TikTok kuşağının yoksul mahallelerden yeraltı dünyasına yolculuğu; 'Yeni Nesil Çeteler'
TikTok kuşağının yoksul mahallelerden yeraltı dünyasına yolculuğu; 'Yeni Nesil Çeteler'
"Yeni Nesil Çeteler: Daltonlar, Redkitler, Casperlar" kitabının yazarları Sadık Güleç ve Osman Çaklı, teknolojinin içine doğan çocukların sosyal medya aracılığıyla kurdukları suç örgütlerini ele alıyor. Yazarlar, kitapla toplumun tüm kesimlerini de ciddi bir toplumsal sorun haline gelmeden yeni nesil çetelere karşı uyarıda bulunuyor.
Haber Giriş Tarihi: 31.10.2025 11:25
Haber Güncellenme Tarihi: 31.10.2025 13:21
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
PELİN AKDEMİR/ BURSAPORT
Yeni nesil çeteler; Daltonlar, Redkitler, Casperlar, Şirinler, Çirkinler…
Geçmişin mafyasından farklı olarak teknolojinin içine doğan çocukların, yoksul yaşantılarını canlandırma, sosyal medyayla özellikle TikTok aracılığıyla kitlelere ulaşarak kendi kurdukları ‘suç’ dünyasını büyüttükleri isimler. Yok sayıldıkları dünyada ’var olduklarını’ kanıtlayabilecekleri bir çıkış yolu.
Binlerce gencin bir araya geldiği çetelerin çıkış noktasını ve hikayelerini 3 yıl önce başlayan bir çalışmayla gazeteci Sadık Güleç ve Osman Çaklı, ‘Yeni Nesil Çeteler: Daltonlar, Redkitler, Casperlar’ kitabıyla okurlarına sunuyor. Toplumun tüm kesimlerine bir uyarı niteliğindeki kitabın konusu olan yeni nesil çeteleri ve Bursa’daki suç örgütlerine yapılan operasyonları gazeteci Sadık Güleç ile konuştuk.
‘Yeni Nesil Çeteler: Daltonlar, Redkitler, Casperlar’ kitabının yazarları Sadık Güleç ve Osman Çaklı, 4 Kasım Salı günü I. Osmangazi Kitap Fuarı kapsamında Osmangazi Meydanı’nda saat 17.00’da imza ve söyleşiyle okurlarla buluşacak.
Gazeteci-Yazar Sadık Güleç
‘Geleneksel mafyadan farklı olarak faaliyet alanları bütün ülke olması’
Bursa’nın geleneksel, eskiden gelme bir mafya ağının olduğunu biliyoruz. Hatta bu mafya yapılanmaları gazetecilik mesleğini dahi kullanarak televizyonlarda görüntü verebiliyorlar. Bursa'da hiç yeni nesil diyebileceğimiz daha çok gençlerin olduğu çete örgütlenmelerine rastlanıldı mı?
Yeni nesil çetelerin geleneksel mafyadan en büyük farkları faaliyet alanlarının bütün ülke olması. Bursa’da Daltonlar, Çirkinler gibi gruplara polis operasyonlarının olduğunu biliyoruz. Benim izlediğim Barış Boyun davasında da Bursa’dan hem sanık hem de mağdurlar vardı. Ama bu çetelerin en büyük insan kaynakları sosyal medya üzerinden kurulan ilişkiler. Dolayısıyla her ilden sosyal medya aracılığı ile gençleri etkileyebiliyorlar.
Bursa'da ekim ayı içerisinde Bursa merkezli Daltonlar ve Çirkinler çetelerine operasyon düzenlenmiş, 16 şüpheli tutuklanmıştı. Bu çeteler ülkede her kentte bağlantılı mı yoksa birbirinden bağımsız ayrı ayrı çeteler midir?
Çok merkezi bir yapıları olduğu bile şüpheli. Yani sonuçta Bursa’dan bir işadamından da haraç alabiliyorlar. Ya da uyuşturucu satışı bu şehirlerde de oluyor. Tabi uyuşturucu üzerinden anlaşmazlıklarda bulunuyor. Her kente özgü ufak çeteler olduğu gibi bazı çeteler doğdukları şehrin dışında büyük etkiye sahip. Baygaralar, Daltonlar, Çirkinler, Casperler gibi çetelerin etki alanı çok geniş.
‘Kendiliğinden denebilecek bir örgütlenme var’
Bu genç çeteler, kendileri mi örgütleniyorlar yoksa bir yerlerden örgütlenilmesi için talimat alıyorlar mı veya birilerinin söylemiyle mi hareket ediyorlar?
