CHP Bursa İl Danışma Kurulu’nda yol haritası belirlendi
CHP Bursa İl Danışma Kurulu’nda yol haritası belirlendi
CHP Bursa İl Danışma Kurulu, partinin geleceğe yönelik stratejilerini şekillendirmek amacıyla toplandı. Yerel yönetimlerden ekonomiye, çevre sorunlarından demokrasiye kadar birçok konu ele alındı.
Haber Giriş Tarihi: 22.02.2025 23:36
Haber Güncellenme Tarihi: 23.02.2025 00:32
Muhabir:
Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
PELİN AKDEMİR / BURSAPORT
Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Danışma Kurulu, partinin yol haritasını şekillendirmek amacıyla Parti Programı Hazırlık Çalışmasını bugün (22 Şubat) Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde partililerin ve sivil toplum örgütlerinin katılımıyla gerçekleştirildi.
Çalışmaya, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, CHP Bursa Milletvekilleri Orhan Sarıbal ve Nurhayat Altaca Kayışoğlu, ilçe başkanları, sivil toplum örgütü temsilcileri ve çok sayıda partili katıldı. Divan Başkanlığını Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz yaptı.
Açılış konuşmasını CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş yaptı. Yeşiltaş, "Bu ülkede kaynağını iktidardan alan hiçbir iyi gelişme yaşanmamaktadır. Bundan dolayı kaynağını iktidardan alan mevcut iktidarın görevde kaldığı her saniye bu ülke için ziyandır. Kafalarındaki planın bir parçası olan kayyumlar ve hukuk ihlallerinin amacı açıktır. Yurttaşın seçme ve seçilme hakkı elinden alınmak istenmektedir. Kara para aklayanları, çeteleri, katilleri tahliye edip, seçilmiş belediye başkanlarını içerde esir tutarak mevcut hukukun artık geçersiz olduğu bilincini toplumun zihnine yerleştirmek istiyorlar" dedi.
Seçilen belediye başkanlarının AKP'nin yarattığı yoksulluğu yenebilmek için mücadele verdiklerini belirten Yeşiltaş, "Bizler sadece Bursa'nın bugünü ve geleceği için mücadele etmiyoruz, aynı zamanda Bursa'da 20 senede kendilerinin yaptıkları borcu yönetim Cumhuriyet Halk Partisi'ne geçince 3 ayda tahsil eden kirli bir zihniyetle de mücadele ediyoruz. Seçim sonuçlarını hazmedemeyenler bir yandan ele geçirdikleri yargı ile, bir yandan trol ordularıyla, gazeteleriyle dört bir yandan Cumhuriyet Halk Partisine saldırıyorlar. Cumhuriyet Halk Partisi bir mücadele partisidir" diye konuştu.
Programda, çevre ve su sorunlarını Bursa Su Kolektifi'nden Caner Gökbayrak, demokrasi ve insan hakları sorunlarını Bursa Uludağ Üniversitesi'den Prof. Dr. Ogün Ürek, eğitim sorunlarını Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği'nden Atakan Erdağı, Eğitim İş'ten Celal Ozan Özkan, Cengiz Günal, eski Milli Eğitim Müdürü Tuncer Serol anlattı. Dış politika alanında Kapadokya Üniversitesi'nden Dr. Öğr. Üyesi Can Ulusoy, göç krizi ve istihdam alanında Bursa Uludağ Üniversitesi'nden Doç. Dr. Şenol Baştürk, hayat pahalılığı/ yerel yönetimler/ konut alanında Bursa Uludağ Üniversitesi'nden Doç. Dr. Mustafa Berkay Aydın konuşma yaptılar.
Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, ilçedeki nufüs yoğunluğunun nedenlerini de aktararak, bunun yoğun trafiği de beraberinde getirdiğini söyledi. Özdemir, "Herkes burada yaşamak istediği için yoğun konut talebi ihtiyacını karşılamak için yeni imar alanlarına ihtiyaç var. Yeni imara açılacak aşanlar olmadığı için de bir şekilde tarım alanlarına doğru ciddi saldırı var. Türkiye'ye döndüğümüzde; kaliteli yaşamı, istihdam olanaklarını, sanayi, okulları, eğitimi, güvenli ortamları ülkenin batısına doğru yığdık. Marmara, Trakya ve Ege'ye her şeyi yığınca Anadolu bir şekilde boşalıyor ve Batı'da içinden çıkılmaz bir yaşam koşulları haline geliyor. 12 Eylül'den sonra ekonomik kalkınmaya bakış açısı, daha çok özel sektör üzerinden bir kalkınma modeli tercih edildi. 'Her şeyi özel sektör yapsın, önemli olan sermayedir, önemli olan sermaye birikimidir' dendi. İnsanlar yoksullaştırıldı" dedi.
Ekonomi alanında yeni bir politikanın geliştirilmesi gerektiğini belirten Özdemir, "Anadolu'da insanlar doğdukları yeri terk etmek istemezler. İstihdam, gelişimcilik, sürdürülebilir hayat olanaklarına baktığımızda zorluklarla geçiyor ve herkes Anadolu'yu bir şekilde terk ediyor. Ben bir yatırımcı olarak yatırım yapmaya kalksam Marmarayı tercih ederim. Müşteri, yan sanayi, yatırım olanakları, lojistik kolaylığı orada" dedi. Erzurum'da, Kayseri'de, Artvin'de yatırımı devletin yapması gerektiğini söyleyen Özdemir, Cumhuriyet'in kuruluş yıllarında bunun gerçekleştiğini, ülkenin her yerinde fabrikaların kurulduğunu hatırlattı. Özdemir, önerisinin çevreci ve devletçi politikalarla devletin Anadolu'yu ele alarak, bölgenin özelliklerine göre yatırım planları yapması olduğunu söyledi. Özdemir, "Türkiye'nin en büyük beka sorunu Anadolu'nun boşalmasıdır" dedi.
Konuşmaların ardından partililer toplu fotoğraf çektirdi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
CHP Bursa İl Danışma Kurulu’nda yol haritası belirlendi
CHP Bursa İl Danışma Kurulu, partinin geleceğe yönelik stratejilerini şekillendirmek amacıyla toplandı. Yerel yönetimlerden ekonomiye, çevre sorunlarından demokrasiye kadar birçok konu ele alındı.
PELİN AKDEMİR / BURSAPORT
Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Danışma Kurulu, partinin yol haritasını şekillendirmek amacıyla Parti Programı Hazırlık Çalışmasını bugün (22 Şubat) Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde partililerin ve sivil toplum örgütlerinin katılımıyla gerçekleştirildi.
Çalışmaya, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, CHP Bursa Milletvekilleri Orhan Sarıbal ve Nurhayat Altaca Kayışoğlu, ilçe başkanları, sivil toplum örgütü temsilcileri ve çok sayıda partili katıldı. Divan Başkanlığını Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz yaptı.
Açılış konuşmasını CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş yaptı. Yeşiltaş, "Bu ülkede kaynağını iktidardan alan hiçbir iyi gelişme yaşanmamaktadır. Bundan dolayı kaynağını iktidardan alan mevcut iktidarın görevde kaldığı her saniye bu ülke için ziyandır. Kafalarındaki planın bir parçası olan kayyumlar ve hukuk ihlallerinin amacı açıktır. Yurttaşın seçme ve seçilme hakkı elinden alınmak istenmektedir. Kara para aklayanları, çeteleri, katilleri tahliye edip, seçilmiş belediye başkanlarını içerde esir tutarak mevcut hukukun artık geçersiz olduğu bilincini toplumun zihnine yerleştirmek istiyorlar" dedi.
