İnce: Gençler bizim yapamadığımızı yaptı

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, "Bu ülkede iki ayyaşın yaptığı yasa yok ama bu ülkeyi bir küfürbaz yönetiyor" ifadesini kullandı.

Olayların bu noktaya gelmesinde "bir akılsızlık" olduğunu ileri süren İnce, şunları söyledi:

"Başbakan ya okumasını bilmiyor ya da okuduğunu anlamıyor. Anayasa'nın 58. maddesini düzgün okusun. Orada gençleri alkolden değil alkol düşkünlüğünden koruma var. Ama orada cehaletten korumak da var, milletiyle bölünmez bütünlüğü de var, Atatürk ilkeleri de Cumhuriyet de var, kumardan koruma görevi de var. Tek sesli bir Türkiye istiyorsun, bunu istemek cahil bir Türkiye istemektir. Anayasanın 58. maddesine aykırı davranıyorsun demektir.

İddaa'yı, şans topunu, on numarayı, sayısal lotoyu, süper lotoyu kim buldu? Beygirler iki gün koşarken bunları 7 gün koşturmaya kim başlattı? Gündüz yetmedi gece de beygirleri kim koşturttu? Ben de 'bu ülkeyi üç beş kumarbaz yönetiyor' mu diyeyim. Siz de bana 'kimi kastettiniz?' diye soracaksınız. Ben de size 'yok canım Başbakan'ı filan kasteder miyim, yanlış anlaşılmış' diyebilirim.

Başbakan'ın çapulcu dedikleri bu ülkeye vergi ödeyenler. Örtülü ödeneğin parasını, seçim döneminde devletin parasını AKP'nin parası gibi dağıttığın paraları ödeyenler. Bu ülkede bir çapulcular bir de parapulcular var. Biz çapulcu olmayı kabul ediyoruz ama biz parapulcu değiliz."

İnce, Erdoğan'ın "Yüzde elliyi zor tutuyorum" şeklindeki sözlerini de eleştirerek, "Bir başbakan milletini, ülkesini iç savaşla tehdit eder mi? Onlar senin askerin, koyunun mu? Onlar senin tebaan mı, onları senin bir emrinde sokağa düşecek yüzde elli mi? Birileri sana 'Sal gelsinler, bir hesaplaşalım derse' ne olacak?" diye sordu.

BAŞBAKAN TABLETİ Mİ KIRDI?

"Ne derece doğru bilmiyorum ama Başbakan tabletten izlemiş Bülent Arınç'ın açıklamalarını, tableti kırmış, 'niye özür diledi' diye, yazılı metinde özür yokmuş" diyen İnce, şöyle devam etti:

"Başbakan, Cumhurbaşkanı'na ayar çekiyor, yabancı basın mensuplarına, öğrencilere, eylemciye, direnişçiye, reklam vermeyen ajanslara, doktorlara, işçilere, öğretmenlere, muhalefete, eczacılara, herkese ayar çeken bir Başbakan var ama sonunda ona da bir ayar çektiler. Bu ülkeni gençler 'yeter kes sesinin, seninle mi uğraşacağım' dedi. Bizim çekemediğimiz ayarı bile çektiler."