Gecekondu değil fabrika kondu; Verimli Nilüfer Ovası'nda tarım alanı kalmadı
Gecekondu değil fabrika kondu; Verimli Nilüfer Ovası'nda tarım alanı kalmadı
Bursa’nın verimli toprakları arasında yer alan Nilüfer’de birinci sınıf tarım alanları ruhsatsız fabrikaların işgali altında. Yaylacık Köyü Muhtarı "Ovada tarım alanı kalmadı" dedi.
Haber Giriş Tarihi: 07.03.2025 12:41
Haber Güncellenme Tarihi: 08.03.2025 00:23
Muhabir:
Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
PELİN AKDEMİR / BURSAPORT
Bursa’nın Nilüfer ilçesinde birinci sınıf tarım arazileri üzerinde bulunan bin 500’den fazla kaçak fabrikanın 800’ünde yıkım kararı bulunuyor. Kaçak fabrikaların yapılması imar barışıyla başlarken, tarım yerine kiradan daha fazla para kazanılması yayılmasına neden oldu.
Nilüfer ilçesinin yüzde 26’sı imar yapılaşması, yüzde 74’ü ise orman ve tarım arazisinden oluşuyor. Fakat Demirci Mahallesi'nden başlayarak Alaattinbey, Ürünlü, Yaylacık, Tahtalı, Kayapa ve Hasanağa'ya kadar uzanan bölgede, birinci sınıf tarım arazisi üzerinde bin 500’ün üzerinde kaçak fabrika bulunuyor. 800’ünden fazlasında yıkım kararı olan fabrikaların hepsi ruhsatsız.
İmar barışından sonra 32 çeşit ürün yetişebilen verimli topraklar devlet tarafından bilinen kaçak sanayi bölgelerine dönüşmüş durumda. En küçüğü 500 metrekareden, çelik ve köpüklü panellerden yapılan kaçak fabrikaların kurulması kolay, ancak yıkılması prosedürler nedeniyle zor.
Yıkım kararlarının geç çıkması, fabrikanın boşaltılması için 15 gün süre verilmesi, emniyetin yeterli desteği verememesi ve uzun süren davalar neticesinde, yıllardır üretim yapan kaçak fabrikalar her geçen sene artıyor. Yaylacık Mahallesi’nde yıkımına gidilen bir fabrikada esrar üretimi yapıldığı tespit edildi. Emniyetin yaptığı bazı operasyonlarda kaçak fabrikalarda çalıntı araçların parçalandığı da görüldü.
'KİRA GELİRİ TARIMDAN DAHA YÜKSEK'
Tarım arazilerinin korunması için kaçak yapılarla mücadele eden Cumhuriyet Halk Partisi Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin, ilçede tapusunda ‘bağ’ yazmasına rağmen depo görünümlü yerlerin yüzde 90’ının imalathane olduğunu söyledi. İmarlı alanda yüzde 60 yapılaşma şartı arandığını, tarım alanlarında ise arazinin tamamında kaçak fabrikanın kurulabildiğine dikkat çeken Şahin, tarımdan para kazanamayan köylünün fabrika kira geliri nedeniyle kaçak yapıya yöneldiğini belirtti. Şahin, “Özellikle Yaylacık, Tahtalı, Çalı, Ürünlü köyleri tarımla geçiniyordu. Tarımdan köylüyü para kazanamaz hale getirirseniz, para kazanmanın yolunu bulur. Şeftaliden bir yılda kazanacağı paradan fazlasını, sanayiciye kiraya vererek ayda kazanmaya başladı” dedi.
CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin
BAĞ EVİNDEN KAÇAK FABRİKAYA DÖNÜŞTÜLER
Kaçak fabrikaların kurulmasına imar barışıyla başlandığını aktaran Şahin, “İmar affı önce bağ evleriyle başladı. Bağ evlerine elektrik, su aldılar. Sonra tavuk çiftliği olarak yapılmış boş yerlerin imalathaneye çevrilmesiyle iş çığırından çıkmaya başladı. Komşu parselde 150 bin lira kira alıyorken, boş parseli ne ekebiliyorsun ne biçebiliyorsun, ‘Ben de yapsam nasıl olur’ duygusuyla iş buraya kadar geldi. Bir günde anahtar teslimi, fabrika diken şirketler var. Bir de avukatları var. Yıkım kararlarına karşı yürütmeyi durdurma kararı aldırabiliyorlar” diye konuştu.