Bu bana sık sorulan bir soru. Burada kendiliğinden denebilecek bir örgütlenme var. Türkiye’de gençlik özellikle yoksul gençlik bir arayış içinde. Artık evde oturan gençlik diye bir tanım var. Yani artık iş aramayı bile bırakmış bir gençlik bulunuyor. Ama bu çocuklar aslında sosyal ve kültürel olarak bir hareketlilik içinde. Mahallede, sosyal medyada akranları ile büyük bir etkileşim içindeler. Bütün şehirlerin özellikle yoksul mahallelerinde adını duymadığımız küçük çeteler var. Bunların bazıları aradan sıyrılıp büyük çetelere dönüşüyorlar. Geleneksel mafya daha devlet odaklıdır. Bürokrasi içinden birileri ile ilişki kurmaya özen gösterir. Ama bu çetelerin böyle bir ilişkisi olduğunu düşünmüyorum.
Uyuşturucu kullanımı artışıyla çeteleşmenin artması birbirini etkiliyor mu? Bu çete üyelerinde uyuşturucu kullanımı yaygın mı?
Uyuşturucunun temel geçim kaynakları olduğunu söyleyebiliriz. Tabi haraç, hırsızlık gibi işlerde var. Ama Türkiye son yıllarda Avrupa’ya giden uyuşturucunun geçiş güzergahı oldu. Latin Amerika’dan gelen kokain dahi Türkiye üzerinden geçiyor. Tabi Türkiye’den geçişte buralı gruplar var. Bu uyuşturucunun bir kısmı Türkiye'de kalıyor ve sokaklara dağılıyor. Sokaklardaki ayağını bu çeteler yürütüyor. Bazı çete üyeleri özellikle kokain gibi ağır ve pahalı uyuşturucuları kullanıyor.
‘Türkiye’de çatışmalar sıradan olay gibi değerlendiriliyor’
Türkiye'den ziyade bu çetelerin yurt dışında çatışma yaşadığını görüyoruz. Türkiye'deki çatışmalar ortaya çıkarılmıyor mu yoksa özellikle yurt dışında çatışmayı mı tercih ediyorlar?
Yok aslında Türkiye’de daha büyük çatışmalar oluyor. Daha bir hafta önce Esenyurt’ta rakip çeteden üyelerin kaldığı bir ev basıldı. Dört kişi vuruldu, biri öldü. Ama bir kısmı yurtdışına gidiyor. Özellikle çetelerin lider kadroları, Gürcistan, Abhazya, Yunanistan, Karadağ, Almanya, İtalya gibi ülkelere gidiyor. Ve bazen rakipler burada bulunuyor ve öldürülüyor. Yurt dışında yapılan eylemler daha ses getiriyor. Türkiye’de ise alt düzey çete üyeleri vurulduğu için sıradan olay gibi değerlendiriliyor.
Çete üyelerinin yoksul gençlik kitlelerinden oluştuğunu söylüyorsunuz. Bu kişiler hayatlarını maddi anlamda nasıl sürdürüyorlar? Gasp ve dolandırıcılık yoluyla mı para kazanıyorlar?
Çetelere girenlerin daha çok uyuşturucu satıcılığı ve hırsızlık gibi suçları var. Çete üyesi olunduğunda yaptıkları eylemler için bir ödeme alıyorlar. Yani özellikle motosiklet üzerinde yapılan kurşunlamalarda bu gençler kullanılıyor. Ama iddianamelere yansıyan bazı kurşunlama olaylarının faillerinin çok küçük paralar aldığını görünce ben de şaşırmıştım. Fakat torbacılık yapanlar daha fazla kazanıyor.
‘Çoğunluğu kısa sürede yakalanıp ciddi hapis cezaları alıyor’
Çete üyelerinin eğitim durumları nedir? Genç olan bu çete üyeleri elbette bir gün yaşanacaklar. Hayatta kalanlar için 40 yaşından sonra ne durumda olacaklar?
İzlediğimiz davalarda daha çok buna dikkat ettim. Yani eğitim durumları, yaşları, oturdukları semtler vs. Aslında çoğunluğu kısa bir süre sonra yakalanıyorlar ve çok ciddi hapis cezaları alıyorlar. Yani çetede yaşlanacak kadar uzun kalmaları mümkün değil. Zaten Barış Boyun dışındaki çete liderleri de çok genç. Barış Boyun 39 yaşında geleneksel mafyaya göre o bile genç sayılabilir. Ama Halil Ay, Can Dalton olarak bilinen Beratcan Gökdemir ya da Ramazan Baygara gibi isimler otuzuna basmamışlar.
Çete üyelerinin ölüm oranlarına ilişkin bir veri var mı?
