SON DAKİKA
Hava Durumu

Gezi Direnişi’nin 12. yılında Bursa'da gençlik meydanlarda

Bursa'da Gezi Direnişi'nin 12. yılı dolayısıyla gençlik örgütleri toplandı. İktidarın baskılarına karşı direniş ve dayanışma çağrısı yapıldı.

Haber Giriş Tarihi: 02.06.2025 20:04
Haber Güncellenme Tarihi: 02.06.2025 23:34
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
Gezi Direnişi’nin 12. yılında Bursa'da gençlik meydanlarda

Bursa'da Gezi Direnişi'nin 12. yılında gençlik örgütleri bir araya geldi. Fomara Meydanı'nda saat 19.00'da toplanan gençlik örgütleri, iktidarın baskılarına karşı direniş ve dayanışma çağrısı yaptı.

Açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:

"Bugün burada, Gezi Direnişi’nin yıldönümünde devrimci gençler olarak bir araya geldik. Gezi direnişinin üzerinden 12 sene geçmesine rağmen, Gezi’nin direniş ruhu ve amacı hâlâ gençliğin zihninde, eylemlerinde yaşıyor. Gezi Parkı’nda verilen tepki yalnızca sosyal isteklerin ötesinde; yıllardır AKP iktidarının baskıcı ve gerici yönetimine karşı, neoliberalizmi memlekete sokmaya çalışmasına karşı, faşizme karşı biriktirdiği öfkenin patlamasıdır. Taksim Gezi Parkı’nın talanına karşı yükselen “Her yer Taksim, her yer direniş!” sloganı, yalnızca betonlaşan bir parkı savunmakla kalmadı; iktidarın, faşizmin halka karşı hangi şiddet yöntemlerini devreye soktuğunu gözler önüne serdi. O tarih, Türkiye halklarının, gençliğinin; emeğe, özgürlüğe ve adalete olan inancını yeniden alevlendirdi. Zira Gezi, baskılara ve karanlığa inat; umut ve dayanışmayla büyüdü.

Gezi’nin ilk anlarından itibaren açığa çıkan halk öfkesini faşizmin aygıtları durdurmaya yetmedi! Halk direnişinin sonucunda barikatlar yıkıldı! İktidarın zor aygıtları geri çekilmek zorunda kaldı! İktidarın bu çaresizliği karşısında kendiliğinden oluşan halk hareketi; örgütlü yapıların da desteğiyle, Gezi’yi, Taksim’i ele geçirdi. Bu halk hareketine karşı iktidar: olayları karalama, sönümlendirme ve tabanı ayrıştırma gibi yollara; ulusal haber kanallarıyla, gazetelerle ve devletin diğer baskı aygıtlarıyla başvurmuştu. Halkın iradesini kırmak için başvurulan bu yolların yanı sıra insanlık dışı muameleler, tutuklamalar, polis şiddeti ve ölümler aslında AKP iktidarının örgütlü bir halkın gücünden ne kadar korktuğunun göstergesidir. Gezi Direnişi boyunca, iktidar güçleri; gaz bombaları, tazyikli sular ve plastik mermilerle halkın üzerine yürüdü. TOMA’lar meydanlara indi, polis barikatları dört bir yanı sardı, memleket resmen ablukaya alındı. İşte o an, “milli birlik” gibi burjuva söylemlerinin ardına saklananların, aslında ulusları ezmek ve halkın taleplerini bastırmaktan başka derdi olmadığını herkes bir kez daha kavradı. Hemen her gece, sokaklar yaralı öğrenciler, kadınlar, aydınlar, işçiler ve halkın diğer unsurlarıyla doldu. Gezi, iktidar kurgusuna saldırdığı için hedefe konuldu.

Gezi Direnişi sırasında gençliğin en önemli gücü halk veya işçi tabanından gelen kendiliğinden oluşan eylemleri ateşleme ve örgütleme potansiyelidir. Faşizme, sermaye sınıfına karşı omuz omuza mücadele eden bugünlerde de olduğu gibi gençliğin örgütlü gücüdür, halktır.

