Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçmişte Kerkük, Musul bizimdi. Şimdi ben Misak-ı Milli dedim diye rahatsız oldular. Bu devletin sınırlarını gönüllü olarak kabul etmiş de değiliz. Ben tarih dersi veriyorum, anlayın." dedi.
Haber Giriş Tarihi: 22.10.2016 16:57
Haber Güncellenme Tarihi: 22.10.2016 16:57
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
Bir dizi açılış ve ziyaret için Bursa'da bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İnegöl'de hayırsever iş adamı Mehmet Yıldız tarafından yaptırılan Hacı Sevim Yıldız Mesleki Eğitim Kampüsü'nün açılışında Cemaat operasyonları, Musul operasyonu ve Fırat Kalkanı Harekatı'yla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Suriye'de El Bab'a kadar inileceğini ve Rakka'dan IŞİD'in çıkarılacağını belirten Erdoğan, Gülen Cemaati operasyonlarıyla ilgili "Mağduriyetler oluşuyor" şeklindeki eleştirilere, "Ne diyorlar, 'mağduriyetim giderilsin' diye yapılan başvurular var. Sen ne diyorsun ya? Ne mağduriyeti?" şeklinde yanıt verdi.
Erdoğan Musul operasyonuyla ilgili olarak da, "Geçmişte Kerkük, Musul bizimdi. Şimdi ben Misak-ı Milli dedim diye rahatsız oldular." dedi.
Türkiye'nin yaşadığı hadiselerin onda birini yaşamayan ülkelerin ne hale düştüklerini gördüklerini söyleyen Erdoğan, Avrupalı devletlerin birkaç bin, birkaç yüz mültecinin kapılarına dayanması nedeniyle öncülük ettikleri değerleri ayaklar altına aldıklarını ileri sürdü. Erdoğan, Türkiye'de 3 milyon mültecinin bulunduğunu, hiçbir zaman feryat etmediklerini, üzerilerine varil, misket bombaları atılan insanlara kapılarının açık olduğunu yaradılanı yaradandan ötürü sevdiklerini söyledi.
"Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" vurgusu yapan Erdoğan, Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı, Çerkez'i, Gürcü'sü, Abaza'sı, Roman'ı ile 80 milyonun tek millet olduğunu vurguladı. "Birbirimizi Allah için seveceğiz." diyen Erdoğan, "Bayrağımızdan başka bayrak tanımıyoruz. Rengi şehidimizin kanı, hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehidimizin kendisi. Unutmayın, her yıldız bir şehittir." diye konuştu.
"Vatanımızın üzerinde kimse operasyon düşünmesin." şeklinde konuşan Erdoğan, ülkenin 780 bin kilometrekaresiyle "tek vatan" olduğunu dile getirdi.
Güneydoğu'da ve Doğu'da halen çılgınlık içinde olan teröristler bulunduğuna işaret eden Erdoğan, nereye kaçarlarsa kaçsınlar, bölücü terör örgütü mensuplarını inlerine kadar kovaladıklarını ve kovalamaya da devam edeceklerini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Batılı ülkelerin ellerindeki geniş imkanları, mağdurların ihtiyaçlarını karşılamak için değil söz konusu insanları sınırları dışında ölüme terk etmek için kullandığını söyledi.
Suriye'de altı yıldır yaşananları çok iyi bildiklerini aktaran Erdoğan, "600 bin insan terör örgütleriyle, devlet terörünün kurbanı oldu. Buna ses çıkarmayanlar bakıyorsunuz işte, 'Dabık'ta şu kadar PYD'li, PKK'lı ölmüş. Yok bilmem şurada şu kadar ölmüş.' 600 bin insanın ölümüne sesiniz çıkmıyor. Dabık'taki PYD'li, PKK'lı teröristleri savunuyorsun. DEAŞ'lı teröristler de var bunların içinde, PYD'lisi de var, PKK'lısı da var, YPG'lisi de var. Hepsi birbirinin aynı, al birini vur öbürüne." diye konuştu.
