SON DAKİKA
Hava Durumu

'Doğanbey TOKİ'den Altepe'ye sorular var

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Altepe'nin, Doğanbey Kentsel Dönüşüm Projesi'nde bir dizi sübvansiyonu içeren düzenlemelerin Başbakan tarafından imzalandığına ilişkin açıklaması bölgedeki hak sahiplerinin tepkisine neden oldu. Kendilerine birşey sorulmadığını ileri süren mülk sahipleri, Altepe'nin açıklamasını "çözüm değil, çözüm kisvesi altında vatandaşa bu projenin masrafı nasıl yüklenir" şeklinde değerlendirler.

Haber Giriş Tarihi: 26.04.2012 16:11
Haber Güncellenme Tarihi: 26.04.2012 16:11
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
'Doğanbey TOKİ'den Altepe'ye sorular var

Doğanbey Konutları Komşu Birliği Derneği'nden (DOKOB) Recep Altepe'nin açıklamalarına verilen yanıtta, Altepe'ye bazı sorular yöneltildi.

Doğanbey Projesi'nde yaşanan sorunların Ankara'da Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın başkanlığında, Çevre ve Şehircilik Bakanı, Büyükşehir ve Osmangazi Belediye Başkanları ile TOKİ Başkan Yardımcılarının katıldığı toplantıda tartışılıp çözüm yollarının arandığı ifade edilen açıklamada, Büyükşehir Belediye Başkanı Altepe'ye şu sorular yöneltildi:

-Mülk sahiplerinin sorunları, hangi kaynaklardan ya da neler olarak Başbakan Tayyip Erdoğan'ın önüne sürüldü?

-Hak sahiplerinden kimseye "sorunun nedir" diye sorulmadığı gibi, tüm yayın organlarına "sözleşme dışı metrekare büyütülmesi ve karşılığında haksız borç listeleri var" sözünün ne kadarı bu toplantıda konuşuldu ya da Başbakan'a aktarıldı?

-Toplantıda bazı fedakarlıklar yapılarak vatandaşın sorununun çözüleceğini ise bizzat Büyükşehir Belediye Başkanı, yani hak sahiplerinin sözleşmesinde yer almayan ve kendilerinden izin alınmadan metrekare büyütülmesine gidilen resmi evrağı tek başına imzalayan kişi olan, Recep Altepe belirtmiştir.

"AÇIKLAMA HAYAL KIRIKLIĞI"

Yaklaşık 15 bin kişiyi ilgilendiren projede, merakla "bir hatadır oldu, bari halkımızı mağdur etmeyelim, zaten yasal zorunluluk da budur" diyerek sanal borçların iptali ve evlerin 5 yılı aşkın bir süredir teslim edilememesine sebep olan, sorunların ortadan kaldırılıp bir an önce tesliminin nasıl yapılacağına dair bilgilerin açıklanacağına gibi bir haber beklediklerini ancak yanıldıklarını belirten hak sahipleri, "Hak sahiplerinin mağduriyetinin giderilmesinden ziyade, yerel yönetim ve TOKİ'nin el birliği ile yaptığı hatanın bedelinin ne kadarının hak sahiplerine yükleneceği çalışmasının sonucu olan bir haber yayınlandı. Tam da Doğanbey hak sahiplerinin tahmin ettiği gibi, 'çözüm değil, çözüm kisvesi altında vatandaşa bu projenin masrafı nasıl yüklenir' mantığında bir açıklama ortaya çıktı" dediler.

Doğanbey Konutları Komşu Birliği Derneği'nden yapılan açıklama şöyle:

"ALTEPE BAŞBAKAN'A NE AKTARDI?"

"Haber içeriğinde bir dizi sübvansiyonu içeren düzenlemenin Başbakan tarafından imzalandığı belirtilmiş. Peki Başbakan önüne konan dosyanın, aslında Büyükşehir Belediye Başkanı'nın kimselere sormadan yaptığı bir düzenlemeyle bu projenin çıkmaza girdiğini, zaten 18 ay denilip 5 yılda teslim edilemeyen hak sahiplerine, bir de sözleşme harici trilyonlarca borç çıkartılmaya çalıştığını bilerek mi imzaladı? Yoksa Başbakan'ın bu durumu "halka 2012 borç miktarı çok geldi, bunu ödeyemeyiz diyorlar" diye mi aksettirildi?

