SON DAKİKA
Hava Durumu

İSİG: Mayıs ayında 139 işçi çalışırken hayatını kaybetti

İş Sağlığı ve Güvenliği Meclisi'nin raporuna göre; (İSİG), mayıs ayında 139, yılın ilk beş ayında en az 738 işçinin hayatını kaybetti.

Haber Giriş Tarihi: 13.06.2024 10:38
Haber Güncellenme Tarihi: 13.06.2024 21:26
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
İSİG: Mayıs ayında 139 işçi çalışırken hayatını kaybetti

İş Sağlığı ve Güvenliği Meclisi'nin (İSİG) mayıs ayı iş cinayetlerine yöenlik hazırladığı rapora göre; mayıs ayında 139, yılın ilk beş ayında en az 738 işçinin hayatını kaybetti. Bursa'da mayıs ayında 8 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. 

2024 yılının ilk beş ayında (Ocak’ta 161, Şubat’ta 149, Mart’ta 124, Nisan’da 165 ve Mayıs’ta 139 olmak üzere) en az 738 işçi, yani her gün “en az” 5 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. 

Mayıs ayında iş cinayetlerinin yaş gruplarına göre dağılımı şöyle: 15-17 yaş arası 2 çocuk/genç işçi, 18-29 yaş arası 29 işçi, 30-49 yaş arası 62 işçi, 50-64 yaş arası 30 işçi, 65 yaş ve üstü 10 işçi, yaşı bilinmeyen 6 işçi hayatını kaybetti.

SICAKTA ÇALIŞTIRILMA

İSİG, raporunda sıcakta çalışmaya yönelik bir yazı paylaştı:

"Geçtiğimiz yıl sıcakta çalışırken beyin kanaması ve kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden PTT, enerji, inşaat işçileri oldu. Bu yıl da Adana’da bir tarım işçisini kalp krizi geçirmesi sonucu kaybettik. 2024 yılında Mayıs ayı ile beraber aşırı sıcaklar başladı. Sıcaklık önümüzdeki günlerde hızla artacak ve 40-50 derece sıcakta açık alanda çalışan işçiler var.

Peki, işçiler bu kadar sıcakta çalışmak zorunda mı? Bu kavurucu sıcakla bedensel gücümüz sınanmak zorunda mı? Hangi önlemler alınabilir? Önlemler alınmazsa, işten atılmaktan korkmadan, sıcakta çalışmayı reddedebilir mi? Bu ve benzeri sorular akla geliyor. Bu noktada birçok ülkede farklı kriterler mevcut ama neredeyse hiçbiri uygulanmıyor, işçiler sıcak ortamlarda çalışmaya devam ediyor. Oysa çalışma saatlerinde düzenlemeye gidilmesi ve hava sıcaklığının daha düşük olduğu saatlerde çalışılması, uygun (hafif ve nefes alabilen) iş kıyafetlerinin sağlanması, serinletici ekipmanlar ve havalandırmanın oluşturulması, dinlenme molaları gibi önlemler alınmalı.

Ancak bu önlemler hayata geçirilmiyor, işçiler çalıştırılmaya devam ediyor, çeşitli sağlık sorunlarına maruz kalınıyor, meslek hastalıkları (örneğin melanom dışı cilt kanseri) ve kalp krizi/beyin kanaması gibi nedenlerle ölümler artıyor. İSİG mücadelesi, çalışılan ortamlarda asgari ve azami sıcaklık sınırının koyulmasını sınıfsal bir talep olarak gündemine almak ve bu taleplerin hayata geçirilmesi için mücadele etmek zorundadır.

Altını çizmemiz gereken bir husus da şu. Gerekli önlemler alınmadığı taktirde işçilerin hukuken “çalışmaktan kaçınma hakkı” var. Ancak işçiye bu hakkını kullanma çağrısı yapmak büyük bir çoğunlukla kuru laf olarak kalıyor. Çünkü bu hakkı ancak “örgütlü işçiler” hayata geçirebiliyor. Konumuz olan “sıcakta çalıştırma”da ise Türkiye’de bir yasal düzenleme söz konusu değil."

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.