Gaziantep'teki terör saldırısında 56 kişinin şehit olduğunu, 100 kişinin de yaralandığını anımsatan Erdoğan, "Bunlar halen utanmadan, sıkılmadan, 'Niçin bunların üzerine gidiyorsunuz.' diyorlar. Gideceğiz. Çünkü onların annelerinin gözyaşı bizi boğar. Onların kanı yerde kalmayacak, Yasin Börü'nün de kalmayacak. Üzerine üzerine gideceğiz." ifadelerini kullandı.
İdam konusu yine gündemde
Alandaki bazı vatandaşların "İdam isteriz" şeklinde bağırmaları üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:
"Parlamentoda idam konusu gündeme gelip Genel Kuruldan geçtiği anda Cumhurbaşkanı olarak ben buna onayımı veririm. Bunu açıkladım. Bazı Batılılar 'Siz bunu niçin dillendiriyorsunuz' diyor, ya ne olacaktı? Sizden mi izin alacağız? Bugüne kadar on binlerce şehidimin kanı yerde mi kalacak? Bugün dünyanın büyük bir kesiminde hala idam uygulaması var. Dolayısıyla biz, o şehidimizin kanını yerde bırakamayız. Eğer parlamentomuz bu kararı verirse 80'li yıllarda zaten bizde idam kalktı. Yeniden bu geriye avdet edebilir."
'Kadim şehirler yıkılıyor'
Suriye'de 12 milyondan fazla Suriyelinin evini, köyünü, şehrini terk ettiğini belirten Erdoğan, 5 milyon Suriyelinin ise ülkesini terk etmek zorunda kaldığını aktardı.
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Halep gibi geçmişte bize ait olan topraklar, İslam medeniyetinin kadim şehirleri yıkıldı. Kütüphaneler, medreseler, hastaneler, enkaza döndü. Acımasızca vuruyorlar. Aynı şekilde Irak'ın kadim şehirleri, geçmişte Kerkük, Musul bizimdi. Şimdi ben Misak-ı Milli dedim diye rahatsız oldular. Niye rahatsız oluyorsunuz? Ben tarih dersi veriyorum, anlayın. Bu işin tarihinde bu var. Gazi Mustafa Kemal'in de Misak-ı Milli'yi istikamet olarak gösterişi yok mu, var. Niye rahatsız oluyorlar? Biz milliyiz, biz yerliyiz, biz vatanseveriz, biz milliyetperveriz, farkımız bu.
'El Bab'a da ineceğiz'
"Şimdi El Bab, ama 'oraya inmeyin' diyorlar. Mecburuz, ineceğiz. Niye? Çünkü burada terörden arındırılmış bir bölgeyi hazırlamamız lazım. Koalisyon güçleri, eğer beraber hareket etmeye hazır olurlarsa Rakka'da da DEAŞ'a (IŞİD) karşı gereğini yapacağız. Ama PYD ile veya YPG ile beraber değil. Amerika, koalisyon güçleri, beraber. Terör örgütlerini yanımıza almayacağız."
'Sen ne diyorsun, ne mağduriyeti'
Erdoğan Gülen Cemaati operasyonlarıyla ilgili olarak "mağduriyetler yaşanıyor" eleştirilerine şöyle yanıt verdi:
"Ne diyorlar, 'mağduriyetim giderilsin' diye yapılan başvurular var. Sen ne diyorsun ya? Ne mağduriyeti? Benim 241 şehidimin ailesinin mağduriyetini kim giderecek? 2 bin 194 gazimin ailesinin mağduriyetini kim giderecek? Biraz insan edep eder. Hangi yüzle gelip bunu söylüyorsunuz. Acırsanız acınacak hale gelirsiniz. Biz arkadaşlarımıza şunu söylüyoruz; hukuk içinde, adil bir şekilde kararınızı verin."
'Bu devletin sınırlarını gönüllü kabul etmiş değiliz'
İnegöl'den sonra Bursa'ya geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'nda gerçekleştirilen toplu açılış töreninde konuştu.
Erdoğan, "Cumhuriyet bizim ilk değil, son devletimizdir. Bu devletin sınırlarını gönüllü olarak kabul etmiş de değiliz. Unutulmamalıdır ki cumhuriyeti kuran kadronun çok önemli bir bölümünün dahi doğduğu, büyüdüğü topraklar yeni devletimizin sınırları dışında kalmıştır." dedi.