Bu konuda resmi bir veri yok. Ama çatışmalarda ölenlerin çoğunluğu yirmi yaşına basmamışlardı. Hatta on altı yaşında rakip çete tarafından infaz edilen üyeler var.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
TikTok kuşağının yoksul mahallelerden yeraltı dünyasına yolculuğu; 'Yeni Nesil Çeteler'
"Yeni Nesil Çeteler: Daltonlar, Redkitler, Casperlar" kitabının yazarları Sadık Güleç ve Osman Çaklı, teknolojinin içine doğan çocukların sosyal medya aracılığıyla kurdukları suç örgütlerini ele alıyor. Yazarlar, kitapla toplumun tüm kesimlerini de ciddi bir toplumsal sorun haline gelmeden yeni nesil çetelere karşı uyarıda bulunuyor.
PELİN AKDEMİR/ BURSAPORT
Yeni nesil çeteler; Daltonlar, Redkitler, Casperlar, Şirinler, Çirkinler…
Geçmişin mafyasından farklı olarak teknolojinin içine doğan çocukların, yoksul yaşantılarını canlandırma, sosyal medyayla özellikle TikTok aracılığıyla kitlelere ulaşarak kendi kurdukları ‘suç’ dünyasını büyüttükleri isimler. Yok sayıldıkları dünyada ’var olduklarını’ kanıtlayabilecekleri bir çıkış yolu.
Binlerce gencin bir araya geldiği çetelerin çıkış noktasını ve hikayelerini 3 yıl önce başlayan bir çalışmayla gazeteci Sadık Güleç ve Osman Çaklı, ‘Yeni Nesil Çeteler: Daltonlar, Redkitler, Casperlar’ kitabıyla okurlarına sunuyor. Toplumun tüm kesimlerine bir uyarı niteliğindeki kitabın konusu olan yeni nesil çeteleri ve Bursa’daki suç örgütlerine yapılan operasyonları gazeteci Sadık Güleç ile konuştuk.
‘Yeni Nesil Çeteler: Daltonlar, Redkitler, Casperlar’ kitabının yazarları Sadık Güleç ve Osman Çaklı, 4 Kasım Salı günü I. Osmangazi Kitap Fuarı kapsamında Osmangazi Meydanı’nda saat 17.00’da imza ve söyleşiyle okurlarla buluşacak.
Gazeteci-Yazar Sadık Güleç
‘Geleneksel mafyadan farklı olarak faaliyet alanları bütün ülke olması’
Bursa’nın geleneksel, eskiden gelme bir mafya ağının olduğunu biliyoruz. Hatta bu mafya yapılanmaları gazetecilik mesleğini dahi kullanarak televizyonlarda görüntü verebiliyorlar. Bursa'da hiç yeni nesil diyebileceğimiz daha çok gençlerin olduğu çete örgütlenmelerine rastlanıldı mı?
Yeni nesil çetelerin geleneksel mafyadan en büyük farkları faaliyet alanlarının bütün ülke olması. Bursa’da Daltonlar, Çirkinler gibi gruplara polis operasyonlarının olduğunu biliyoruz. Benim izlediğim Barış Boyun davasında da Bursa’dan hem sanık hem de mağdurlar vardı. Ama bu çetelerin en büyük insan kaynakları sosyal medya üzerinden kurulan ilişkiler. Dolayısıyla her ilden sosyal medya aracılığı ile gençleri etkileyebiliyorlar.
Bursa'da ekim ayı içerisinde Bursa merkezli Daltonlar ve Çirkinler çetelerine operasyon düzenlenmiş, 16 şüpheli tutuklanmıştı. Bu çeteler ülkede her kentte bağlantılı mı yoksa birbirinden bağımsız ayrı ayrı çeteler midir?
Çok merkezi bir yapıları olduğu bile şüpheli. Yani sonuçta Bursa’dan bir işadamından da haraç alabiliyorlar. Ya da uyuşturucu satışı bu şehirlerde de oluyor. Tabi uyuşturucu üzerinden anlaşmazlıklarda bulunuyor. Her kente özgü ufak çeteler olduğu gibi bazı çeteler doğdukları şehrin dışında büyük etkiye sahip. Baygaralar, Daltonlar, Çirkinler, Casperler gibi çetelerin etki alanı çok geniş.
‘Kendiliğinden denebilecek bir örgütlenme var’
Bu genç çeteler, kendileri mi örgütleniyorlar yoksa bir yerlerden örgütlenilmesi için talimat alıyorlar mı veya birilerinin söylemiyle mi hareket ediyorlar?
