SON DAKİKA
Hava Durumu

Bursa Su Kolektifi: Sanayi bölgeleri şehrin dışına çıksın

Bursa Su Kolektifi, depremden sonra sanayi bölgelerinde ortaya çıkan tehlikeli maddelere dikkat çekti, denetimin olması gerektiğini dile getirdi. Açıklamada, "Tehlikeli madde kullanan sanayi bölgelerini şehrin dışına çıkaralım" çağrısında bulunuldu.

Haber Giriş Tarihi: 11.04.2023 16:47
Haber Güncellenme Tarihi: 11.04.2023 16:47
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.bursaport.com
Bursa Su Kolektifi: Sanayi bölgeleri şehrin dışına çıksın

Bursa Su Kolektifi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü önünde yaptığı basın açıklamasıyla deprem sonrasında sanayi bölgeleriyle iç içe bulunan yerleşim yerlerini etkileyen tehlikeli maddelere dikkat çekti. 

1999 depreminde TÜPRAŞ İzmit Rafinerisi'nde çıkan yanıgının hatırlatıldığı açıklamada, "3 ayrı noktada ve aynı anda yangın çıktı. 5 gün sonra bir tank hala yanmaya devam ediyordu. 2 kamyon şoförü TÜPRAŞ’tan sızan LPG bulutuna yakalandı ve kamyonların tutuşması sonucu öldü. Yangında küçük bir kentin bir aylık benzin tüketimine eşit miktarda 30500 ton petrol ürünü yok oldu" ifadeleriyle sonuçları anlatıldı. Yaşanan ikinci olayın ise AKSA Sanayi A.Ş.’den 6 bin 400 ton akrilonitril tehlikeli maddesinin toprağa, denize ve buharlaşarak havaya karışmasının olduğu hatırlatıldı. Açıklamada, "Sızıntının olduğu bölgede bitkiler kurumuş, balıklar, kümes hayvanları ve evcil hayvanlar ölmüştür. İnsanlarda zehirlenme belirtileri görülmüştür" denildi. 

Açıklama şöyle devam etti: "Bursa gibi sanayi merkezi olan illerde; Demirtaş, Ataevler, Özlüce, Nilüfer, Gürsu, Barakfakih gibi sanayi bölgeleri yerleşim alanları ile iç içe geçmiştir ve genellikle zemini sağlam olmayan alanlardadır. TÜPRAŞ gibi uluslararası normlarda bir tesis bile depremde bu kadar hasar alabiliyorsa; sanayi bölgelerindeki fabrikaları, doğalgaz çevrim santrallerini düşünmek dahi istemiyoruz... Güvenmediğimiz evlerimizde yıkıntılar altında kalabileceğimizi düşünüyoruz. Ama bir ihtimal arama kurtarma ekiplerinin gelip bizi kurtaracağını…Oysa AKSA örneğinde olduğu gibi zehirli gazların dağılması halinde o bölgeye arama kurtarma ekipleri giremeyecek; depremden kurtulan zehirlenerek can verecek. Hepimiz bunun farkında mıyız?"

Kolektif, aradan geçen 24 yılda depremde ortaya çıkan tehlikeli maddeler için neler yapıldığını araştırdıklarını, tehlikeli maddelerin otomasyona aktarılması konusunda defalarca yürürlüğe girişleri ertelenen yönetmeliklerin olduğunu kaydetti. "1999 depreminde kaç ton tehlikeli maddenin nerede ve nasıl dağıldığını hala bilmiyoruz" denilen açıklamada, taleplerini şöyle sıraladı:

"Artık bu topraklarda yaşayan kadim topluluklardan ve yakın geçmişimizden ders alarak; gelişen teknolojiyi de kullanılarak, anlık kaç ton ve hangi sınıfta tehlikeli maddenin nerede olduğunu belirleyebilecek otomasyon sistemlerinin kurulması, 

-Ulaştırma Elektronik Takip ve Denetim Sistemi (U-ETDS), Kimyasalların Kaydı, Değerlendirilmesi, İzni ve Kısıtlanması Hakkında Yönetmelik (KKDİK Yönetmeliği) gibi otomasyon sistemlerinin sıkı bir denetim mekanizması ile uygulamaya girmesini,

-Deprem anında acil eylem planları ve ekiplerinin oluşturulmasını talep ediyoruz. 

-Sanayi bölgeleri ile yaşam alanları birbirinden uzaklaştırılmalı. 

-Sadece kar odaklı ve alırı tüketime yönelik vahşi kapitalist üretim anlayışından vazgeçip, temel ihtiyaç planları yapılarak sanayi alanları küçültülmeli ve kurulması gereken yeni sanayi tesislerinden vazgeçilmelidir."

"Tehlikeli madde kullanan sanayi bölgelerini şehrin dışına çıkaralım" çağrısında bulunan kolektif üyeleri, Bursa Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğüne konuya ilişkin dilekçelerini verdiler. 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.