İYİ Parti değişimi istedi ama gerçekleştiremedi!

KULİS KUŞU / BURSAPORT

İYİ Parti bugün 5'nci kez olağanüstü kurultayını gerçekleştirdi. 
27 Ekim 2017'de kurulan İYİ Parti, bugüne kadar 3 kez olağan, 5 kez de olağanüstü kurultay yapmış oldu. 
Artık İYİ Parti'nin geleneği haline gelen seçim sonrası Kurultay'da Meral Akşener'e tahammül kalmadı da diyebiliriz. 
Kendisi de bunun farkında olduğundan tekrar aday olmadı. 
Kendisi aday olmasa da onun adına aday olacak biri vardı elbet. 
O kişi de Müsavat Dervişoğlu'ydu. 
Hiç bir zaman açık açık desteklemiş olmasa da Müsavat Dervişoğlu, onun vekili konumundaydı. 
İYİ Parti'nin ablası, Dervişoğlu için kulis yaptığını Kurultay salonuna birlikte girerek bir kez daha gösterdi zaten. 
*
İYİ Parti'nin kuruluşundan beri, Genel Başkan olmayı hayal eden diğer isim de Koray Aydın'dı. 
Milliyetçi Hareket Partisi'nde, Devlet Bahçeli'ye karşı aday olmuş, Meral Akşener ve Ümit Özdağ ile birlikte ihraç edilmişti. Ve yine aynı blok İYİ Parti'nin kurucusu olmuştu. 
Ümit Özdağ, daha sonra İYİ Parti'den de ihraç edildi, Zafer Partisi'ni kurdu. 
Koray Aydın ise, her zaman Meral Akşener'in yanında yer alarak, sırasının gelmesini bekledi. 
İşte Koray Aydın için büyük gün gelmişti. 
Meral Akşener'in aday olmayacağı belli olur-olmaz kendi adaylığını ortaya koydu. 
*
Tolga Akalın ise, büyük bir cesaret örneği göstererek, Akşener'in aday olup olmayacağını öğrenmeden direkt olarak Genel Başkanlığa adaylığını koydu. 
Akalın, özellikle gençlerin desteğini alarak çıktı bu yola. 
Meral Akşener cephesi tarafından mobbinge uğradı. Meral Akşener taraftarları tarafından hedef tahtasına konuldu bile diyebiliriz. Salondaki oturma düzeninde de bunun göstergesi vardı. 
Meral Akşener, Koray Aydın ve Müsavat Dervişoğlu ile aynı sırada otururken, Tolga Akalın'a  kendilerinden çok daha uzakta bir yer ayırmışlardı. 
Parti tarafından dışlanmanın en güzel örneğiydi... 
*
Ve son aday, Günay Kodaz...
14 Mayıs 2023 seçimlerinden sonra Genel Başkan Meral Akşener'e karşı baş kaldıran grubun liderlerinden biriydi. Muhalefet grupları oluşturmuşlardı. Özellikle Meral Akşener'in, partiyi aile şirketi gibi yönettiğine dair iddiaları ortaya atmışlardı. Fakat, Haziran ayında yapılan kurultayda Akşener'in karşısına aday olarak çıkamamıştı hiçbir muhalif...
O kurultayı hatırlarsak eğer, Akşener'in parti içine verdiği sert mesajlar olduğunu anımsayacağız. Zaten kurultayda sonra birçok muhalif de yani o gruplara katılanların bir çoğunun ihraç edildiğini gördük. 
Yani, Haziran ayında Akşener, her partide olduğu gibi, lider egomanyasını kurmayı başarmıştı. 
Günay Kodaz, bu sefer aday olma cesaretini gösterdi. 
Nasıl olsa karşısında Akşener yoktu!.. 
Ancak ortada bir hedef de yoktu!.. 
Zira...
Günay Kodaz'ın aday olabilmesi için gerekli 80 imza zar-zor toplandı. 
Buna rağmen, rezil olmak pahasına aday olmayı tercih etti. 
*
Peki Bursa teşkilatı kimi destekledi?
Aslında buna net bir cevap vermek doğru olmaz. 
Çünkü; teşkilatın iktidarı, yani İl Başkanlığı yönetimi ve Bursa Milletvekilleri Selçuk Türkoğlu ile Hasan Toktaş, başından beri Müsavat Dervişoğlu'nun yanında yer aldı. 
Ancak... 
Kurucu delegeler, bölünmüş durumdaydı. 
Şöyle açıklarsak:
Bursa İYİ Parti kurucu il yönetimi ve ekibi, Koray Aydın'ın yanında yer aldı. Açık destek de verdiler... 
Fakat, Bursa'nın daha genç ekibi ve Bursa il yönetimine tepkili olanlar Tolga Akalın'ın yanında yer aldı. 
Yani Bursa teşkilatı 3'e bölünmüş durumdaydı... 
*
Olağanüstü kurultayın ilk tur oylaması şöyle sonuçlandı:
1-Koray Aydın: 472
2- Müsavat Dervişoğlu: 370
3- Tolga Akalı : 327
4- Günay Kodaz: 2
Bu sonuçlara göre, ilk turda seçimi kazanmak için yeterli 652 oyu kimse alamadı. Ve ikinci tura kaldı. 
Bu sonuçlara bakıldığında aslında Meral Akşener ve yönetimine büyük bir tepki oyunun varlığından bahsedebiliriz. 
Tolga Akalın'a verilen oyların seçilen yeni yönetim tarafından iyi okunması gerekir. 
Zira Tolga Akalın bu kadar oyu, partiyi iyi yöneteceği düşüncesiyle almadı. İki adaya da tepki olsun diye aldı... 
Lakin, Tolga Akalın 2'nci tur öncesinde kürsüye çıkarak, adaylıktan çekildiğini ilan etti. Herhangi bir adayı destekleyerek çekilmiş olmasa da ilk etapta, Koray Aydın'ın lehine çekildiği dedikodusu dolaştı kulislerde. 
Bu dedikoduyla Genel Başkanlık yarışının 2'nci turda biteceği ve Koray Aydın'ın İYİ Parti'nin yeni lideri olacağı tahmin edildi. 
Lakin öyle olmadı. 
İlk turda birinci olan Koray Aydın, ikinci tur sonuçları açıklandığında, 2'nci olduğu gözlendi. 
Oylamada ikinci tur sonuçları şöyle gerçekleşti:
1-Müsavat Dervişoğlu: 570
2-Koray Aydın: 565
3- Tolga Akalın: 15 
4- Günay Kodaz: 3 