Erdoğan, FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin de şunları söyledi:
"O katillerin içerisinden 39 tane ölen var ama benim 241 şehidim, 2 bin 194 gazim var. Şimdi birileri diyor ki 'Bunlara zulmediliyor. Ne zulmü, her şey adaletle götürülüyor. Hatalar, yanlışlar varsa bunları zaten devletimiz her an düzeltmeye hazır. Adalete verdikleri hesap yetmeyecek. Bu ihanet çetesinin tüm ömürleri millete hesap vermekle geçecek."
'İhanet virüsü vücuda girmiş zehir gibidir'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birileri 15 Temmuz gecesi eline silah almamış olabilir ama eline silah alanların hepsi de gücünü nereden alıyordu, onlardan. Yarın bunların da ellerine silah almayacağını kim bilebilir. İhanet virüsü vücuda girmiş zehir gibidir. Bir yerde kalmaz, her organı, her hücreyi etkiler ve sonunda vücudu teslim alır. Aynen kanser virüsü gibi. Şimdi bu vücudu bizim, metastaz yapmış, bunlardan temizlememiz lazım." dedi.
"Açık konuşuyorum, ben şahsıma yönelik her türlü saldırıyı, ihaneti affedebilirim ama milletime, ülkeme yönelik hiçbir ihaneti ben şahsen affetmem, görmezden gelmem, üstünü örtme hakkım yoktur." ifadesini kullanan Erdoğan, şöyle konuştu:
"15 Temmuz'a rağmen samimi bir pişmanlık ortaya koymayan, bildiklerini anlatmayan ne kadar örgüt mensubu varsa asla masum değildir. Türkiye'de ey FETÖ örgütüne mensup olan veya onlarla bağlantısı olanlar, eğer sizler gelip bildiklerinizi anlatmayacak olursanız, kusura bakmayın, sizi nerede bulursak bulalım alır sizi de aynen o cezaevlerine tıkarız."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Erdoğan: Kerkük, Musul bizimdi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçmişte Kerkük, Musul bizimdi. Şimdi ben Misak-ı Milli dedim diye rahatsız oldular. Bu devletin sınırlarını gönüllü olarak kabul etmiş de değiliz. Ben tarih dersi veriyorum, anlayın." dedi.
Bir dizi açılış ve ziyaret için Bursa'da bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İnegöl'de hayırsever iş adamı Mehmet Yıldız tarafından yaptırılan Hacı Sevim Yıldız Mesleki Eğitim Kampüsü'nün açılışında Cemaat operasyonları, Musul operasyonu ve Fırat Kalkanı Harekatı'yla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Suriye'de El Bab'a kadar inileceğini ve Rakka'dan IŞİD'in çıkarılacağını belirten Erdoğan, Gülen Cemaati operasyonlarıyla ilgili "Mağduriyetler oluşuyor" şeklindeki eleştirilere, "Ne diyorlar, 'mağduriyetim giderilsin' diye yapılan başvurular var. Sen ne diyorsun ya? Ne mağduriyeti?" şeklinde yanıt verdi.
Erdoğan Musul operasyonuyla ilgili olarak da, "Geçmişte Kerkük, Musul bizimdi. Şimdi ben Misak-ı Milli dedim diye rahatsız oldular." dedi.
Türkiye'nin yaşadığı hadiselerin onda birini yaşamayan ülkelerin ne hale düştüklerini gördüklerini söyleyen Erdoğan, Avrupalı devletlerin birkaç bin, birkaç yüz mültecinin kapılarına dayanması nedeniyle öncülük ettikleri değerleri ayaklar altına aldıklarını ileri sürdü. Erdoğan, Türkiye'de 3 milyon mültecinin bulunduğunu, hiçbir zaman feryat etmediklerini, üzerilerine varil, misket bombaları atılan insanlara kapılarının açık olduğunu yaradılanı yaradandan ötürü sevdiklerini söyledi.
"Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" vurgusu yapan Erdoğan, Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı, Çerkez'i, Gürcü'sü, Abaza'sı, Roman'ı ile 80 milyonun tek millet olduğunu vurguladı. "Birbirimizi Allah için seveceğiz." diyen Erdoğan, "Bayrağımızdan başka bayrak tanımıyoruz. Rengi şehidimizin kanı, hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehidimizin kendisi. Unutmayın, her yıldız bir şehittir." diye konuştu.
"Vatanımızın üzerinde kimse operasyon düşünmesin." şeklinde konuşan Erdoğan, ülkenin 780 bin kilometrekaresiyle "tek vatan" olduğunu dile getirdi.
Güneydoğu'da ve Doğu'da halen çılgınlık içinde olan teröristler bulunduğuna işaret eden Erdoğan, nereye kaçarlarsa kaçsınlar, bölücü terör örgütü mensuplarını inlerine kadar kovaladıklarını ve kovalamaya da devam edeceklerini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Batılı ülkelerin ellerindeki geniş imkanları, mağdurların ihtiyaçlarını karşılamak için değil söz konusu insanları sınırları dışında ölüme terk etmek için kullandığını söyledi.
Suriye'de altı yıldır yaşananları çok iyi bildiklerini aktaran Erdoğan, "600 bin insan terör örgütleriyle, devlet terörünün kurbanı oldu. Buna ses çıkarmayanlar bakıyorsunuz işte, 'Dabık'ta şu kadar PYD'li, PKK'lı ölmüş. Yok bilmem şurada şu kadar ölmüş.' 600 bin insanın ölümüne sesiniz çıkmıyor. Dabık'taki PYD'li, PKK'lı teröristleri savunuyorsun. DEAŞ'lı teröristler de var bunların içinde, PYD'lisi de var, PKK'lısı da var, YPG'lisi de var. Hepsi birbirinin aynı, al birini vur öbürüne." diye konuştu.
Gaziantep'teki terör saldırısında 56 kişinin şehit olduğunu, 100 kişinin de yaralandığını anımsatan Erdoğan, "Bunlar halen utanmadan, sıkılmadan, 'Niçin bunların üzerine gidiyorsunuz.' diyorlar. Gideceğiz. Çünkü onların annelerinin gözyaşı bizi boğar. Onların kanı yerde kalmayacak, Yasin Börü'nün de kalmayacak. Üzerine üzerine gideceğiz." ifadelerini kullandı.
İdam konusu yine gündemde
Alandaki bazı vatandaşların "İdam isteriz" şeklinde bağırmaları üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:
"Parlamentoda idam konusu gündeme gelip Genel Kuruldan geçtiği anda Cumhurbaşkanı olarak ben buna onayımı veririm. Bunu açıkladım. Bazı Batılılar 'Siz bunu niçin dillendiriyorsunuz' diyor, ya ne olacaktı? Sizden mi izin alacağız? Bugüne kadar on binlerce şehidimin kanı yerde mi kalacak? Bugün dünyanın büyük bir kesiminde hala idam uygulaması var. Dolayısıyla biz, o şehidimizin kanını yerde bırakamayız. Eğer parlamentomuz bu kararı verirse 80'li yıllarda zaten bizde idam kalktı. Yeniden bu geriye avdet edebilir."
'Kadim şehirler yıkılıyor'
Suriye'de 12 milyondan fazla Suriyelinin evini, köyünü, şehrini terk ettiğini belirten Erdoğan, 5 milyon Suriyelinin ise ülkesini terk etmek zorunda kaldığını aktardı.
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Halep gibi geçmişte bize ait olan topraklar, İslam medeniyetinin kadim şehirleri yıkıldı. Kütüphaneler, medreseler, hastaneler, enkaza döndü. Acımasızca vuruyorlar. Aynı şekilde Irak'ın kadim şehirleri, geçmişte Kerkük, Musul bizimdi. Şimdi ben Misak-ı Milli dedim diye rahatsız oldular. Niye rahatsız oluyorsunuz? Ben tarih dersi veriyorum, anlayın. Bu işin tarihinde bu var. Gazi Mustafa Kemal'in de Misak-ı Milli'yi istikamet olarak gösterişi yok mu, var. Niye rahatsız oluyorlar? Biz milliyiz, biz yerliyiz, biz vatanseveriz, biz milliyetperveriz, farkımız bu.