‘UYUŞTURUCU İMALATHANESİ OLAN KAÇAK İŞLETME ÇIKTI’
Özgür Şahin, yıkım kararının zorluğunu ve karşılaştıkları durumları şöyle aktardı: “Öyle bir mekanizma oluşmuş ki emniyete haber veriyorsunuz ya belki emniyetten belki başkasından bilgi sızıyor. Yer sahibine gidince bu sefer dükkânın içine bir şeyler dolduruyor. İçerde malzeme varken yıkamıyorsun. Sadece malzemeyi boşaltmak için gün verebiliyorsunuz, zaman kazanıyor. Uyuşturucu imalathanesi olan kaçak işletmeler çıktı. Bu nedenle sorunun sadece bir ilçe belediyesi ile çözülme ihtimali yok.”
Tarım arazilerinin korunması ve kaçak yapılara karşı kesin kuralların koyulması gerektiğini belirten Şahin, “Tarım il ve ilçe müdürlükleri, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişiklikleri müdürlükleri, Nilüfer Belediyesi, Bursa Büyükşehir Belediyesi, valilik, kaymakamlık topyekûn mücadele edebiliriz. Aslında ben bunu çözmenin çok basit olduğunu düşünüyorum. Bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesine bakar” diye konuştu.
Bursa Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu'ndan Avukat Osman Atalay Akman
'BELEDİYELER GÖSTERMELİK YIKIM YAPIYOR'
Bursa Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu’ndan Avukat Osman Atalay Akman, kaçak fabrikaların artmasının nedenlerini hızlı büyüme, insanların bir an önce zenginleşme isteği ve tarımın gelir getirmemesi olarak sıraladı. Özellikle seçim dönemlerinde kaçak yapıların arttığını dile getiren Akman, belediye başkanlarının da seçim kaygısıyla bu işin içine girmek istemediğini vurguladı.
Akman, "Zeytinliği olup zeytinliğini söken de çok var. Meyve bahçelerini de. Büyük Ova Koruma Kanunu, Toprak Koruma Kanunu, Zeytinlik Alanları Koruma Kanunu var ama onları uygulayacak olan kim? Kanun uygulanmadıktan sonra olmasının bir anlamı var mı? Bursa’nın en zengin insanları bile bu yollara yönelen insanlar" dedi.
İdari para cezalarının yeterli olmadığını söyleyen Akman, yıkım için davaların da uzun sürdüğünü belirterek, "Depoyu aylık 150 bin liraya kiraya verebiliyorsunuz. Belediyenin kestiği ceza 1 milyon. 7 aylık bir kirayla karşılıyor. Ben hiç yıkım kararının ret aldığı sonuç görmedim. Belediyeler yıkım kararlarının tamamını uygulamıyor, göstermelik yıkıp geçiyor" dedi. Akman, fabrikaların çok miktarda yer altı sularına karışan atıkları olduğunu ve çevreye ciddi zararlar verdiğini de sözlerine ekledi.
Tahtalı ve Yaylacık Köyleri yolunda yüzlerce kaçak fabrika bulunuyor. Fotoğraf: Google Earth
'KÖYDE TARIM YAPILAMAZ OLDU'
Kaçak fabrikaların olduğu köylerden Ürünlü Mahallesi Muhtarı Kadir Beki, arazilerinin yüzde 60’ının satıldığını söyledi. Beki, 2015’ten sonra tarımın bittiğini, 2018-19 yıllarında fabrikaların çok fazla kurulmaya başlandığı bilgisini verdi. Şimdilerde kaçak fabrika yapımının azaldığını söyleyen Beki, “10 yıldır kaçak olan yerler var. İmar Barışı yasasıyla vatandaş olmayan yerin beyanını verdi, devlet de kabul etti. O günden sonra köyde tarım yapılamaz oldu” şeklinde konuştu.