Bizim bildiğimiz Başbakan, hukuki açıdan sorunlu bir uygulamayı böyle örtbas etmez, bu ikinci ihtimalin daha ağır bastığını gösteriyor.

"HEM BİZİ HEM BAŞBAKAN'I KANDIRIYOLAR"

Yani birileri Doğanbey halkını kandırmaya çalıştığı gibi Başkbakanı da kandırıyor!...

Yalnız medyaya verilen bilgide çok önemli bir cümle var "imzalanan sözleşmede yer alan metrekare birim fiyatlarının 2011 yılında TOKİ tarafından artırılmasının ardından hak sahiplerine yansıtılan ilave borçların yeniden düzenlenmesine ilişkin çalışmalarda sona gelindi."

Bu noktada, yani ilk imzalanan sözleşmede bir miktar borç olduğu ve 2012 yılının birim fiyatlarının yüksek olduğu için bir çalışmaya girildiği açık bir dille ifade ediliyor. Hatta bu Büyükşehir Belediyesi'nin yayınladığı basın açıklamasında da aynen bu şekilde yazılıyor.

Burada yazan cümleye göre ilk sözleşmede borçlu olanların 2012 yapı birim maliyeti fiyatlarının düşürüleceği yazıyor.

Peki habersizce ve sözleşmelerinde bulunmadığı halde evlerinin metrekareleri büyütüldüğü için daire başına 50 bin TL'yi bile geçen rakamlar istenenler ne olacak? Kim sözleşmede olmayan bir durum için, konunun muhatabı olmayan tek tarafı, yani zaten mağdur olan hak sahiplerini sorumlu tutabilir ki?

Yarın, bırakın borçluyu, TOKİ'den alacaklı olduğu halde daire başına onbinlerce lira borç çıkartılacak hak sahibinin önüne yasal olmayan bir sözleşme nasıl koyulacak?

Ya da mağdur hak sahibi olması gereken gibi bu sözleşmeyi imzalamazsa, ki imzalamak zorunda asla değil, kim ne yapabilecek?

Yasalar ortada, tüketici yasasının ilgili maddeleri gayet kesin. Peki buna rağmen bu işin başında kimler şansını deneyerek hak sahiplerine neredeyse projenin tüm masrafını yıkmaya çalışıyor?

Bakalım sözde çözüm yollarında neler var?

- Şerefiye bedelleri iptal edilmiş. Zaten arsası benim olan ve TOKİ'den satın almadığım, şahsi malımız olduğu halde, katını ve dairesini kurayla belirlenen bir daireye kim nasıl şerefiye alacaktı?

- Her iki Belediye de projenin uygulandığı alandaki arazilerden doğan hakkı olan dairelerden vazgeçmiş. Acaba Belediyelerin nasıl bir hakkı vardı da bu daireler onlara geçmişti? Eğer kapatılan sokak cadde gibi şeyler öne sürülecekse, bu zaten halktan kesilen metrekarelerle sokaklar oluşturulduğuna göre bu yine halkın ortak malıdır.

- TOKİ tarafından karşılanması gereken yıkım bedeli belediye tarafından karşılanmış, bu kesinlikle vatandaş lehinde bir çözüm değil, aksine sorunun kaynağının Belediye olduğu için TOKİ'ye olan borcunu bir şekilde ödeme çabasıdır, hak sahipleri için ortaya konan çözüm planı içerisinde bile yer almamalıdır.

"ORTADA KİRA YARDIMI YOK"

- Osmangazi Belediyesi'nin üstlendiği bir kira yardımından bahsediliyor. Ortada böyle bir yardım kesinlikle yok. 4 bin hak sahibinden sadece 400 tanesine ödenen sosyal yardım adı altında 5 yıldır 1 kuruş bile yükseltilmeyen ve sadece orada oturup kiraya taşınanlara verilen bir yardımdır. Kira yardımı orada oturan ya da oturmayan mülk sahiplerine verilip her yıl resmi artışla yükselmesi gereken bir meblağdır. Bu durumda Belediye'nin değil ama sosyal yardım vakfının hemen her mahallede olduğu kadarıyla hak sahiplerinden ufak bir miktar insana yardımı söz konusudur.

