Malatya'da köylüler çadır ve gıda yardımı bekliyor

Maraş merkezli depremlerden etkilenen Malatya’nın Bölüklü ve Dilek köylerinde depremzedelere yetkili kurumlar tarafından ulaşan yardım olmadı. Elektrik, su ve çadırın olmadığı Bölüklü’de köy halkı, 15 metrekare bir çadırda 60 kişi kalıyormuş. Dilek Köyü’nde insanlar kendi imkanlarıyla barakalar yapmış. Can kaybının yaşanmadığı iki köyde, izolasyonlu çadırlar, su, gıda, kadınlar için hijyen malzemeleri, bebek mamalarına, yaşlılar, kanser ve astım hastaları için tıbbi yardıma ihtiyaç duyuluyor. Köyde köylüler yardım beklerken il merkezlerinden köye gelen depremzedeler olmuş.

‘KÖYE GELEN YARDIMI STOKLADILAR’

Akçadağ ilçesine bağlı il merkezine 49 km, ilçe merkezine 12 km uzaklıkta bulunan Bölüklü Köyü’ne henüz yardım ulaşmadı. Bölüklü, bölgedeki dağ köylerinden. Depremden sonra köyde elektrik ve su yok. Düne kadar köyün yolu kapalıydı. Yakın köylerle bile irtibatı yok. Köyde yaşayan Aydın Durmuş, arabasında şarj ettiği telefonuyla dışarıyla iletişim kurabiliyor. Durmuş, Akçadağ Belediye Başkanı Ali Kazgan’ı arayarak yolları açtırmış. Durmuş, “Her tarafın yolu açıldı, neden buranın yolu açılmıyor, diye sordum başkana. Biz her zaman bu konuda mağduruz. Rica minnet yolları açtırdım. Yakın yerlerde elektrik var, burada yok. Çadır yok, gıda yok” diye konuştu.

Durmuş, köye gelen yardımın birkaç kişi tarafından stoklandığını anlattı: “Köylüye dağıtılması için verilen malzemeyi kendine stok yapan kişiler var. Dağıtımlar düzenli değil. Evine üç senelik stok koyan var. Bir eve bir traktör dolusu malzeme gider mi?”

‘SAVAŞ OLSAYDI BU KADAR ZAYİAT VERMEZDİK’

60 kişiden oluşan köy, köyden bir kişinin çadırı olması sayesinde dışarıda kalmaktan kurtulmuş. Durmuş, “60 kişi 15 metrekare bir çadırın içerisinde geçirdik. Donacaktık. Eksi 15 dereceyi buldu burası” dedi. Durmuş, köylerin soğuk olması nedeniyle çadırların soğuktan koruyacak şekilde olması gerektiğini söyledi. Sarsıntılar devam ettiği için korkudan evlere giremiyorlarmış. Yardım istemek için belediyeyi aradığını söyleyen Durmuş, “’Su ve kuru ekmek var, onları göndereceğiz’ diyorlar. Ören’e dünya kadar yardım geldi. Ama biz dağ köyüyüz, yardım yukarı çıkmıyor. Bir savaş olsaydı bu kadar zayiat vermezdik. Kafayı kıracağız artık. Köyde herkese psikolojik destek lazım” sözleriyle durumlarını anlattı. Durmuş, il merkezlerinden köye gelen depremzedelerin olduğunu söyledi.

‘TANIDIKLARIN GÖNDERDİĞİ YARDIMI BÖLÜŞTÜK’

Malatya’nın Yeşilyurt ilçesine bağlı, il merkezine 14 km uzaklıkta bulunan Dilek Köyü’nde yaşayan Metin Ekici, tanıdıklarının yardım gönderdiğini söyledi. Kendisine ulaşan yardımı bulunduğu mahalleye dağıtmış. Arabayla Dilek Köyü’ne 12 dakikalık mesafede bulunan Suluköy’e Maraş’tan gelen dört aileye gelen yardımdan bir koli hazırlayarak götürmüşler. Ekici, “Yiyecekleri yoktu, biz de gelen yardımlardan bölüştürdük, götürdük insanlara. Kalacak yerleri yok, gittiğimizde otobüsün içerisinde oturuyorlardı” diye anlattı. Köyde elektrik var fakat su çamur akıyormuş.

Köyde, üç-dört aile bir arada kalıyormuş. Ekici, köye çadır gelmediği için insanların kendi imkanlarıyla yaptığı barakalarda kaldığını söyledi. Havanın soğuk olması nedeniyle hasar gören evlerine girmek zorunda olduklarını ekledi: “Çok soğuk olduğu zaman içeri girmek zorunda kalıyoruz. Bizim oturduğumuz ev kerpiçten, mutfağın duvarı ayrılmış ama çocuklarımız var, üşüdükleri için içeride oturuyoruz. Sabaha kadar sallandık ama ne yapalım.”

‘YARDIMLARI KENDİM BOŞALTTIM, NEREYE GİDİYOR ANLAMADIM’

Gelen yardımların yetmediğini, Şahnahan bölgesi gibi bazı köylere hiç yardım gitmediğini söyleyen Ekici, “Malatya’da yollar hep açık ama yardımın neden gitmediğini çözemedik” diye tepki gösterdi. Belediye çalışanı olduğunu ifade eden Ekici, AFAD’ın çadır vermediğini şöyle anlattı:

“Adamları olanlar AFAD’ın çadırlarını getirdiler, oturuyorlar. Ben belediyede çalışıyorum. Sabah gidiyorum AFAD’a yardım ediyorum. İlk günü AFAD’ın arabası geldi, çadır istedim ama ‘bunların yeri var’ dediler vermediler. Belediye’ye sorduk ‘yok’ dedi. Bu kadar yardım geliyor. Galatasaray göndermişti, ben kendim boşalttım yardımları. Bu kadar yardım nereye gidiyor çözemedim.”