Yaylacık Köyü Muhtarı Basri Uzgur, durumdan memnun olmadıklarını belirterek, “Daha önceden ruhsat almadan yapılmış yerlere imar affı çıktı. Ruhsatlı yapamaz çünkü bütün arazi tarım alanı. Ovada tarım alanı kalmadı. Kurumlar çalışmıyor” dedi.
Ürünlü Köyü’ndeki tarım arazisini kaçak fabrikaya kiraya veren ismini vermek istemeyen bir kişi, köye önce beton fabrikalarının geldiğini anlattı: “Köyün girişindeki beton fabrikası ruhsatsız yapıldı. Emsal olduğunu gören yaptı. Köylü, iki parça yerinin birini sattı, diğerine fabrika yaptı. Yeri alan kişi de fabrika yaptı. Kazanç var. Hayat standardın yükseliyor. Gelen kiradan bir yılda kazandığını bir dönüme ne ekersen ek 10 senede kazanamazsın.”
KENDİNİ ŞİKAYET EDİP YASAL HALE GETİRİYORSUN
Kaçak olmasına rağmen iş yapabilmek için şikâyet edip bütün vergileri ödediklerini anlatan fabrikaların yasal olma sürecini şöyle aktardı: “Kaçak ama emlak vergimi, gelir vergimi, çöp vergimi ödüyorum. Kapı numarası şart, adresi belli. Kimse şikayet etmezse mecbur kendini şikâyet ediyorsun. Belediye gelip tutanak tutuyor. Bir nevi seni tanımış oluyor. Tanıdıktan sonra fabrika alanına göre yıllık emlak vergisi ödüyorsun. Bu sefer yasal olmuş oluyorsun. Kiraya veriyorsun. O stopaj bildiriyor, sen vergi bildiriyorsun. Gelir vergisine girmiş oluyorsun. Her şey yasal ama ruhsatın yok. Çatıda ‘kaçak yapı’ diye yazıyor.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Gecekondu değil fabrika kondu; Verimli Nilüfer Ovası'nda tarım alanı kalmadı
Bursa’nın verimli toprakları arasında yer alan Nilüfer’de birinci sınıf tarım alanları ruhsatsız fabrikaların işgali altında. Yaylacık Köyü Muhtarı "Ovada tarım alanı kalmadı" dedi.
PELİN AKDEMİR / BURSAPORT
Bursa’nın Nilüfer ilçesinde birinci sınıf tarım arazileri üzerinde bulunan bin 500’den fazla kaçak fabrikanın 800’ünde yıkım kararı bulunuyor. Kaçak fabrikaların yapılması imar barışıyla başlarken, tarım yerine kiradan daha fazla para kazanılması yayılmasına neden oldu.
Nilüfer ilçesinin yüzde 26’sı imar yapılaşması, yüzde 74’ü ise orman ve tarım arazisinden oluşuyor. Fakat Demirci Mahallesi'nden başlayarak Alaattinbey, Ürünlü, Yaylacık, Tahtalı, Kayapa ve Hasanağa'ya kadar uzanan bölgede, birinci sınıf tarım arazisi üzerinde bin 500’ün üzerinde kaçak fabrika bulunuyor. 800’ünden fazlasında yıkım kararı olan fabrikaların hepsi ruhsatsız.
İmar barışından sonra 32 çeşit ürün yetişebilen verimli topraklar devlet tarafından bilinen kaçak sanayi bölgelerine dönüşmüş durumda. En küçüğü 500 metrekareden, çelik ve köpüklü panellerden yapılan kaçak fabrikaların kurulması kolay, ancak yıkılması prosedürler nedeniyle zor.