- Yer altı otoparkı TOKİ tarafından Belediyeye satılarak borçlar bir miktar azaltılmıştır. Peki yer altı otoparkı nasıl ve hangi şartlarla TOKİ'ye verilmişti? Oranın mülkiyet hakkı kimindir? Bunların resmi cevabı gelmeden iki birim arasındaki alım satım işlemleri halkın mağduriyetini gidermez. Ya oralar aslında zaten halkın ise?...

Yarın hak sahiplerinin karşısına, ilk imzalanan sözleşme harici herhangi bir borç değil ama, sözleşmede ifade edilenden daha farklı yapılan metrekare büyüklüğüne istinaden borç çıkarsa, mağdur hak sahipleri buna karşı ilk günden bu yana verdiği haklı tepkiyi vermeye devam edecektir.

Bilgisi dahilinde olmayan plan değişikliklerinin hak sahiplerince değil, karşı kurumlarca yada bu değişime sebep olan kurumca karşılanması gerekliliği hem kanunlarca hem de mantıken aynıdır.

Düne kadar projede sorun yok, metrekare fazlalığı yok, ekstra borç yok diyen yöneticilerin, yarın halkın karşısına bu borçlarla nasıl çıkacakları ciddi bir merak konusu.

"ÇOK FARKLI BİR YASAL SÜREÇ BAŞLAYABİLİR"

Bir de hak sahiplerinin karşısına, hem de 5 yılı aşkın bir süredir vaat edilen zamanda ve kalitede yapılmayan evlerin teslimi için "yeni borç ve sözleşmeyi imzalamazsanız evlere giremezsiniz" gibi illegal bir gerekçeyle çıkılırsa işte o zaman, zaten Bursa'nın ortak sorunu hale gelen Doğanbey Projesinde çok farklı bir yasal süreç başlar.

Peki hepsinden öteye, halkın arsalarından arttırılarak toplanan ve 15000 metrekare diye adlandırılan, fakat hesap yapıldığında çok daha büyük bir alana tekabül eden, üzerine ticari yerler, muhtemelen de plazalar yapılacağı tahmin edilen alandan ve üzerine yapılacaklardan neden bahsedilmiyor?

Malumdur ki o büyüklükte bir arsa ne Belediyenin ne de TOKİ'nin hakkı olamaz, yada hak sahiplerinin böyle bir arsayı Belediye ya da TOKİ'ye bıraktığına dair bir sözleşme ortada yok.

Hak sahiplerinin mülkleri üzerinde bu tasarrufu yapabilecek birim var mı?

Peki 15 bin metrekareyle bile sınırlansa, o arsa üzerine yapılacak plazalardan gelecek geliri ile kaç tane Doğanbey Projesi daha yapılabilir?

Ya da şöyle sormakta fayda var; 15 bin metrekare üzerine yapılacak her şey yapılmadan, oranın gelirinden hak sahiplerinin tam da proje başında dağıtılan TOKİ ve Belediye logolu yayınlarında yazdığı gibi "projenin tüm geliri hak sahiplerine verilecektir" ibaresi işleme konmadan. Gerekirse oranın geliri, hak sahibi avukatlarının gerekli incelemeleri yaptıktan sonra, gerçekten borçlara karşılık olarak verilmemesi gerekiyorsa bu da yapıldıktan sonra acaba ortada borç mu kalır, yoksa alacak mı?

2007 yılından bu yana mağdur halk hala mağdur, karşılarına çıkartılan borçlar ne kadar büyük ya da küçük olsa da, bilinçlenen halk, evlerin kendi malı olduğu ve vatandaşlık hakkı olan dava açma hakkını kullanması sebebiyle, ya da sözleşmelerde yazandan hariç ortaya çıkartılan ekstra maliyetler için yeni bir sözleşme imzalamak zorunda olmadığını artık iyi biliyor.

Bizler de gerçek hak sahipleri ve onların hakkını savunan DOKOB Derneği olarak şimdi sorunların ve çözüm yollarının, yarın ise hak ettiğimiz yaşam kalitesinin ortaya çıkması için her zaman görev başında olacağız."

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.