Kaleli: 18 yıl da, 108 yılda geçse bu acı unulmayacak

Sena Kaleli, mesajında şu sözlere yer verdi:

"Bugün Sivas'ta yaşanan, 18 yıl önce bugün Madımak Oteli'nde 33 yazar, ozan, düşünür ile 2 otel çalışanının aramızdan ayrılışının verdiği acıları tekrar hissettiğimiz, hiçbir zaman unutmadığımız ve unutturmayacağımız bir gün.

Herkesin gözü önünde, saatlerce çaresiz mücadeleler sonucu bu ülkenin değerlerinin katledildiği, binlerce insanın içinde yer aldığı, gerçek sorumlularının hâlâ cezalandırılamadığı bir günün üzüntüsünü yaşıyoruz bugün.

Canların ve bu ülkenin aydınlık insanlarının yitip gittiği Sivas katliamı ve Madımak Olayı, bu topraklarda yaşayan herkesin yüreğinde bir matem günü olarak mıhlanmıştır. 18 yıl da geçse, 108 yıl da geçse, bu acı bize tek suçu sanatını icra etmek, fikirlerini paylaşmak ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği tarafından organize edilmiş olan Pir Sultan Abdal Şenlikleri'ne katılmak olan bu insanların bir hiç için hunharca öldürüldükleri gerçeğini unutturmayacak.

Bu sene, kendi içimizdeki matemi, anma toplantıları ile paylaşmak isterken, öğreniyoruz ki Sivas Valisi Ali Kolat, "Madımak olaylarının yıl dönümünde anma etkinliği yapacak grubun toplu halde otel önüne gelmelerine ve burada basın açıklaması yapılmasına izin verilmeyecek" demiş.

Bu acı günü unutturmak istemeyen, o gün canını veren aydın insanları yâd etmek isteyen insanların bu etkinliğine mani olmak, o güzel insanları 18 yıl sonra bir kere daha yakmak demektir. O insanların anısının, kuşaktan kuşağa geçmesine engel olmak demektir.

Bu yıl, her anlamda üzücü bir yıl. Bu yetmiyormuş gibi, savcı 18 yıldır firari durumda olan 6 sanıkla ilgili görülen davada zamanaşımı talebinde bulundu. 

Bugün geldiğimiz noktada, ileri demokrasiden bahseden bir zihniyetin iktidar olduğu bir ülkede, insanlar anma törenlerini yapamıyor, devlet firari sanıkları yakalayamıyor, görülen dava zamanaşımıyla sonlandırılmak isteniyor. Olaylara katılanların avukatları iktidar partisinin önemli görevlerinde...

Bu ülkede birlikte ve bütünlük içinde yaşamanın bir zenginlik olduğuna inanan bizler, her türlü baskı ve dayatmaya rağmen, 2 Temmuz gününün bizlere yüklediği sorumluluğun bilincinde 35 insanın yakılarak öldürüldüğü bugünün acısını unutmayacağız ve unutturmayacağız.

Bu vesile ile Sivas'ta canlarını yitiren aydın insanlara tekrar Allah'tan rahmet; yakınlarına, dostlarına da tekrar sabır ve bitmeyen bir mücadele azmi diliyorum."