Yıkım kararlarının geç çıkması, fabrikanın boşaltılması için 15 gün süre verilmesi, emniyetin yeterli desteği verememesi ve uzun süren davalar neticesinde, yıllardır üretim yapan kaçak fabrikalar her geçen sene artıyor. Yaylacık Mahallesi’nde yıkımına gidilen bir fabrikada esrar üretimi yapıldığı tespit edildi. Emniyetin yaptığı bazı operasyonlarda kaçak fabrikalarda çalıntı araçların parçalandığı da görüldü.
'KİRA GELİRİ TARIMDAN DAHA YÜKSEK'
Tarım arazilerinin korunması için kaçak yapılarla mücadele eden Cumhuriyet Halk Partisi Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin, ilçede tapusunda ‘bağ’ yazmasına rağmen depo görünümlü yerlerin yüzde 90’ının imalathane olduğunu söyledi. İmarlı alanda yüzde 60 yapılaşma şartı arandığını, tarım alanlarında ise arazinin tamamında kaçak fabrikanın kurulabildiğine dikkat çeken Şahin, tarımdan para kazanamayan köylünün fabrika kira geliri nedeniyle kaçak yapıya yöneldiğini belirtti. Şahin, “Özellikle Yaylacık, Tahtalı, Çalı, Ürünlü köyleri tarımla geçiniyordu. Tarımdan köylüyü para kazanamaz hale getirirseniz, para kazanmanın yolunu bulur. Şeftaliden bir yılda kazanacağı paradan fazlasını, sanayiciye kiraya vererek ayda kazanmaya başladı” dedi.
CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin
BAĞ EVİNDEN KAÇAK FABRİKAYA DÖNÜŞTÜLER
Kaçak fabrikaların kurulmasına imar barışıyla başlandığını aktaran Şahin, “İmar affı önce bağ evleriyle başladı. Bağ evlerine elektrik, su aldılar. Sonra tavuk çiftliği olarak yapılmış boş yerlerin imalathaneye çevrilmesiyle iş çığırından çıkmaya başladı. Komşu parselde 150 bin lira kira alıyorken, boş parseli ne ekebiliyorsun ne biçebiliyorsun, ‘Ben de yapsam nasıl olur’ duygusuyla iş buraya kadar geldi. Bir günde anahtar teslimi, fabrika diken şirketler var. Bir de avukatları var. Yıkım kararlarına karşı yürütmeyi durdurma kararı aldırabiliyorlar” diye konuştu.
‘UYUŞTURUCU İMALATHANESİ OLAN KAÇAK İŞLETME ÇIKTI’
Özgür Şahin, yıkım kararının zorluğunu ve karşılaştıkları durumları şöyle aktardı: “Öyle bir mekanizma oluşmuş ki emniyete haber veriyorsunuz ya belki emniyetten belki başkasından bilgi sızıyor. Yer sahibine gidince bu sefer dükkânın içine bir şeyler dolduruyor. İçerde malzeme varken yıkamıyorsun. Sadece malzemeyi boşaltmak için gün verebiliyorsunuz, zaman kazanıyor. Uyuşturucu imalathanesi olan kaçak işletmeler çıktı. Bu nedenle sorunun sadece bir ilçe belediyesi ile çözülme ihtimali yok.”
Tarım arazilerinin korunması ve kaçak yapılara karşı kesin kuralların koyulması gerektiğini belirten Şahin, “Tarım il ve ilçe müdürlükleri, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişiklikleri müdürlükleri, Nilüfer Belediyesi, Bursa Büyükşehir Belediyesi, valilik, kaymakamlık topyekûn mücadele edebiliriz. Aslında ben bunu çözmenin çok basit olduğunu düşünüyorum. Bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesine bakar” diye konuştu.
Bursa Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu'ndan Avukat Osman Atalay Akman
'BELEDİYELER GÖSTERMELİK YIKIM YAPIYOR'
Bursa Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu’ndan Avukat Osman Atalay Akman, kaçak fabrikaların artmasının nedenlerini hızlı büyüme, insanların bir an önce zenginleşme isteği ve tarımın gelir getirmemesi olarak sıraladı. Özellikle seçim dönemlerinde kaçak yapıların arttığını dile getiren Akman, belediye başkanlarının da seçim kaygısıyla bu işin içine girmek istemediğini vurguladı.
