Nilüfer Gençlik Meclisi'nden nefret söylemlerine ilişkin açıklama

Nilüfer Kent Konseyi Gençlik Meclisi'nin 3-4 Aralık tarihlerinde gerçekleştirmeyi planladığı Toplumsal Cinsiyet Atölyesi'nin bazı çevreler tarafından sosyal medyada ayrımcı bir söylem ile provoke edilerek hedef gösterilmesine tepkiler sürüyor. Nilüfer Gençlik Meclisi'nden konuya ilişkin yapılan açıklamada, Gençlik Meclisi ve Kent Konseyi'ne yönelik adeta bir linç kampanyası yürütüldüğüne dikkat çekildi.

Pınar Vatansever ve Sinan Cem Aslandoğan'ın okuduğu Nilüfer Gençlik Meclisi'nin açıklamasına gönüllüler, üniversiteli gençler, Nilüfer Belediyesi Başkan Yardımcıları, Meclis Üyeleri, Sivil Toplum Kuruluşları ve Akademik Odalar'ın temsilcileri katıldı.

3-4 Aralık tarihlerinde planlanan Toplumsal Cinsiyet Atölyesinin, sosyal medya üzerinden, nefret söylemlerinin hedefi haline getirildiği belirtilen açıklamada, "Sosyal medya üzerinden, toplumun belli bir kesimini hedef alan nefret söylemi olarak başlayan saldırılar; atölyenin ve katılımcıların fiziki güvenliğini tehdit eder hale gelmiştir. Katılımcıların can güvenliğini tehlikeye atmamak için, Nilüfer Gençlik Meclisi olarak atölyeyi ertelemiş bulunmaktayız" denildi.

Nilüfer Gençlik Meclisi'nin barınma, iklim, eğitim, gençlik politikası, aktif yurttaşlık gibi gençleri ilgilendiren pek çok konuda çalıştığına dikkat çekilen açıklamada, "Türkiye’deki her bir yurttaşın kişilik ve kendi olarak yaşama haklarına yöneltilmiş olan bu saldırıyı ve bu ayrımcı düşünceyi kınıyoruz. Nilüfer Gençlik Meclisi olarak gençliğin haklarını ve hak mücadelelerini her zaman savunduk ve savunmaya da devam edeceğiz. Toplumda eşitsizlik; en sık rastladığımız sorunlardan biridir ve bu eşitsizliklere karşı gençleri bilgilendirmek ve güçlendirmek, inisiyatif aldığımız konulardan biridir" ifadelerine yer verildi.

Nilüfer Gençlik Meclisi'nin açıklaması şöyle:

"Toplumsal Cinsiyet Atölyesi sivil toplumda önemli yeri olan, gençlerin kapasite arttırma, bilgilendirilme ve güçlendirilme çalışmalarında önemli bir rol oynayan temel bir atölyedir. Uzun süredir düzenli olarak gerçekleştirdiğimiz ve toplumsal cinsiyet eşitliği, mücadele yöntemleri ve kadın hakları gibi konuları ele aldığımız Toplumsal Cinsiyet atölyemizi, ayrımcı düşüncenin saldırısı ve bu saldırıdan ortaya çıkan güvenlik sorunları nedeniyle erteliyor olmaktan üzüntü duyuyoruz. Bu ve benzeri ayrımcı saldırılar ve nefret söylemleri, Türkiye’nin demokratikleşme sürecine ve bu konuda önemli rol sahibi olan sivil toplumun özgürlüğüne büyük zarar vermekte olup Türkiye’nin demokratik gelişiminin gerilemesine neden olmaktadır. Bu saldırılar, en temel insan haklarından olan örgütlenme hakkına yöneltilmiştir ve dolayısıyla tüm sivil toplum ve toplumun her kesiminden genci hedef almıştır. Dünyada çoğu ülkede toplumsal cinsiyet eşitliği kavramı üzerine yoğunlaşılıyorken Türkiye’de varlığının direkt reddedilmesi ve saldırılması, ülkemizde her türlü kimlikten gencin toplumda özgürce var olabilmesi konusunda endişe uyandırıyor. Ülkemizin anti-demokratik, baskıcı ve gençlerin özgürce yaşamasına izin verilmeyen mevcut durumu nedeniyle çok sayıda genç bu ülkede kendilerine özgür bir gelecek göremiyor ve ülkemizi terk ediyorlar. Bizler daha özgür ve yaşanabilir bir ülke için devam ettiğimiz hak mücadelemizi tüm gençlerle birlikte sürdürmek istediğimizi ve kapımızın her zaman her gence açık olduğunu belirtmek isteriz.

Yaşanan olayların ardından, Nilüfer Belediye’sine karşı başlatılan karalama kampanyasının Belediye’nin geliştirdiği eşitlikçi politikalara zarar verme amaçlı olduğunu düşünüyor ve bu karalama kampanyasını kınıyoruz. Sivil toplumun özgürce varlığını sürdürebilmesinin Türkiye’nin demokratikleşmesinde önemli rol oynadığını düşünüyoruz. Sivil toplumun birlikte daha güçlü var olacağına inanıyoruz ve bizimle desteklerini paylaşan örgütlere ve kişilere teşekkür borç biliriz. Nilüfer Gençlik Meclisi olarak her zaman olduğu gibi hak mücadelemizi sürdürmeye ve bu mücadelede gençleri ve gençlik örgütlerini desteklemeye devam edeceğiz. Bu konuya bağlı olarak, Nilüfer Gençlik Meclisi’nin siyasi partiler ve ideolojiler üstü olan ve hak savunuculuğu yapan politik bir yapı olduğunun altını bir kez daha çiziyor, hak savunuculuğu yapmaya devam edeceğimizi, hak ihlali yaşayan gençlerin yanında olacağımızı ve bağımsız bir yapı olarak özgürce varlığımızı sürdüreceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz.

Daha demokratik ve özgür bir ülkede korkmadan var olabilme dileğiyle."