Eğitim İş Şube Başkanı Rona yargılanıyor: 'Bursa Nutku yargılanamaz'

Eğitim İş Bursa Şube Başkanı Özkan Rona hakkında 'Bursa Nutku' alıntısı nedeniyle açılan davanın ilk duruşması bugün Bursa 49. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülüyor.

Duruşma öncesinde Bursa Uluyol Adliyesi önünde basın açıklaması düzenlendi. Basın açıklamasına, Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Başkanlığı, Atatürkçü Düşünce Derneği ve sendikalar da destek verdi.

Basın açıklamasında Eğitim İş Genel Özlük- Hukuk ve TİS Sekreteri Yeliz Toy, konuşmasını yaptı. Toy, "Geçmişin sesi olan ve geleceğe uzanan bir ilkeden doğan büyük bir davayı savunmak için bir aradayız: Mustafa Kemal Atatürk’ün Bursa Nutku'nu ve onun temsil ettiği Cumhuriyet iradesini. 92 yıl önce Bursa’da yankılanan ve Türk Gençliği'ne Cumhuriyet’i koruma görevini yükleyen bu tarihi konuşma, bugün ne yazık ki bir yargı konusu yapılmaya çalışılmaktadır. Güzel şehrimiz Bursa’nın, bundan tam 92 yıl önce tanıklık ettiği bu tarihi konuşma, ülkemizin kurucusu, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Bursa Nutku olarak tarihe geçmiştir. Gönüllere kazınan bu sesleniş, Türk gençlerinin Cumhuriyet'i koruma vazifesini nasıl güdüsel yürüteceğini vurgulamıştır. Biz ise burada o kıymetli konuşmayı, tabir yerindeyse savunmak için bir aradayız. Böyle ifade ediyorum çünkü bugün Atatürk'ün o konuşması yargılanmaya çalışılıyor. Bizler bu girişimin yalnızca bir bireyi değil, aynı zamanda Cumhuriyet değerlerini, halkın iradesini ve tarihsel hakikati hedef aldığını biliyoruz" diye konuştu.

Özkan Rona'nın bir sosyal medya paylaşımında Bursa Nutku'ndan alıntı yaptığı için hedef haline getirildiği, 19 Mart akşamı evinden gözaltına alındığını hatırlatan Toy, "Bursa'da skandallarla gündeme gelen gerici okul yöneticilerine uygulanmayan “görevden alma tedbiri”, yoldaşımız Rona'ya uygulanmış, kendisi ancak 51 gün sonra işe iade edilmişti. Şimdi ise aynı paylaşımdan yola çıkarak Rona'yı ve onun nezdinde Bursa Nutku ‘nu yargılamaya çalışıyorlar. Üstelik bu ilk de değil; tarih dedikleri gibi tekerrürden mi ibaret bilinmez ancak gericilerin hamlelerini tekrarlamak gibi kısır bir döngüye sıkıştıkları açıktır. Çünkü Bursa Nutku, 1954'te Ankara Üniversitesi'nde bir duvara yazıldığında da 1957'de Dünya, 1958'de ise Ulus gazeteleri tarafından manşette yayınlandığında da 1966'da Ege Üniversitesi'nde bir fikir kulübü tarafından rota olarak açıklandığında da gericilerin hedefi haline gelmiş, sansüre uğramış, bastırılmaya çalışılmış, ama her defasında halkın vicdanında yeniden yankılanmıştır. Çünkü bu Nutuk, bir metinden ibaret değil; bir direniş çağrısı, bir Cumhuriyet yemini, bir halk iradesidir. Bugün aynı karanlık odaklar bir kez daha sahnededir.

Ulusal bayramlarda aniden hasta olan, Cumhuriyet'in kurucuları için “iki ayyaş” deme cüreti gösteren, halkını ve ülkesini satan padişah için yeniden bir tarih yazmaya çalışan, yani Cumhuriyet alerjisi ezelden gelen ve giderek artan bu zihniyeti biliyoruz. Bugün başlayacak olan yargılamanın gerici zihniyetin hukuku araçsallaştırarak Özkan Rona üzerinden ilerici kamuoyuna gözdağı verme girişimi olduğunun da farkındayız" ifadelerini kullandı.

Toy, "Direncimizi, kararlılığımızı anlatmanın en iyi yolu yine Bursa Nutkunda gizlidir; Atatürk'ün veciz sözleriyle cevap veriyoruz:

'Türk Genci, devrimlerin ve Cumhuriyet'in sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, 'Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır' demeyecektir!'" sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.

"Savcılar yasalardan değil, iktidardan talimat alarak hareket ediyor"

Eğitim İş Merkez Yönetim Kurulu'ndan Doğan Dağdelen, "Düşmanca tutumlarıyla iktidarda olan ve nerede bir fikir filizlense nerede bir özgürlük ortaya çıksa buna pranga vurabileceğini düşünen bir zihniyetle, bir karanlıkla karşı karşıyayız. Ancak Yeliz Başkanımın da ifade ettiği gibi nerede Cumhuriyet düşmanı varsa, nerede Atatürk ve devrimlerine karşı bir düşmanlık varsa karşısında mutlaka Eğitim İşçiler gibi yürekliler olacaktır. Bugün hepimiz biliyoruz, uzunca bir süredir Türkiye'de görüyoruz ki; yargı maalesef kanunlarla, anayasayla ya da Evrensel hukuki normlarla değil talimatla hareket etmektedir. Cumhuriyeti korumak ve Cumhuriyete karşı sorumluluk sahibi olacak olan Cumhuriyet savcıları Cumhuriyet'ten ya da yasalardan değil iktidardan ve onların mensuplarından talimat alarak hareket etmektedir. İşte yine böyle bir durumda Bursa Şube Başkanımız Sayın Özkan Rona böyle bir talimatla karşı karşıya kalmıştır. Ancak ne Özkan Rona ne de Türkiye'de Cumhuriyete, Atatürk ilke ve devrimlerine ve özgürlüğe sahip çıkan herhangi bir Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı yalnız değildir" diye konuştu.

Konuşmaların ardından eğitimciler duruşmayı takip etmek için duruşma salonuna geçtiler. Duruşma, Bursa Adliyesi'nin fiziki yetersizliğinden dolayı ileri bir tarihe ertelendi.