Tekstil işletmesinde işçiler, işyeri yönetiminin düşük ücret politikasına ve psikolojik baskılarına karşı TEKSİF Sendikası'na üye olmuştu. Ancak işçilerin sendikalı olduğunu öğrenen işyeri yönetimi, 26 işçiyi işten çıkarmıştı. Tehdit ve baskılara rağmen sendika işyerinde çoğunluğu sağlayarak Çalışma Bakanlığı'na müracaat etmiş, Bakanlık da sendikanın toplu sözleşme imzalamak için gerekli şartları sağladığını taraflara bildirmiş, işveren de bu yetki tespitine itiraz etmişti. İşçiler de 17 Mayıs'tan beri fabrika önünde işe geri dönme ve toplu sözleşme masasına oturma mücadelesi veriyor.
En Çok Okunan Haberler