Bu bana sık sorulan bir soru. Burada kendiliğinden denebilecek bir örgütlenme var. Türkiye’de gençlik özellikle yoksul gençlik bir arayış içinde. Artık evde oturan gençlik diye bir tanım var. Yani artık iş aramayı bile bırakmış bir gençlik bulunuyor. Ama bu çocuklar aslında sosyal ve kültürel olarak bir hareketlilik içinde. Mahallede, sosyal medyada akranları ile büyük bir etkileşim içindeler. Bütün şehirlerin özellikle yoksul mahallelerinde adını duymadığımız küçük çeteler var. Bunların bazıları aradan sıyrılıp büyük çetelere dönüşüyorlar. Geleneksel mafya daha devlet odaklıdır. Bürokrasi içinden birileri ile ilişki kurmaya özen gösterir. Ama bu çetelerin böyle bir ilişkisi olduğunu düşünmüyorum.
Uyuşturucu kullanımı artışıyla çeteleşmenin artması birbirini etkiliyor mu? Bu çete üyelerinde uyuşturucu kullanımı yaygın mı?
Uyuşturucunun temel geçim kaynakları olduğunu söyleyebiliriz. Tabi haraç, hırsızlık gibi işlerde var. Ama Türkiye son yıllarda Avrupa’ya giden uyuşturucunun geçiş güzergahı oldu. Latin Amerika’dan gelen kokain dahi Türkiye üzerinden geçiyor. Tabi Türkiye’den geçişte buralı gruplar var. Bu uyuşturucunun bir kısmı Türkiye'de kalıyor ve sokaklara dağılıyor. Sokaklardaki ayağını bu çeteler yürütüyor. Bazı çete üyeleri özellikle kokain gibi ağır ve pahalı uyuşturucuları kullanıyor.
‘Türkiye’de çatışmalar sıradan olay gibi değerlendiriliyor’
Türkiye'den ziyade bu çetelerin yurt dışında çatışma yaşadığını görüyoruz. Türkiye'deki çatışmalar ortaya çıkarılmıyor mu yoksa özellikle yurt dışında çatışmayı mı tercih ediyorlar?
Yok aslında Türkiye’de daha büyük çatışmalar oluyor. Daha bir hafta önce Esenyurt’ta rakip çeteden üyelerin kaldığı bir ev basıldı. Dört kişi vuruldu, biri öldü. Ama bir kısmı yurtdışına gidiyor. Özellikle çetelerin lider kadroları, Gürcistan, Abhazya, Yunanistan, Karadağ, Almanya, İtalya gibi ülkelere gidiyor. Ve bazen rakipler burada bulunuyor ve öldürülüyor. Yurt dışında yapılan eylemler daha ses getiriyor. Türkiye’de ise alt düzey çete üyeleri vurulduğu için sıradan olay gibi değerlendiriliyor.
Çete üyelerinin yoksul gençlik kitlelerinden oluştuğunu söylüyorsunuz. Bu kişiler hayatlarını maddi anlamda nasıl sürdürüyorlar? Gasp ve dolandırıcılık yoluyla mı para kazanıyorlar?
Çetelere girenlerin daha çok uyuşturucu satıcılığı ve hırsızlık gibi suçları var. Çete üyesi olunduğunda yaptıkları eylemler için bir ödeme alıyorlar. Yani özellikle motosiklet üzerinde yapılan kurşunlamalarda bu gençler kullanılıyor. Ama iddianamelere yansıyan bazı kurşunlama olaylarının faillerinin çok küçük paralar aldığını görünce ben de şaşırmıştım. Fakat torbacılık yapanlar daha fazla kazanıyor.
‘Çoğunluğu kısa sürede yakalanıp ciddi hapis cezaları alıyor’
Çete üyelerinin eğitim durumları nedir? Genç olan bu çete üyeleri elbette bir gün yaşanacaklar. Hayatta kalanlar için 40 yaşından sonra ne durumda olacaklar?
İzlediğimiz davalarda daha çok buna dikkat ettim. Yani eğitim durumları, yaşları, oturdukları semtler vs. Aslında çoğunluğu kısa bir süre sonra yakalanıyorlar ve çok ciddi hapis cezaları alıyorlar. Yani çetede yaşlanacak kadar uzun kalmaları mümkün değil. Zaten Barış Boyun dışındaki çete liderleri de çok genç. Barış Boyun 39 yaşında geleneksel mafyaya göre o bile genç sayılabilir. Ama Halil Ay, Can Dalton olarak bilinen Beratcan Gökdemir ya da Ramazan Baygara gibi isimler otuzuna basmamışlar.
Çete üyelerinin ölüm oranlarına ilişkin bir veri var mı?
Bu konuda resmi bir veri yok. Ama çatışmalarda ölenlerin çoğunluğu yirmi yaşına basmamışlardı. Hatta on altı yaşında rakip çete tarafından infaz edilen üyeler var.
Söyleşi için teşekkür ederim.
En Çok Okunan Haberler