'Heykel değil, Bursa'nın katledildiğinin simgesi'

Altıparmak Meydanı'nda yaptırılan Yüzen Taşlar Heykeli'nin önünde basın açıklaması yapan Güney Marmara Doğal ve Kültürel Çevreyi Koruma Derneği (GÜMÇED) Genel Başkanı Adnan Önürmen, 850 bin lira harcanarak yaptırılan heykelin çok gereksiz olduğunu söyledi.

Ortaya çıkan çalışmanın Karagöz ve Hacivat'ı kesinlikle temsil etmediğini, trajikomik bir mesaj verdiğini savunan Önürmen, heykelin su ve elektrik enerjisi ile çalışan, taşlarla örtülü bir makine olduğunu söyledi.

Önürmen, Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) katkılarıyla 850 bin TL'ye heykeltıraş Christian Tobin'e yaptırılan iki taş için heykeltıraş sanatı ve heykel tanımlamasının doğru bir anlatım olmayacağını ifade etti.

Bursa'nın yeşili, bitki örtüsü, doğası ve kültürü ile dünyanın dikkatini çekmeyi başarmış bir tarih şehri olduğunu belirten Önürmen, şehrin merkezine dikilmiş bu iki taşın, sanat, edebiyat, tarih ve hayal dünyasının iki önemli figürü olan Karagöz ve Hacivat ile uzaktan yakından hiçbir bağlantı kurulamayacağını söyledi.

"MİLLET AŞ, BUNLAR TAŞ DERDİNDE"

Eleştirilerin odak noktası haline gelen heykelin şekli nedeniyle de toplumda rahatsızlık yarattığını kaydeden Önürmen, şunları söyledi:

"Şehrin göbeğine dikilmiş olan bu iki taş, aslında Bursa'da yaşanan doğa katliamının da bir anlamda sembolüdür. Mermer ocakları ile kirlenen sular ve neticesinde bu suları içmek zorunda olan köylüler, ceza evlerini andıran TOKİ binalarının şehir merkezine yapılması, gelişi güzel imar izinleri, kaçak yapılar bunlardan sadece bir kaçıdır.

Altıparmak Caddesi'ne dönüp bir bakın. Esnaf kan ağlıyor. Dükkânların tek tek kapandığı bir yere böylesine yüksek bir maliyetle hiçbir anlam ifade etmeyen bu makine heykelin yapılması trajikomik bir tablodur. Biz, heykel yapılmasına karşı değiliz fakat şampiyon Bursaspor'un heykeli, Yüzen Taşlar Heykeli'nin yerine yapılsaydı çok daha anlamlı olurdu. Bursa Atatürk Stadı'nın bulunduğu Altıparmak, Darmstad civarı ve Muradiye Mahallesi pek çok güzel anılara tanıklık etmiştir. Buralar, sporda kardeşlik duygularının pekiştirildiği mekânlar olmuştur. Kaldı ki Bursa'ya büyük gurur yaşatan Bursaspor, şampiyonluk kupasını yine burada, Bursa Atatürk stadında kazanmıştır. BTSO'nun bu çelişkili çalışması oldukça düşündürücüdür. Acaba birileri 'Biz istediğimizi yaparız, Bursa'yı parmağımızda oynatırız' mesajını mı vermek istiyor. Bizce topluma verilmek istenen mesaj da budur."