'El Bab'a da ineceğiz'
"Şimdi El Bab, ama 'oraya inmeyin' diyorlar. Mecburuz, ineceğiz. Niye? Çünkü burada terörden arındırılmış bir bölgeyi hazırlamamız lazım. Koalisyon güçleri, eğer beraber hareket etmeye hazır olurlarsa Rakka'da da DEAŞ'a (IŞİD) karşı gereğini yapacağız. Ama PYD ile veya YPG ile beraber değil. Amerika, koalisyon güçleri, beraber. Terör örgütlerini yanımıza almayacağız."
'Sen ne diyorsun, ne mağduriyeti'
Erdoğan Gülen Cemaati operasyonlarıyla ilgili olarak "mağduriyetler yaşanıyor" eleştirilerine şöyle yanıt verdi:
"Ne diyorlar, 'mağduriyetim giderilsin' diye yapılan başvurular var. Sen ne diyorsun ya? Ne mağduriyeti? Benim 241 şehidimin ailesinin mağduriyetini kim giderecek? 2 bin 194 gazimin ailesinin mağduriyetini kim giderecek? Biraz insan edep eder. Hangi yüzle gelip bunu söylüyorsunuz. Acırsanız acınacak hale gelirsiniz. Biz arkadaşlarımıza şunu söylüyoruz; hukuk içinde, adil bir şekilde kararınızı verin."
'Bu devletin sınırlarını gönüllü kabul etmiş değiliz'
İnegöl'den sonra Bursa'ya geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'nda gerçekleştirilen toplu açılış töreninde konuştu.
Erdoğan, "Cumhuriyet bizim ilk değil, son devletimizdir. Bu devletin sınırlarını gönüllü olarak kabul etmiş de değiliz. Unutulmamalıdır ki cumhuriyeti kuran kadronun çok önemli bir bölümünün dahi doğduğu, büyüdüğü topraklar yeni devletimizin sınırları dışında kalmıştır." dedi.
Erdoğan, FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin de şunları söyledi:
"O katillerin içerisinden 39 tane ölen var ama benim 241 şehidim, 2 bin 194 gazim var. Şimdi birileri diyor ki 'Bunlara zulmediliyor. Ne zulmü, her şey adaletle götürülüyor. Hatalar, yanlışlar varsa bunları zaten devletimiz her an düzeltmeye hazır. Adalete verdikleri hesap yetmeyecek. Bu ihanet çetesinin tüm ömürleri millete hesap vermekle geçecek."
'İhanet virüsü vücuda girmiş zehir gibidir'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birileri 15 Temmuz gecesi eline silah almamış olabilir ama eline silah alanların hepsi de gücünü nereden alıyordu, onlardan. Yarın bunların da ellerine silah almayacağını kim bilebilir. İhanet virüsü vücuda girmiş zehir gibidir. Bir yerde kalmaz, her organı, her hücreyi etkiler ve sonunda vücudu teslim alır. Aynen kanser virüsü gibi. Şimdi bu vücudu bizim, metastaz yapmış, bunlardan temizlememiz lazım." dedi.
"Açık konuşuyorum, ben şahsıma yönelik her türlü saldırıyı, ihaneti affedebilirim ama milletime, ülkeme yönelik hiçbir ihaneti ben şahsen affetmem, görmezden gelmem, üstünü örtme hakkım yoktur." ifadesini kullanan Erdoğan, şöyle konuştu:
"15 Temmuz'a rağmen samimi bir pişmanlık ortaya koymayan, bildiklerini anlatmayan ne kadar örgüt mensubu varsa asla masum değildir. Türkiye'de ey FETÖ örgütüne mensup olan veya onlarla bağlantısı olanlar, eğer sizler gelip bildiklerinizi anlatmayacak olursanız, kusura bakmayın, sizi nerede bulursak bulalım alır sizi de aynen o cezaevlerine tıkarız."
En Çok Okunan Haberler