Tolga Akalın çekilmesine rağmen 15 oy alırken, ilk turdaki oyunu yüzde 50 oranında artıran Günay Kodaz, rezil olmaya devam etti. 
Bu sonuçlara baktığımızda kıran kırana giden yarışta, aslında Tolga Akalın'a verilen oyların büyük çoğunluğu'nun Müsavat Dervişoğlu'na verildiği görülüyor.
Bir umutla çıkılan yolda kendilerini yarı yolda bırakılmış hisseden delegelerin tepkisi miydi yoksa bu oylar?
Hiç bir aday 652 oyu alamadığı için 3'ncü tura kaldı seçimler. 
Bu sırada Günay Kodaz da Koray Aydın lehine çekildiğini açıkladı. 
Üçüncü tur sonuçları ise şöyle oluştu:
1-Müsavat Dervişoğlu: 611
2- Koray Aydın: 548 
*
Koray Aydın'ın oyları bir önceki tura göre düştü...
Delegeler, kazanacağı belli olan Müsavat Dervişoğlu'nun yanında saf tutmaya başladı. 
Ancak buna rağmen 652 oy sayısına ulaşılabilmiş değildi. 
Yani Müsavat Dervişoğlu, delegelerin yarısından 1 fazlasının desteğini almış bir genel başkan değil. 
Ancak... 
Dervişoğlu'nun konuşmasında birlikten ve beraberlikten bahsediyor olması işleri değiştirir...
Seçimi kazandıktan sonra Koray Aydın ve Tolga Akalın'la poz vermesi, birlikte yönetmeye devam edeceklerini söylemesi prasedürden midir yoksa samimi duyguları mıdır, gelecekte göreceğiz. Ancak Dervişoğlu'nun son mesajı, "Artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak" sözü kıymetli... 
Acaba ne eskisi gibi olmayacak?
*
Son olarak;
İYİ Parti de Cumhuriyet Halk Partisi gibi bir değişime ihtiyaç duyuyordu. 
Yani yenilik getirecek bir lider gerekiyordu. 
Ancak, kazanan Meral Akşener'in desteklediği aday oldu. 
Bu da aslında partide değişim umutlarını bitirecek bir adım olarak yorumlanabilir.