TÖBSEN: Eğitim dini tarikat ve cemaatlere teslim edilemez
TÖBSEN: Eğitim dini tarikat ve cemaatlere teslim edilemez
TÖBSEN Bursa, Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde yaptığı basın açıklamasıyla Bakan Tekin'in sözlerini protesto etti.
Haber Giriş Tarihi: 25.12.2023 22:20
Haber Güncellenme Tarihi: 25.12.2023 22:20
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası Bursa İl Temsilciliği, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in tarikat ve cemaatlerle protokol imzalamaya devame deceklerine ilişkin sözlerini Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde basın açıklamasıyla protesto etti.
Basın açıklamasını sendika adına Temsilci Serkan Bebek okudu. Bakan Tekin hakkında suç duyurusunda bulunduklarını söyleyen Bebek, "Biz öğrencilerimize her zamankinden daha fazla Nazım Hikmet, Cemal Süreyya, Yaşar Kemal, Sebahattin Eyüpoğlu okumaya devam edeceğiz. Her zamankinden daha fazla türkülerimizi söyleyecek ve söyleteceğiz. Mutsuz insanların mutlu öğretmenleri olmayı reddetmenin mücadelesidir bizim mücadelemiz diyerek yazılan tarihin karşılığı olacaktır bugün yaptıklarımız. Bu ülkeyi gericilikten de onu var eden sermaye diktasından da kurtaracağız" dedi.
'EĞİTİMDE DİNSELLEŞME 12 EYLÜL DARBESİ İLE BAŞLADI'
Bebek, açıklamasına şöyle devam etti:
"Ülkemizde bir taraftan yoğun bir şekilde eğitimde ticarileşme ve özelleştirme uygulamaları artarken, diğer taraftan eğitim müfredatının biçimlendirilmesinden pratik uygulamalara kadar hemen her alanda dini öğeler, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim sürecine adım adım yerleştirilmektedir. Geçtiğimiz 21 yıl içinde, eğitim biliminin en temel ilkelerine açıkça meydan okunarak gerçekleştirilen dinselleştirme adımları, veliler ve öğrenciler üzerinde psikolojik bir baskı oluşturmaktadır. Türkiye’de eğitimde dinselleşme sürecini 12 Eylül darbesi ile başlatmak gerekir. 12 Eylül darbesi sonrası açık ya da gizli olarak desteklenen dini cemaat ve gruplar, hızla yaygınlaştırılan kur’an kursları ve imam hatip okulları Türkiye’de eğitimin dinselleşmesi anlamında önemli ve etkili adımlar atmıştır. AKP iktidarında adım adım hayata geçirilen eğitimi hem içerik hem de biçimsel olarak dini kural ve referanslara göre biçimlendirme uygulamaları son yıllarda daha da somutlaşmıştır. Eğitim müfredatına bilim dışı müdahaleler, felsefe ve bilim derslerinin azaltılması, otizmli ve zihinsel engelli çocuklara zorunlu din dersi getirilmesi, okul öncesi ve ilkokul öğrencilerinin camilere götürülmesi, din eğitiminin fiilen okul öncesine hatta kreşlere kadar indirilmesi gibi uygulamalar geçtiğimiz yıllarda eğitimin dinselleştirilmesi açısından öne çıkan uygulamalar olarak dikkat çekmektedir."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
TÖBSEN: Eğitim dini tarikat ve cemaatlere teslim edilemez
TÖBSEN Bursa, Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde yaptığı basın açıklamasıyla Bakan Tekin'in sözlerini protesto etti.
Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası Bursa İl Temsilciliği, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in tarikat ve cemaatlerle protokol imzalamaya devame deceklerine ilişkin sözlerini Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde basın açıklamasıyla protesto etti.
Basın açıklamasını sendika adına Temsilci Serkan Bebek okudu. Bakan Tekin hakkında suç duyurusunda bulunduklarını söyleyen Bebek, "Biz öğrencilerimize her zamankinden daha fazla Nazım Hikmet, Cemal Süreyya, Yaşar Kemal, Sebahattin Eyüpoğlu okumaya devam edeceğiz. Her zamankinden daha fazla türkülerimizi söyleyecek ve söyleteceğiz. Mutsuz insanların mutlu öğretmenleri olmayı reddetmenin mücadelesidir bizim mücadelemiz diyerek yazılan tarihin karşılığı olacaktır bugün yaptıklarımız. Bu ülkeyi gericilikten de onu var eden sermaye diktasından da kurtaracağız" dedi.
'EĞİTİMDE DİNSELLEŞME 12 EYLÜL DARBESİ İLE BAŞLADI'
Bebek, açıklamasına şöyle devam etti:
"Ülkemizde bir taraftan yoğun bir şekilde eğitimde ticarileşme ve özelleştirme uygulamaları artarken, diğer taraftan eğitim müfredatının biçimlendirilmesinden pratik uygulamalara kadar hemen her alanda dini öğeler, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim sürecine adım adım yerleştirilmektedir. Geçtiğimiz 21 yıl içinde, eğitim biliminin en temel ilkelerine açıkça meydan okunarak gerçekleştirilen dinselleştirme adımları, veliler ve öğrenciler üzerinde psikolojik bir baskı oluşturmaktadır. Türkiye’de eğitimde dinselleşme sürecini 12 Eylül darbesi ile başlatmak gerekir. 12 Eylül darbesi sonrası açık ya da gizli olarak desteklenen dini cemaat ve gruplar, hızla yaygınlaştırılan kur’an kursları ve imam hatip okulları Türkiye’de eğitimin dinselleşmesi anlamında önemli ve etkili adımlar atmıştır. AKP iktidarında adım adım hayata geçirilen eğitimi hem içerik hem de biçimsel olarak dini kural ve referanslara göre biçimlendirme uygulamaları son yıllarda daha da somutlaşmıştır. Eğitim müfredatına bilim dışı müdahaleler, felsefe ve bilim derslerinin azaltılması, otizmli ve zihinsel engelli çocuklara zorunlu din dersi getirilmesi, okul öncesi ve ilkokul öğrencilerinin camilere götürülmesi, din eğitiminin fiilen okul öncesine hatta kreşlere kadar indirilmesi gibi uygulamalar geçtiğimiz yıllarda eğitimin dinselleştirilmesi açısından öne çıkan uygulamalar olarak dikkat çekmektedir."
En Çok Okunan Haberler