19 Mart’ta Beyazıt’ta yıkılan barikattan, Gezi’den, Metal Fırtına’dan aldığımız mirasla iktidarın neoliberal politikalarına, gericiliğin gölgesine, faşizmin karanlığına karşı bu ülkenin sokaklarında, parklarında, meydanlarında “Diren!” diyen bir dalga gördük. 19 Mart 2025’te yeniden ayağa kalkan, baskıya, sömürüye, gençlerin gelecek umutlarının ellerinden alınmasına karşı “Artık yeter!” diyen gençlik faşizme karşı omuz omuza geldi. Sokağa inen halk ve gençlik polis barikatlarıyla karşılaşınca refleksif olarak birbirine yaslandı, dayanışmayı ördü. Gaz bombaları sıkıldığında gençler panik yapmadı aksine bir araya gelerek yaralılara müdahale etmek, su ve maske paylaşmak için doğal bir ağ kurdu. Tüm bunlar Gezi deneyimi ile öğrenildi. 19 mart sonrası oluşan atmosfere karşı gençlik; polis ve devlet baskısına karşı gezi’den beri içten içe biriken öfkeden doğrudan beslendi. Gezi’deki ruhu canlı tutarak ellerindeki kartonları ve pankartları birbirlerine uzattılar.

Gezi isyanı süresince arkadaşlarımız iktidar güçleri tarafından her gün şiddete maruz kaldı, katledildi. 269 gün komada kaldıktan sonra 11 Mart 2014’te 15 yaşında 16 kilodayken ölümsüzleşen Berkin Elvan ve yine bu direnişte ölümsüzleşen Ali İsmail Korkmaz, Ethem Sarısülük, Abdullah Cömert, Mehmet Ayvalıtaş, Ahmet Atakan, Medeni Yıldırım, Hasan Ferit Gedik ve diğer arkadaşlarımız devrim şehitlerimizdir. Onlar omuz omuza direniş tarihimizin diz çökmeyen ruhudur. Onları anmak, geleceğe dair bir hesaplaşmaktır: Her biri gençliğin, halkın kalbindedir. Onlar, bu mücadeleye can veren, diri tutan en güçlü anılar, iradelerdir. Sadece isimleri söylemek değil, her birimiz devrimci tarihimizdeki bütün yitirdiklerimizin iradesiyle harekete geçmeliyiz ve Gezi ruhunu yaşatmalı, bunu görev edinmeli ve onların düşlerinde ki ‘’Özgür Dünya’’yı kurmalıyız.

Bu isteklerimizin yanı sıra, faşizm günümüzde hâlâ baskılarını devam ettirmektedir. Önemli olan nokta, iktidar ve sermaye sınıfı oluşan gelir adaletsizliğinin ve kapitalizmin, sömürünün temel çelişkilerinin işçi, gençlik, aydınlar ve halk unsurlarında oluşturduğu öfkenin farkında. Bu yüzden gerek pratik olarak gerek ideolojik olarak bütün devrimci unsurları baskılamaya çalışmaktadır. Uzun yıllardır Grup Yorum’a karşı yapılan çalışmalar ve son günlerde şarkıların ve türkülerin dahi yasaklanması iktidarın halkın öfkesinden nasıl korktuğunun başka bir göstergesidir. Özgürlük, bağımsızlık, emek mücadelesinin sesi olan Grup Yorum’un her bir ezgisi, bugün türlü baskılarla karşı karşıya. Halkımızın şarkıları, konser görüntüleri, sosyal medya hesapları faşizmin talimatıyla tek tek yasaklanıyor. Ancak unutmayalım ki; halkın sesi, türkülerimiz ve ezgilerimiz ne kadar bastırılmaya çalışılırsa çalışılsın, emeğin ve halkın vicdanında asla yok edilemez. İşte tam da bu yüzden, Grup Yorum’un susturulmaya çalışıldığı bu süreçte, omuz omuza vererek gerçekleri haykırmalı, mücadelemizi yükseltmeliyiz."

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.