Akman, "Zeytinliği olup zeytinliğini söken de çok var. Meyve bahçelerini de. Büyük Ova Koruma Kanunu, Toprak Koruma Kanunu, Zeytinlik Alanları Koruma Kanunu var ama onları uygulayacak olan kim? Kanun uygulanmadıktan sonra olmasının bir anlamı var mı? Bursa’nın en zengin insanları bile bu yollara yönelen insanlar" dedi.
İdari para cezalarının yeterli olmadığını söyleyen Akman, yıkım için davaların da uzun sürdüğünü belirterek, "Depoyu aylık 150 bin liraya kiraya verebiliyorsunuz. Belediyenin kestiği ceza 1 milyon. 7 aylık bir kirayla karşılıyor. Ben hiç yıkım kararının ret aldığı sonuç görmedim. Belediyeler yıkım kararlarının tamamını uygulamıyor, göstermelik yıkıp geçiyor" dedi. Akman, fabrikaların çok miktarda yer altı sularına karışan atıkları olduğunu ve çevreye ciddi zararlar verdiğini de sözlerine ekledi.
Tahtalı ve Yaylacık Köyleri yolunda yüzlerce kaçak fabrika bulunuyor. Fotoğraf: Google Earth
'KÖYDE TARIM YAPILAMAZ OLDU'
Kaçak fabrikaların olduğu köylerden Ürünlü Mahallesi Muhtarı Kadir Beki, arazilerinin yüzde 60’ının satıldığını söyledi. Beki, 2015’ten sonra tarımın bittiğini, 2018-19 yıllarında fabrikaların çok fazla kurulmaya başlandığı bilgisini verdi. Şimdilerde kaçak fabrika yapımının azaldığını söyleyen Beki, “10 yıldır kaçak olan yerler var. İmar Barışı yasasıyla vatandaş olmayan yerin beyanını verdi, devlet de kabul etti. O günden sonra köyde tarım yapılamaz oldu” şeklinde konuştu.
Yaylacık Köyü Muhtarı Basri Uzgur, durumdan memnun olmadıklarını belirterek, “Daha önceden ruhsat almadan yapılmış yerlere imar affı çıktı. Ruhsatlı yapamaz çünkü bütün arazi tarım alanı. Ovada tarım alanı kalmadı. Kurumlar çalışmıyor” dedi.
Ürünlü Köyü’ndeki tarım arazisini kaçak fabrikaya kiraya veren ismini vermek istemeyen bir kişi, köye önce beton fabrikalarının geldiğini anlattı: “Köyün girişindeki beton fabrikası ruhsatsız yapıldı. Emsal olduğunu gören yaptı. Köylü, iki parça yerinin birini sattı, diğerine fabrika yaptı. Yeri alan kişi de fabrika yaptı. Kazanç var. Hayat standardın yükseliyor. Gelen kiradan bir yılda kazandığını bir dönüme ne ekersen ek 10 senede kazanamazsın.”
KENDİNİ ŞİKAYET EDİP YASAL HALE GETİRİYORSUN
Kaçak olmasına rağmen iş yapabilmek için şikâyet edip bütün vergileri ödediklerini anlatan fabrikaların yasal olma sürecini şöyle aktardı: “Kaçak ama emlak vergimi, gelir vergimi, çöp vergimi ödüyorum. Kapı numarası şart, adresi belli. Kimse şikayet etmezse mecbur kendini şikâyet ediyorsun. Belediye gelip tutanak tutuyor. Bir nevi seni tanımış oluyor. Tanıdıktan sonra fabrika alanına göre yıllık emlak vergisi ödüyorsun. Bu sefer yasal olmuş oluyorsun. Kiraya veriyorsun. O stopaj bildiriyor, sen vergi bildiriyorsun. Gelir vergisine girmiş oluyorsun. Her şey yasal ama ruhsatın yok. Çatıda ‘kaçak yapı’ diye yazıyor.”
En Çok Okunan Haberler