Kamu emekçileri iş bıraktı: Bizleri yok sayan teklife ilk uyarı!

Kamu emekçileri, 2024-2025 toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde hükümetin verdiği teklife karşı bugün Türkiye genelinde iş bıraktı. Kamu emekçileri, 2024 yılı ilk 6 ay için yüzde 14, ikinci altı ay için yüzde 9; 2023 yılı için de ilk altı ay için yüzde 6 ve ikinci altı ay için ise yüzde 5’lik zam teklifini yetersiz bulmuştu.

Bursa’da Şehreküstü Meydanı’nda bir araya gelen kamu emekçileri adına basın açıklamasını KESK Bursa Şubeler Platformu Sözcüsü Nuriye Aydemir okudu. Aynı zamanda 12 milyon emeklinin de hakkını savunduklarını söyleyen Aydemir, “İktidar, merkez bankasının hedeflediği, ama her zamanki gibi tutmayacağı bugünden belli olan enflasyon oranlarının bile altındaki teklifi ile hepimizle açıkça alay etmiştir. Üstelik hükümetin tırnak içinde teklifinde tüm kamu emekçilerinin ortak taleplerine ve 11 hizmet kolunun taleplerine dair tek cümle edilmemiştir” diye konuştu.

Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan’ın “Müzakerelerimizin tüm tarafları memnun edecek şekilde hayırla sonuçlanacağını ümit ediyorum” açıklamasını hatırlatan Aydemir, “Bu teklifte 4 milyonu aşkın kamu emekçisini, 2 milyonu aşkın kamu emeklisini memnun edecek ne vardır?” diye sordu. “Toplu sözleşme teklifinde 4 milyonu aşkın kamu emekçisini çalışırken yoksullukla, 2,5 milyon emekliyi ise sefaletle tehdit var” diyen Aydemir, üretimden gelen güçlerini kullanacaklarını söyledi.

‘BU TEKLİF BİZİM İÇİN YOK HÜKMÜNDEDİR’

Aydemir, dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı Temmuz 2023 itibari ile 38 bin TL’ye ulaştığını, kamu işvereninin teklifinde ise iki çocuklu en düşük kamu emekçisi maaşının iki yıl sonra 30 bin 425 TL olmasının vaat edildiğini belirtti. Aydemir, “İktidarın kendi enflasyon hedeflerinin bile altında kalan, TÜİK’in sanal rakamlarına dayalı bu teklif bizim için yok hükmündedir” dedi.

Aydemir, “Bizler sustukça, yetkimizi başkalarına teslim ettikçe başımıza nelerin geldiğini geçtiğimiz 6 toplu sözleşmede gördük. Kamu işvereni olan hükümetin sesimize kulaklarını kapatamaması, üzerinde pazarlık yapılabilecek yeni ve gerçek bir teklif sunması bizlere bağlı. Bunun için KESK olarak hükümetin hepimize sefalet-yoksulluk ve güvencesizlik dayatan ilk teklifine karşı ilk uyarımızı yapıyoruz. Üretimden gelen gücümüzü kullanıyoruz. Bu daha başlangıç, mücadeleye devam diyoruz” diyerek konuşmasını tamamladı.

‘ENFLASYONUN ALTINDA MEMURA ZAM TEKLİF ETMEK UTANÇ VESİKASIDIR’

Açıklamanın ardından konuşan CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala, “1970’de Türkiye, küresel hacim içerisinde ekonomik olarak dünyada 15’inci sıradayken şimdi 21’inci sırada. Türkiye’de milli gelir emekçilerin yararına değil sermayenin yararına dağıtılan bir yönetme biçimi tercih edilmiş durumda. Bunun yansıması olarak da kamu emekçilerine sunulan toplu iş sözleşmesi, anlaşılması çok güç bir teklif. Enflasyonun daha altında memura ve emekliye zam önermek bir utanç vesikasıdır. Bunun kabul edilebilir bir yanı yoktur. Eğer bir devlet kendi ülkesinde açlık sınırının altında çalışanına ve emeklisine bir maaş veriyorsa o devletin güçlü bir devlet olduğundan söz edilemez. Kamu çalışanlarının çoğunluğu yoksulluk sınırının altında, emeklilerin büyük bölümü açlık sınırının altında maaş almaktadır” ifadelerini kullandı.

Sorunun kaynağının ülkedeki paranın bölüşüm ilişkileriyle ilgili olduğunu söyleyen Pala, “Küresel kapitalizme teslim olmuş bir yönetim tarzı nedeniyle bugün emekçiler zor durumda” diyerek KESK’i desteklediğini belirtti.