Seçilen belediye başkanlarının AKP'nin yarattığı yoksulluğu yenebilmek için mücadele verdiklerini belirten Yeşiltaş, "Bizler sadece Bursa'nın bugünü ve geleceği için mücadele etmiyoruz, aynı zamanda Bursa'da 20 senede kendilerinin yaptıkları borcu yönetim Cumhuriyet Halk Partisi'ne geçince 3 ayda tahsil eden kirli bir zihniyetle de mücadele ediyoruz. Seçim sonuçlarını hazmedemeyenler bir yandan ele geçirdikleri yargı ile, bir yandan trol ordularıyla, gazeteleriyle dört bir yandan Cumhuriyet Halk Partisine saldırıyorlar. Cumhuriyet Halk Partisi bir mücadele partisidir" diye konuştu.
Programda, çevre ve su sorunlarını Bursa Su Kolektifi'nden Caner Gökbayrak, demokrasi ve insan hakları sorunlarını Bursa Uludağ Üniversitesi'den Prof. Dr. Ogün Ürek, eğitim sorunlarını Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği'nden Atakan Erdağı, Eğitim İş'ten Celal Ozan Özkan, Cengiz Günal, eski Milli Eğitim Müdürü Tuncer Serol anlattı. Dış politika alanında Kapadokya Üniversitesi'nden Dr. Öğr. Üyesi Can Ulusoy, göç krizi ve istihdam alanında Bursa Uludağ Üniversitesi'nden Doç. Dr. Şenol Baştürk, hayat pahalılığı/ yerel yönetimler/ konut alanında Bursa Uludağ Üniversitesi'nden Doç. Dr. Mustafa Berkay Aydın konuşma yaptılar.
Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, ilçedeki nufüs yoğunluğunun nedenlerini de aktararak, bunun yoğun trafiği de beraberinde getirdiğini söyledi. Özdemir, "Herkes burada yaşamak istediği için yoğun konut talebi ihtiyacını karşılamak için yeni imar alanlarına ihtiyaç var. Yeni imara açılacak aşanlar olmadığı için de bir şekilde tarım alanlarına doğru ciddi saldırı var. Türkiye'ye döndüğümüzde; kaliteli yaşamı, istihdam olanaklarını, sanayi, okulları, eğitimi, güvenli ortamları ülkenin batısına doğru yığdık. Marmara, Trakya ve Ege'ye her şeyi yığınca Anadolu bir şekilde boşalıyor ve Batı'da içinden çıkılmaz bir yaşam koşulları haline geliyor. 12 Eylül'den sonra ekonomik kalkınmaya bakış açısı, daha çok özel sektör üzerinden bir kalkınma modeli tercih edildi. 'Her şeyi özel sektör yapsın, önemli olan sermayedir, önemli olan sermaye birikimidir' dendi. İnsanlar yoksullaştırıldı" dedi.
Ekonomi alanında yeni bir politikanın geliştirilmesi gerektiğini belirten Özdemir, "Anadolu'da insanlar doğdukları yeri terk etmek istemezler. İstihdam, gelişimcilik, sürdürülebilir hayat olanaklarına baktığımızda zorluklarla geçiyor ve herkes Anadolu'yu bir şekilde terk ediyor. Ben bir yatırımcı olarak yatırım yapmaya kalksam Marmarayı tercih ederim. Müşteri, yan sanayi, yatırım olanakları, lojistik kolaylığı orada" dedi. Erzurum'da, Kayseri'de, Artvin'de yatırımı devletin yapması gerektiğini söyleyen Özdemir, Cumhuriyet'in kuruluş yıllarında bunun gerçekleştiğini, ülkenin her yerinde fabrikaların kurulduğunu hatırlattı. Özdemir, önerisinin çevreci ve devletçi politikalarla devletin Anadolu'yu ele alarak, bölgenin özelliklerine göre yatırım planları yapması olduğunu söyledi. Özdemir, "Türkiye'nin en büyük beka sorunu Anadolu'nun boşalmasıdır" dedi.
Konuşmaların ardından partililer toplu fotoğraf çektirdi.
En Çok Okunan Haberler