Bursa Kent Konseyi: 'Bursa’nın mülklerine sahip çıkıyoruz

Bursa Kent Konseyi, geçtiğimiz günlerde Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından Bursa’nın Tarihi Belediye Binası, Şehir Kütüphanesi, Mahfel ve çeşitli yapıların da aralarında bulunduğu kamu binalarına yönelik el koyma kararına sert tepki gösterdi. Konsey, bu karar kapsamında Bursa Kent Konseyi’ne tahsis edilmiş başkanlık ve çalışma ofisinin de bulunduğunu belirtti.

Tarihi Belediye binası önünde Kent Konseyi tarafından yapılan basın açıklamasında, bu kararın kamuoyuna yakışmayacak bir üslupla duyurulduğu ve Bursa halkının iradesinin hiçe sayıldığı vurgulandı. Açıklamada, bu tür uygulamaların ilk olmadığı gibi son da olmayacağı belirtilerek, yaşananların halkın mal varlığına ve demokratik iradesine açık bir müdahale olduğu ifade edildi.

“Bu Bir El Koymadır, Bu Bir Darbedir”

Konsey yetkilileri, yerel yönetimlerin yetkilerinin sistematik şekilde kısıtlandığını, belediyelere ait mal varlıklarına el konulduğunu, bütçelerinin daraltıldığını, kredi olanaklarının engellendiğini ve seçilmiş yöneticilerin yargı kararları beklenmeden görevden alınarak yerlerine kayyım atandığını belirtti. Tüm bu uygulamaların kabul edilemez olduğu ifade edilerek, yaşananların halkın iradesine, malına ve hizmet alma hakkına yönelik açık bir gasp ve darbe olduğu vurgulandı.

“Demokratik Mücadeleyi Sürdüreceğiz”

Bursa Kent Konseyi, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 76. maddesi uyarınca demokratik katılımı, ortak aklı ve yerelden yönetimi esas alan bir yapı olduklarını vurguladı. Konsey; eğitimden sağlığa, kültür-sanattan ulaşıma, tarımdan hayvan haklarına kadar birçok alanda faaliyet gösteren 22’den fazla çalışma grubu ve her geçen gün artan gönüllü katılımcısıyla Bursa halkı için çalıştığını belirtti.

Açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:

"Demokrasinin ve yerelden yönetimin, katılımın, halka hizmetin en temel ve en önemli Kurumsal yapıları olan ve halkın oyları ile seçilerek görevlerini sürdüren Belediyelerin mal varlıklarına el konularak, bütçeleri kısıtlanarak, kredi kullanmaları engellenerek en önemli alt yapıları ve hizmetleri yapamaz duruma getirilmeleri, yöneticilerinin yargı kararları beklenmeden görevden alınmaları, mahkûm edilmeleri ve yerlerine kayyım atamaları kabul edilemez, onaylanmaz.

Bu durum halkın iradesine, varlıklarına huzuruna ve hizmet alma haklarına, nereden güç aldığı, dayandığı belli olan açık bir saldırı, el koyma veya kısacası bir darbedir. Haksız, hukuksuz ve keyfi alınan bu tür kararları Bursa şehrimizde olduğu gibi milyonlarca insanımızın cezalandırılması, hakkının hukukunun, sahibi olduğu, kendini ait hissettiği, yaygın olarak kullandığı ve hizmet aldığı varlıkların açık gaspı olarak değerlendirmekteyiz.

Bu nedenle bu gün Bursa Kent Konseyi, olarak 3,3 milyon Bursalının hakkına, Bursa'nın ve Bursalı’nın mülklerine sahip çıkacağımızı, bu haksız, hukuksuz karardan dönülünceye kadar mücadele edeceğimizi bildirmek, kamuoyu ile paylaşmak için buradayız."