TARIM ORKAM-SEN’den toplu sözleşme tepkisi: “Sefalet sözleşmelerini tanımıyoruz!”

Tarım ve Orman Bakanlığı önünde bir araya gelen kamu emekçileri, 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci öncesinde taleplerini yüksek sesle dile getirdi. Tarım Orkam-Sen Bursa Şubesi Başkanı Tarık Efe’nin okuduğu basın açıklamasında, 14 yıldır süren “sözde toplu sözleşme” sistemine sert eleştiriler yöneltildi. Açıklama, Bursa İl Tarım ve Orman Müdürlüğü önünde gerçekleştirildi.

Tarık Efe, kamu emekçileri adına yaptığı açıklamada, Türkiye’nin ekonomik ve sosyal krizler içinde savrulduğu bir süreçten geçtiğini vurgulayarak, bu krizin faturasının her zaman emekçilere kesildiğini ifade etti. İktidarın yıllar içinde hayata geçirdiği Derviş, Nebati, Nas ve Şimşek programlarının adları değişse de özünde emeği yok sayan politikalar içerdiğini dile getiren Efe, “Bu ülkeyi yönetenlerin tek bir programı vardır; o da emeğe dayatılan 'bizim yaptığımız sisteme uyacaksınız' programıdır” dedi.

“Gerçek bir toplu sözleşme masası yok”

Efe, kamu emekçilerinin geleceğini doğrudan etkileyen 8. Dönem Toplu Sözleşme sürecinin Temmuz ortasında başlayacağını ve 1 Ağustos’ta masaya oturulacağını hatırlatarak, yıllardır yürütülen sözde TİS süreçlerinin kamu emekçilerine yoksulluktan başka bir şey getirmediğini ifade etti.

Toplu sözleşme masasında kamu emekçilerini temsilen yalnızca “iktidarın sendikası” olarak tanımlanan bir yapının bulunduğuna dikkat çeken Efe, grev hakkının yok sayıldığı, anayasal hakların ihlal edildiği bir sistemde gerçek bir toplu sözleşmeden söz etmenin mümkün olmadığını söyledi. “Grev hakkı olmadan, tarafsızlık olmadan, temsil hakkı gasp edilerek yapılan hiçbir görüşme kamu emekçilerinin yararına olamaz” ifadelerini kullandı.

Talepler net: Ek gösterge, fiili hizmet zammı, vergi adaleti

Tarım Orkam-Sen'in işkoluna ilişkin mali ve özlük haklar içeren talepleri de kamuoyuyla paylaşıldı. Talepler arasında;

Ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması,

Mühendis, veteriner hekim ve teknik personellere 3600-5400 ek gösterge verilmesi,

Fiili hizmet zammı hakkının genişletilmesi,

Yemek, ulaşım, kreş ve kira yardımları sağlanması,

Mülakatların kaldırılarak liyakate dayalı merkezi sınav sistemine dönülmesi,

Kadrolu personel istihdamının esas alınması gibi maddeler yer aldı.

Ayrıca, kadın kamu emekçilerinin talepleri ayrı bir başlık altında dile getirildi. Kadınların 8 Mart’ta izinli sayılması, yılda 10 gün mazeret izni, hamilelik döneminde saha ve nöbet görevi verilmemesi, kadın beyanının esas alınması gibi düzenlemelerin hayata geçirilmesi istendi. Kadınların karar alma mekanizmalarında eşit temsiliyetinin sağlanması gerektiği vurgulandı.

“Sefalet değil, refah için mücadele ediyoruz”

Açıklamanın sonunda Tarık Efe, önümüzdeki sürecin sadece bir sözleşme süreci değil, emeğin hakkını savunma ve kolektif dayanışmayı büyütme süreci olduğunu vurgulayarak, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” sözleriyle tüm kamu emekçilerini birlikte mücadeleye çağırdı.

KESK'e bağlı Tarım Orkam-Sen, bu süreçte kamu emekçilerinin, asgari ücretlilerin, emeklilerin, gençlerin yanında olmaya ve “grevli, gerçek bir toplu sözleşme” için mücadele etmeye devam edeceklerini ilan etti.

Basın açıklaması alkışlar ve sloganlarla sona erdi.